وَضَلَّ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَدْعُونَ مِنْ قَبْلُ ۖ وَظَنُّوا مَا لَهُمْ مِنْ مَحِيصٍ
Ve dalle anhüm ma kanu yed’une min kablü ve zannu ma lehüm mim mehıys
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve önceden çağırdıkları putlar, gözlerinden kaybolup gitmiştir ve onlar, kaçıp sığınacakları bir yerleri olmadığını da iyiden iyiye anlamışlardır. |
Abdullah Parlıyan |
Böylece onların önceden ilahlaştırıp yalvardıkları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için de, kaçacak bir yer olmadığını anlamış olacaklardır. |
Adem Uğur |
Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Ahmed Hulusi |
Daha önce lafını ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitti ve kendileri için bir kaçış yeri bulunmadığını da fark ettiler! |
Ahmet Varol |
Daha önce ibadet etmekte oldukları onlardan kaybolur ve kendileri için hiçbir sığınılacak yer olmadığını anlarlar. |
Ali Bulaç |
Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Önceden ibadet edib durdukları putlar, kendilerinden kaybolup gideceklerdir; ve onlar kendilerine hiç bir kaçamak kalmadığını anlıyacaklardır. |
Bayraktar Bayraklı |
Daha önce taptıkları tanrılar uzaklaşıp kaybolacaktır. Sığınacak hiçbir yerleri olmadığını anlayacaklardır. |
Bekir Sadak |
Onceden yalvarip durduklari seyler onlardan uzaklasmistir. Kendilerinin kacacak yerleri olmadigini anlamislardir. |
Celal Yıldırım |
Daha önce taptıkları tanrılar, onlardan uzaklaşıp gözlerinden kaybolmuşlar ve onlar da kendilerine hiçbir kaçacak yer bulunmadığını anlamışlardır. |
Cemal Külünkoğlu |
Böylece daha önceden kulluk ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar. |
Diyanet İşleri |
Daha önce yalvardıkları (tanrılar) onları yüzüstü bırakıp uzaklaşmıştır. Kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır. |
Diyanet Vakfı |
Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Edip Yüksel |
Daha önce yardım için çağırdıkları (dine ortak koştukları kişiler) onlardan uzaklaşmıştır. Artık kaçacak bir yerleri olmadığını anlarlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Önceden tapmakta oldukları şeyler, kendilerinden uzaklaşıp kaybolmuştur. Onlar da kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır. |
Fizil-al il Kuran |
Önceden yalvarıp durdukları tanrıları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerlerinin olmadığını anlamışlardır. |
Gültekin Onan |
Önceden kendilerine taptıkları (bugün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Harun Yıldırım |
Böylece önceden yalvarıp durdukları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Hasan Basri Çantay |
Önceden tapdıkları nesneler onlardan uzaklaşıb gaaib olmuşdur (olacakdır). Onlar kendilerine (azâbdan) kaç (ıb kurtul) acak hiçbir yer olmadığını anlamışlardır (anlayacaklardır). |
Hayrat Neşriyat |
Daha önce (kendisine) yalvarmakta oldukları şeyler ise, onlardan kaybolmuş ve kendileri için kaçacak bir yer bulunmadığını anlamışlardır. |
İbn-i Kesir |
Önceden taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp gitmiştir. Ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır. |
İlyas Yorulmaz |
Daha önce dünyada iken yalvardıkları ve ilah zannettikleri ortadan kayboldular. Artık onların, bugün kaçacak hiçbir yerleri yoktur. |
İskender Ali Mihr |
Ve daha önce tapmış oldukları şeyler, onlardan uzaklaşıp gittiler (giderler). Ve onlar için kaçacak bir yer olmadığını anladılar. |
Kadri Çelik |
Önceden kendilerine taptıkları, (o gün) onlardan kaybolup gider ve onlar kaçacak hiç bir yerleri olmadığını anlamış olurlar. |
Muhammed Esed |
Böylece, onların önceden yalvarıp durdukları bütün güçler, kendilerini terk etmiş olacak ve kendileri için bir kaçış imkanı olmadığını kesinlikle öğreneceklerdir. |
Mustafa İslamoğlu |
Artık onların daha önceden yalvarıp yakardıkları şeyler kendilerini yalnız bırakmıştır kendileri için kaçacak bir yer olmadığına iyice kanaat getirirler. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onlardan evvelce tapıp, durdukları şeyler gaib oluvermişlerdir ve kendileri için sığınılacak yer olmadığını anlamışlardır. |
Ömer Öngüt |
Daha önce taptıkları şeyler onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur ve kendilerinin kaçacak yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Sadık Türkmen |
Önceden yalvarıp durdukları şeyler, kendilerinden sapıp gitmişlerdir. Kendileri için kaçıp kurtulacak bir yer olmadığını anlamışlardır! |
Seyyid Kutub |
Önceden yalvarıp durdukları tanrıları onlardan uzaklaşmıştır. Kendilerinin kaçacak yerlerinin olmadığını anlamışlardır. |
Suat Yıldırım |
Böylece daha önce ibadet ettikleri putlar kendilerini terk eder, müşrikler de kaçacak yer kalmadığını anlarlar. |
Süleyman Ateş |
Önceden yalvarıp durdukları şeyler, onlardan sapıp gitmiş ve onlar, kendileri için kaçacak bir yer olmadığını anlamışlardır. |
Şaban Piriş |
Daha önce ibadet ettikleri şeyler onlardan kaybolup gitmiştir. Bir kaçış yolu olmadığını anlamışlardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Önceden kendilerine taptıkları (bu gün) onlardan kaybolup gitti ve onlar kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Daha önce yakarıp durdukları, onlardan uzaklaşıp kaybolmuştur. Kaçacak hiçbir yerleri olmadığını anlamışlardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
The (deities) they used to invoke aforetime will leave them in the lurch, and they will perceive that they have no way of escape. |
وَضَلَّ ve Delle |
ve sapıp gitmiştir | ض ل ل |
عَنْهُمْ ǎnhum |
onlardan | |
مَا mā |
şeyler | |
كَانُوا kānū |
oldukları | ك و ن |
يَدْعُونَ yed’ǔne |
yalvarıp duruyor(lar) | د ع و |
مِنْ min |
||
قَبْلُ ḳablu |
önceden | ق ب ل |
وَظَنُّوا ve Zennū |
ve onlar anlamışlardır | ظ ن ن |
مَا mā |
olmadığını | |
لَهُمْ lehum |
kendileri için | |
مِنْ min |
hiçbir | |
مَحِيصٍ meHīSin |
kaçacak yer | ح ي ص |