إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ
İnnellezıne amenu ve amilus salihati lehüm ecrun ğayru memnun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
İnanan ve iyi işlerde bulunanlarsa Onlarındır minnetsiz mükâfat. |
Abdullah Parlıyan |
Ama iman edip doğru dürüst işler yapanlar için, ardı arkası kesilmez mükafatlar vardır. |
Adem Uğur |
Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır. |
Ahmed Hulusi |
İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onlar için arkası kesilmeyen bir bedel vardır. |
Ahmet Varol |
İman edip salih ameller işleyenler için kesintisiz bir ecir vardır. |
Ali Bulaç |
Şüphesiz, iman edip salih amellerde bulunanlar; onlar için kesintisiz bir ecir vardır. |
Ali Fikri Yavuz |
Muhakkak ki iman edip de salih ameller işliyenler için kesilmiyen bir mükâfat var. |
Bayraktar Bayraklı |
Şüphesiz iman edip yararlı iş yapanlar için tükenmeyen bir ödül vardır. |
Bekir Sadak |
Dogrusu inanip yararli is isleyenlere, onlara kesintisiz bir ecir vardir. |
Celal Yıldırım |
Onlar ki, imân edip iyi-yararlı amellerde bulundular, onlar için başa kakılmaz, arkası kesilmez mükâfat vardır. |
Cemal Külünkoğlu |
(Ama) inandıktan sonra doğru ve yararlı işler yapanlar için ise kesintisiz bir mükâfat vardır. |
Diyanet İşleri |
Şüphesiz iman edip salih ameller işleyenler için ise kesintisiz bir mükâfat vardır. |
Diyanet Vakfı |
Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır. |
Edip Yüksel |
Gerçeği onaylayıp erdemli davrananlar için sürekli bir ödül vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Şüphesiz ki, iman edip, salih amel işleyenler için de bitmez tükenmez bir mükafat vardır. |
Fizil-al il Kuran |
İnanıp iyi işler yapanlara gelince; onlar için kesintisiz mükafat vardır. |
Gültekin Onan |
Şüphesiz, inanıp salih amellerde bulunanlar, onlar için kesintisiz bir ecir vardır. |
Harun Yıldırım |
Şüphesiz iman edip iyi iş yapanlar için tükenmeyen bir mükâfat vardır. |
Hasan Basri Çantay |
Hakıykat, îman edib de iyi iyi amel (ve hareket) lerde bulunanlar (yok mu?) Onlar için başa kakılmayan (yahud tükenmeyen) mükâfat vardır. |
Hayrat Neşriyat |
Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, onlar için (arkası) kesilmez (ve minnetsiz)bir mükâfât vardır. |
İbn-i Kesir |
Muhakkak ki iman edip salih amel işleyenlere; işte onlara, kesintisiz bir mükafat vardır. |
İlyas Yorulmaz |
İman edip doğru ve güzel işler yapanlar için, bitmez tükenmez karşılıklar vardır. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki âmenû olanlar (hayattayken Allah’a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) işleyenler, onlar için kesintisiz ecir (mükâfat) vardır. |
Kadri Çelik |
Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlar (var ya), onlar için kesintisi olmayan bir ecir vardır. |
Muhammed Esed |
(Ama,) imana erip doğru ve yararlı işler yapanlar kesintisiz bir mükafat kazanacaklardır! |
Mustafa İslamoğlu |
Ama iman eden, imanına uygun davrananlara gelince onları kesintisiz bir ödül beklemektedir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
«Şüphe yok o kimseler ki, imân etmişlerdir ve sâlih sâlih amellerde bulunmuşlardır, onlar için minnetsiz bir mükâfaat vardır.» |
Ömer Öngüt |
İman edip sâlih ameller işleyenler için tükenmeyen bir mükâfat vardır. |
Sadık Türkmen |
Şüphesiz iman eden ve faydalı bir işi en iyi şekilde yapanlara kesintisiz mükâfat vardır. |
Seyyid Kutub |
İnanıp iyi işler yapanlara gelince; onlar için kesintisiz mükafat vardır. |
Suat Yıldırım |
İman edip makbul ve güzel işler işleyenlere ise, kesintiye uğramayan bir mükâfat vardır." |
Süleyman Ateş |
İnanıp iyi işler yapanlara gelince; onlar için kesintisiz bir mükâfât vardır. |
Şaban Piriş |
İman edenler ve doğruları yapanlar, işte onlar için de kesintisiz bir mükafat vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Gerçek şu ki, iman edip salih amellerde bulunanlar ise; onlar için kesintisi olmayan bir ecir vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İman edip hayra ve barışa yönelik işler yapanlara gelince, onlar için minnet altına sokmayan bir ödül vardır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
For those who believe and work deeds of righteousness is a reward that will never fail. |
إِنَّ inne |
şüphesiz | |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimseler | |
امَنُوا āmenū |
iman eden(ler) | ا م ن |
وَعَمِلُوا ve ǎmilū |
ve yapanlar | ع م ل |
الصَّالِحَاتِ S-SāliHāti |
iyi işler | ص ل ح |
لَهُمْ lehum |
onlar için vardır | |
أَجْرٌ ecrun |
bir mükafat | ا ج ر |
غَيْرُ ğayru |
olmaksızın | غ ي ر |
مَمْنُونٍ memnūnin |
kesinti | م ن ن |