ثُمَّ تَوَلَّوْا عَنْهُ وَقَالُوا مُعَلَّمٌ مَجْنُونٌ

Sümme tevellev anhü ve kalu muallemüm mecnun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra yüz çevirdiler ondan ve kendisine birşeyler öğretilmiş delinin biri dediler.

Abdullah Parlıyan

Ama yüz çevirip uzaklaşmışlar ve "O başkalarınca öğretilmiş biridir, bir delidir!" demişlerdi.

Adem Uğur

Sonra ondan yüz çevirdiler ve Bu, öğretilmiş bir deli! dediler.

Ahmed Hulusi

Sonra Ondan yüz çevirdiler ve "Öğretilmiş bir cinnîdir" dediler.

Ahmet Varol

’(Bu) öğretilmiş bir delidir’ dediler.

Ali Bulaç

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir."

Ali Fikri Yavuz

Sonra ondan yüz çevirdiler ve şöyle dediler "- (Bu peygamberlik iddia eden) öğretilmiştir, mecnundur."

Bayraktar Bayraklı

Sonra ondan yüz çevirdiler ve “Bu, öğretilmiş bir delidir!” dediler.

Bekir Sadak

(13-14) Nerde onlarda ogut almak? Kendilerine gercegi aciklayan bir peygamber gelmisti ve ondan yuz cevirmisler, «Belletilmis bir deli» demislerdi.

Celal Yıldırım

(13-14) Onların düşünüp ibret alması nerede ? Gerçekten kendilerine (Hakk’ı) açıklayan bir peygamber geldiği halde onlar O’ndan yüzçevirdiler de «öğretilmiş bir deli» dediler.

Cemal Külünkoğlu

(13-14) Artık onlar nasıl düşünüp öğüt alacaklar? Öğüt alma zamanı geçti. Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir peygamber gelmişti. Sonra ondan yüz çevirmişlerdi ve “Bu (kendisine bir takım şeyler) öğretilmiş bir delidir!” demişlerdi.

Diyanet İşleri

Sonra ondan yüz çevirdiler ve "Bu bir öğretilmiş, bu bir deli!" dediler.

Diyanet Vakfı

Sonra ondan yüz çevirdiler ve Bu, öğretilmiş bir deli! dediler.

Edip Yüksel

Sonra ondan yüz çevirdiler ve "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve «Bu öğretilmiş bir delidir.» dediler.

Fizil-al il Kuran

Ondan yüz çevirdiler «Bu, deli görünümünde eğitilmiş biridir» dediler.

Gültekin Onan

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki "(Bu) Öğretilmiştir, bir delidir."

Harun Yıldırım

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki "Öğretilmiştir, bir delidir."

Hasan Basri Çantay

Yine ondan yüz çevirdiler. (Ona kimi) «bir öğretilmiş», (kimi) «bir mecnun» dediler.

Hayrat Neşriyat

Sonra ondan yüz çevirdiler ve `(Bu) öğretilmiş bir mecnun!` demişlerdi.

İbn-i Kesir

Ondan yüz çevirmişler; belletilmiş delinin biri, demişlerdi

İlyas Yorulmaz

Sonra, o elçiden yüz çevirdiler ve "Kendisine bir şeyler öğretilmiş delinin birisi" dediler.

İskender Ali Mihr

Ve (O’NA) (şeytan tarafından vahyedilerek) "öğretilmiş" ve "deli" dediler ve sonra O’NDAN yüz çevirdiler.

Kadri Çelik

Sonra ondan yüz çevirdiler ve dediler ki "(Bu,) Öğretilmiş bir delidir!"

Muhammed Esed

ama yüz çevirip uzaklaşmışlar ve "O (başkalarınca) öğretilmiş biridir, bir delidir!" demişlerdi.

Mustafa İslamoğlu

Sonra onlar yüz çevirmiş ve demişlerdi ki "O (başkalarınca) doldurulmuş delinin teki."

Ömer Nasuhi Bilmen

(13-14) Onlar için öğüt almak nerede! Halbuki, muhakkak onlara apaçık bildiren bir peygamber geldi. Sonra ondan yüz çevirdiler ve «Öğretilmiş bir mecnûndur,» dediler.

Ömer Öngüt

Sonra ondan yüz çevirdiler ve "Öğretilmiştir, delidir. " dediler.

Sadık Türkmen

Sonra ondan yüz çevirdiler ve dediler ki "Bu öğretilmiş/eğitilmiş/yönlendirilmiş bir mecnundur!"

Seyyid Kutub

Ondan yüz çevirdiler «Bu, deli görünümünde eğitilmiş biridir» dediler.

Suat Yıldırım

(13-14) Onlar nerede, iman nerede! Onlar ibret alan, hisse kapan insanlar değil. Böyle olmadıkları için, gerçekleri apaçık anlatan Peygamber geldiği halde ona sırtlarını döndüler de "Bu, başkaları tarafından bir şeyler belletilmiş delinin teki!" dediler.

Süleyman Ateş

Ondan yüz çevirdiler "Bu, öğretilmiştir, cinlenmiştir" dediler.

Şaban Piriş

Sonra ondan yüz çevirmişler ve -Öğretilmiş bir mecnun/deli demişlerdi.

Tefhim-ul Kur'an

Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki «(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir.»

Yaşar Nuri Öztürk

Ama ondan yüz çevirdiler ve şöyle dediler "Eğitilmiş bir mecnun!"

Yusuf Ali (İngilizce)

Yet they turn away from him and say "Tutored (by others), a man possessed!"

KELİME KÖKLERİ
ثُمَّ
ṧumme
sonra
تَوَلَّوْا
tevellev
yüz çevirdiler و ل ي
عَنْهُ
ǎnhu
ondan
وَقَالُوا
ve ḳālū
ve dediler ق و ل
مُعَلَّمٌ
muǎllemun
öğretilmiştir ع ل م
مَجْنُونٌ
mecnūnun
cinlenmiştir ج ن ن