إِنَّا كَاشِفُو الْعَذَابِ قَلِيلًا ۚ إِنَّكُمْ عَائِدُونَ
İnna kaşifül azib kaliylen inneküm aidun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki birazcık gidereceğiz azâbı, fakat gene şüphe yok ki kâfirliğe döneceksiniz. |
Abdullah Parlıyan |
Biz yine de bu azabı birazıcık kaldıracağız, oysa siz kendi saplantılarınıza yeniden döneceksiniz, ama |
Adem Uğur |
Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz. |
Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki biz o azabı birazcık açıp kaldırırız... (Ne var ki) siz eski hâlinize geri dönersiniz. |
Ahmet Varol |
Biz azabı az bir süre kaldıracağız ama siz yine (küfre) döneceksiniz. |
Ali Bulaç |
Biz sizden bu azabı biraz açıp-gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz. |
Ali Fikri Yavuz |
Biz o (vaadettiğimiz açlıktan ibaret) azabı biraz kaldıracağız. Fakat siz yine (küfre) döneceksiniz. |
Bayraktar Bayraklı |
Biz azabı biraz kaldırırsak, siz yine eski halinize dönersiniz. |
Bekir Sadak |
--- |
Celal Yıldırım |
Biz, azabı elbette sizden biraz kaldıracağız ama siz (yine de inkâr ve kötülüğe) döneceksiniz. |
Cemal Külünkoğlu |
Biz, az bir süre için (bu) azabı (sizden) kaldıracağız. Ama siz, (azap kalktıktan sonra eski halinize) döneceksiniz. |
Diyanet İşleri |
Biz bu azabı kısa bir süre kaldıracağız, siz de yine eski hâlinize döneceksiniz. |
Diyanet Vakfı |
Biz azabı birazcık kaldıracağız, ama siz yine (eski halinize) döneceksiniz. |
Edip Yüksel |
Biz azabı birazcık kaldıracağız; ama siz yine döneceksiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz. |
Fizil-al il Kuran |
Biz sizden azabı birazcık kaldıracağız, fakat siz yine inkara döneceksiniz. |
Gültekin Onan |
Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz. |
Harun Yıldırım |
Biz sizden bu azabı biraz açıpgidereceğiz; fakat şüphesiz siz, yine geri dönenlersiniz. |
Hasan Basri Çantay |
Biz bu (duman) azâbı (nı) biraz açıp kaldıracağız. (Fakat) siz, şübhe yok ki, tekrar dönücülersiniz. |
Hayrat Neşriyat |
Şübhesiz ki biz, (sizden) azâbı biraz açı(verip kaldırı)cılarız; (ama) siz gerçekten yine (küfre) dönecek olan kimselersiniz. |
İbn-i Kesir |
Biz, az bir süre için azabı kaldıracağız. Ama siz, eski halinize döneceksiniz. |
İlyas Yorulmaz |
(Dünyadaki) Azabı kaldıracak yine biziz ve kesinlikle bize dönücülersiniz. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki Biz, azabı biraz kaldırsak (bile), şüphesiz ki siz (şirke) dönecek olanlarsınız. |
Kadri Çelik |
Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine inkâra) dönecek olanlarsınız siz. |
Muhammed Esed |
Biz (yine de) bu azabı kısa bir süre erteleyeceğiz, oysa siz (kendi saplantılarınıza) yeniden döneceksiniz; (ama) |
Mustafa İslamoğlu |
Elbet Biz cezayı bir süreliğine askıya alacağız, fakat siz yine (eski halinize) döneceksiniz. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak Biz, o azabı biraz açıcılarız, sizler ise şüphe yok ki, dönüvericilersiniz. |
Ömer Öngüt |
Biz, azabı biraz kaldıracağız, siz tekrar (eski halinize) döneceksiniz. |
Sadık Türkmen |
Biz azabı birazcık kaldırırız, ancak siz yine de eski halinize dönersiniz. |
Seyyid Kutub |
Biz sizden azabı birazcık kaldıracağız, fakat siz yine inkara döneceksiniz. |
Suat Yıldırım |
Azabı üzerinizden biraz kaldıracağız, fakat siz yine eski halinize döneceksiniz. |
Süleyman Ateş |
Biz sizden azâbı birazcık kaldırırız ama siz yine (inkârınıza) dönersiniz. |
Şaban Piriş |
-Biz, azabı biraz kaldırırız siz de tekrar dönerseniz. |
Tefhim-ul Kur'an |
Biz sizden bu azabı biraz açıp gidereceğiz; (ama yine) dönecek olanlarsınız siz. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Biz azabı biraz kaldırırız; siz eski halinize tekrar dönersiniz. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
We shall indeed remove the Penalty for a while, (but) truly ye will revert (to your ways). |