إِنَّ شَجَرَتَ الزَّقُّومِ
İnne şeceratez zekkum
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Şüphe yok ki zakkum ağacı. |
Abdullah Parlıyan |
Şüphe yok ki, o zakkum ağacı, |
Adem Uğur |
Şüphesiz zakkum ağacı, |
Ahmed Hulusi |
Gerçek ki zakkum ağacı, |
Ahmet Varol |
Muhakkak ki Zakkum ağacı, |
Ali Bulaç |
Doğrusu, o zakkum ağacı; |
Ali Fikri Yavuz |
Gerçekten (cehennemdeki) o Zakkûm ağacı, |
Bayraktar Bayraklı |
(43-44) Şüphesiz zakkum ağacı, günahkârların yiyeceğidir. |
Bekir Sadak |
(43-46) Dogrusu gunahkarlarin yiyecegi Zakkum agacidir; karinlarda suyun kaynamasi gibi kaynayan, erimis maden gibidir. |
Celal Yıldırım |
(43-44) Hakikat, Zakkum ağacı, günah ve vebal taşıyanın yiyeceğidir. |
Cemal Külünkoğlu |
(43-44) Şüphe yok ki zakkum ağacı suçluların yemeğidir. |
Diyanet İşleri |
(43-44) Şüphesiz, zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir. |
Diyanet Vakfı |
(43-44) Şüphesiz zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir. |
Edip Yüksel |
Elbette, zakkum ağacı |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Gerçekten zakkum ağacı, |
Fizil-al il Kuran |
Zakkum ağacı. |
Gültekin Onan |
Doğrusu, o zakkum ağacı; |
Harun Yıldırım |
Doğrusu, o zakkum ağacı; |
Hasan Basri Çantay |
Şübhesiz o zakkum ağacı, |
Hayrat Neşriyat |
(43-44) Muhakkak ki zakkum ağacı, çok günahkâr olan kimsenin yemeğidir! |
İbn-i Kesir |
Doğrusu zakkum ağacı; |
İlyas Yorulmaz |
Şurası muhakkak ki zakkum ağacı. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki zakkum ağacı. |
Kadri Çelik |
Doğrusu o zakkum ağacı. |
Muhammed Esed |
Gerçek şu ki, (öteki dünyada) ölümcül meyve ağacı |
Mustafa İslamoğlu |
Şüphesiz o zakkum ağacı, |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(43-44) Muhakkak ki, o zakkûm ağacı. Çok günahkâr olanın taamıdır. |
Ömer Öngüt |
Şüphesiz ki Zakkum ağacı. |
Sadık Türkmen |
Şüphesiz o zakkum ağacı; |
Seyyid Kutub |
Zakkum ağacı. |
Suat Yıldırım |
(43-44) Muhakkak ki zakkum ağacı, günahkârların yiyeceğidir. |
Süleyman Ateş |
Zakkum ağacı, |
Şaban Piriş |
Zakkum ağacı... |
Tefhim-ul Kur'an |
Doğrusu, o zakkum ağacı; |
Yaşar Nuri Öztürk |
Şu bir gerçek ki zakkum ağacı, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Verily the tree of Zaqqum |