فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ

Fe innema yessernahü bi lisanike leallehüm yetezekkerun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Gerçekten de öğüt alsınlar diye Kur’ân’ı senin dilinle indirdik, okuyuşunu da kolaylaştırdık.

Abdullah Parlıyan

Böylece ey peygamber! Biz bu kitabı senin kendi dilinde, kolay anlaşılır kıldık ki, insanlar düşünüp ondan ders alabilsinler.

Adem Uğur

Biz onu (Kur’an’ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.

Ahmed Hulusi

Biz Onu lisanın olarak kolaylaştırdık, umulur ki üzerinde düşünürler diye.

Ahmet Varol

Belki düşünüp öğüt alırlar diye onu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık.

Ali Bulaç

Belki onlar öğüt alıp-düşünürler diye, Biz onu (Kur’an’ı), senin dilinle kolaylaştırdık.

Ali Fikri Yavuz

Biz Kur’an’ı senin dilinle indirib onu (okuyuşunu) kolaylaştırdık; olur ki anlar ve öğüd alırlar.

Bayraktar Bayraklı

Böylece biz Kur`ân`ı senin kendi dilinde kolay anlaşılır kıldık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Bekir Sadak

(58-59) Biz, ogut alirlar diye, Kuran’i senin dilinde indirerek kolayca anlasilmasini sagladik. Sen bekle, onlar da beklemektedirler.

Celal Yıldırım

Biz O’nu (Kur’ân’ı) iyi düşünüp anlasınlar diye senin dilinle kolaylaştırdık.

Cemal Külünkoğlu

(Ey Muhammed!) Biz o (Kur`an`)ı senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Diyanet İşleri

(Ey Muhammed!) Biz Onu (Kur’an’ı) senin dilinle kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Diyanet Vakfı

Biz onu (Kur’an’ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.

Edip Yüksel

Öğüt alsınlar diye senin dilinle onu kolaylaştırdık.

Elmalılı Hamdi Yazır

Biz Kur’ân’ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar.

Fizil-al il Kuran

Biz o Kur’an’ı senin dilinde indirerek kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Gültekin Onan

Belki onlar öğüt alıp düşünürler diye, biz onu (Kuran’ı), senin dilinle kolaylaştırdık.

Harun Yıldırım

Belki onlar öğüt alıpdüşünürler diye, biz onu senin dilinle kolaylaştırdık.

Hasan Basri Çantay

Biz onu, (iyi anlayıb) ibret alsınlar diye, ancak senin dilinle (indirerek) kolaylaşdırdık.

Hayrat Neşriyat

Artık onu (o Kur`ân`ı) sâdece senin dilinle (indirerek insanlara) kolaylaştırdık; tâ ki ibret alsınlar.

İbn-i Kesir

Biz; onu, öğüt alsınlar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık.

İlyas Yorulmaz

Biz Kur’an’ı senin dilinde, insanlar anlayıp düşünsünler diye kolaylaştırdık.

İskender Ali Mihr

İşte böylece O’nu (Kur’ân-ı Kerim’i), senin lisanın ile kolaylaştırdık. Umulur ki onlar tezekkür ederler.

Kadri Çelik

Belki onlar hatırlayıp kendilerine gelirler diye biz onu (Kur’an’ı), senin dilinle kolaylaştırdık.

Muhammed Esed

Böylece (ey Peygamber!) Biz bu (ilahi kelamı) senin kendi dilinde kolay anlaşılır kıldık ki, insanlar düşünüp ondan ders alabilsinler.

Mustafa İslamoğlu

İşte böylece Biz, bu (vahyi) senin dilinle kolaylaştırdık ki düşünüp de ders alabilsinler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Şüphe yok ki, onu (Kur’an-ı Mübîn’i) senin lisanınla kolaylaştırdık. Umulur ki onlar tefekkür ederler.

Ömer Öngüt

Resulüm! Biz onu (Kur’an’ı) senin dilin ile kolaylaştırdık ki, düşünüp ibret alsınlar.

Sadık Türkmen

Böylece biz onu (Kur’an’ı), senin lisanın ile kolay anlaşılır kıldık/hale getirdik ki; insanlar düşünüp öğüt alsınlar.

Seyyid Kutub

Biz o Kur’an’ı senin dilinde indirerek kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Suat Yıldırım

Biz Kur’ân’ı, insanlar iyi anlayıp ibret alsınlar diye, senin dilinle indirerek anlaşılmasını kolaylaştırdık.

Süleyman Ateş

Biz o (Kur’â)n’ı senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar.

Şaban Piriş

Öğüt alsınlar diye onu senin dilin ile kolaylaştırdık.

Tefhim-ul Kur'an

Belki onlar öğüt alıp düşünürler diye, biz onu (Kur’an’ı), senin dilinle kolaylaştırdık.

Yaşar Nuri Öztürk

Biz o Kur’an’ı senin dilinle/senin diline kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alabilsinler.

Yusuf Ali (İngilizce)

Verily, We have made this (Qur´an) easy, in thy tongue, in order that they may give heed.

KELİME KÖKLERİ
فَإِنَّمَا
feinnemā
kesinlikle
يَسَّرْنَاهُ
yessernāhu
biz o’nu kolaylaştırdık ي س ر
بِلِسَانِكَ
bilisānike
senin diline ل س ن
لَعَلَّهُمْ
leǎllehum
umulur ki
يَتَذَكَّرُونَ
yeteƶekkerūne
düşünüp öğüt alırlar ذ ك ر