← DUHAN 44:6 →

Rahmet olarak Rabbinden; şüphe yok ki o, duyar, bilir.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz herşeyi işiten ve bilen O’dur.

Senin Rabb’inin acıması gereği olarak (gönderdiğimiz elçilere o gece emirlerimizi bir bir açıklar, vahiylerimizi bildiririz). Doğrusu o işitendir, bilendir.

(İrsâl olanın) Rabbinden Rahmet olarak! Muhakkak ki O, "HÛ"; Semi’dir, Aliym’dir.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz (her şeyi hakkıyla) duyan ve bilen O’dur.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz O, işitendir, bilendir.

Peygamberi kitabla gönderişimiz de, senin Rabbinden bir rahmettir, nimettir. Gerçekten O, Semî’dir= bütün söylenenleri işitir, Alîm’dir= her hali bilir.

Peygamber göndermemiz, Rabbinden olan bir rahmet gereğidir. Şüphesiz Allah her şeyi işitendir; her şeyi bilendir.

(4-7) Katimizdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanirsaniz bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunanlarin Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir.

(4-5-6) O gecede her hikmetli iş, katımızdan bir emirle ayrılır, ayırd edilir. Rabbından bir rahmet olarak, hakikat biz, peygamberler göndermekteyiz. Şüphesiz ki O, işitendir, bilendir.

(4-6) Katımızdan bir emir ile her hikmetli iş o mübarek gecede ayırt edilir. Rabbinden bir rahmet olarak (öteden beri) hep resuller göndermekteyiz. Şüphesiz O, (her şeyi) hakkıyla işitendir (he şeyi) hakkıyla bilendir.

(4-7) Katımızdan bir emirle her hikmetli iş o gecede ayırt edilir. Eğer kesin olarak inanıyorsanız, Rabbinden; göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbinden bir rahmet olarak biz peygamberler göndermekteyiz. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

(4-6) Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.

Efendinden bir rahmet olarak. O İşitendir, Bilendir.

(4-6) O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir.

Bu Rabbinden bir rahmettir. Allah, işitendir, bilendir.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz O, işitendir, bilendir.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz Semi’, Alîm olan O’dur, O!

(4-5-6) (O, bir gecedir ki) her hikmetli iş, nezdimizden bir emr ile, o zaman ayrılır. Hakıykat, biz Rabbinden bir (eser-i) rahmet olarak (peygamberler) gönderenleriz. Şüphe yok ki O, hakkıyle işidenin, (her şey’i) kemâliyle bilenin ta kendisidir.

(4-6) Katımızdan bir emirle, her hikmetli iş onda (o gecede) ayırd edilir. Çünki biz,Rabbinden bir rahmet olarak (peygamberler) göndericileriz. Doğrusu Semî` (herşeyi işiten), Alîm (hakkıyla bilen) ancak O`dur.

Rabbından bir rahmet olarak. Gerçekten O; Semi, Alim olanın kendisidir.

Bunlar Rabbinden bir rahmettir. Muhakkak ki O, her şeyi işiten ve her şeyi bilendir.

Rabbinden bir rahmet olarak. Muhakkak ki O; O, en iyi işiten, en iyi bilendir.

(Kur’an) Rabbinden bir rahmettir. Şüphesiz O işitendir, bilendir.

Rabbinin (insana) rahmetini yerine getirmek için. Şüphesiz yalnız O, her şeyi işiten, her şeyi bilendir

Rabbinin rahmeti sayesinde. Şüphesiz yalnızca O`dur her şeyi işiten, her şeyi bilen O`dur.

Rabbinden bir rahmet olarak. Muhakkak ki, O’dur bihakkın işiten, bihakkın bilen O’dur.

Bu, Rabbinden bir rahmettir. Gerçekten O, işiten ve bilendir.

Rabbinden bir rahmet/merhamet olarak! Şüphesiz O işitendir, bilendir.

Bu Rabbinden bir rahmettir. Allah, işitendir, bilendir.

(4-6) O, öyle bir gecedir ki her hikmetli iş, tarafımızdan bir emir ile, o zaman yazılıp belirlenir. Rabbinden bir rahmet olarak hep resuller göndermekteyiz. Muhakkak ki O, her şeyi hakkıyla işitir ve bilir.

Senin Rabbinin acıması gereği olarak (gönderdiğimiz elçilere o gece emirlerimizi açıklar, vahiylerimizi bildiririz). Doğrusu O, işitendir, bilendir.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz O, işiten bilen O’dur.

Rabbinden bir rahmet olarak. Şüphesiz O, işitendir, bilendir.

Senin Rabbinden bir rahmet olarak. Hiç kuşkusuz O, gereğince duyan, gereğince bilendir.

As Mercy from thy Lord for He hears and knows (all things);