وَآتَيْنَاهُمْ بَيِّنَاتٍ مِنَ الْأَمْرِ ۖ فَمَا اخْتَلَفُوا إِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْيًا بَيْنَهُمْ ۚ إِنَّ رَبَّكَ يَقْضِي بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ

Ve ateynahüm beyyinatim minel emr femahtelefu illa mim ba’di ma caehümül ılmü bağyem beynehüm inne rabbeke yakdıy beynehüm yevmel kıyameti fıma kanu fıhi yahtelifun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve sonradan olacak işe âit de apaçık deliller gösterdik onlara; derken, o hususta kendilerine bir bilgi geldikten sonradır ki ancak aralarındaki hırs ve haset yüzünden ayrılığa düştüler; şüphe yok ki Rabbin, kıyâmet gününde, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında, aralarında hüküm verecek.

Abdullah Parlıyan

Ve onlara din işinde veya seni peygamber yapacağımız hakkında, açık deliller verdik. Onlar kendilerine bu bilgilerin verilmesinden sonra, sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin ayrılığa düştükleri her konuda, onlar arasında hüküm verecektir.

Adem Uğur

Din konusunda onlara açık deliller verdik. Ama onlar kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Ahmed Hulusi

Onlara hükmümüzden apaçık deliller (Sünnetullâh bilgileri) de verdik... (Onlar) kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık (benlik duygusu) yüzünden ayrılığa düştüler! Rabbin, ihtilafa düştükleri hususta kıyamet sürecinde aralarında hüküm verecektir.

Ahmet Varol

Onlara bu işte açık deliller verdik. Onlar ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki kinden dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hüküm verir.

Ali Bulaç

Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ’hakka tecavüz ve azgınlıktan’ dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Ali Fikri Yavuz

Onlara din işinden açık deliller (ayet ve mucizeler) de vermiştik. Şimdi (bu din işinde) ayrılığa düşmeleri, sırf kendilerine (gerçeğe dair) ilim geldikten sonra azgınlırk ve ihtirastan dolayıdır. Muhakkak ki Rabbin, onların ayrılığa düştükleri şeyde, kıyamet günü aralarında hükmünü verecektir.

Bayraktar Bayraklı

Onlara din işinde açık kanıtlar verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü, ayrılığa düştükleri şeylerde onlar arasında hüküm verecektir.

Bekir Sadak

Din konusunda, onlara belgeler verdik; ancak, kendilerine ilim geldikten sonra biribirini cekememezlikten ayriliga dustuler. Rabbin kiyamet gunu, ayriliga dustukleri seyler hakkinda suphesiz aralarinda hukmedecektir.

Celal Yıldırım

Onlara (din ve dünya) işinde açık belgeler; deliller verdik. Kendilerine ancak ilim (son Kitap ve son Peygamber) geldikten sonra aralarındaki haklara tecâvüz ve ihtirastan dolayı görüş ayrılığına düştüler. Şüphesiz ki, Rabbin, görüş ayrılığına düştükleri hususlar hakkında Kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Cemal Külünkoğlu

Din hususunda onlara apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

Diyanet İşleri

Onlara din işi konusunda açık deliller verdik. Ama onlar ancak kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki hasetten dolayı ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü, aralarında hüküm verecektir.

Diyanet Vakfı

Din konusunda onlara açık deliller verdik. Ama onlar kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Edip Yüksel

Onlara apaçık emirler verdik. Kendilerine bilgi geldikten sonra, aralarındaki çekememezlikten ötürü ayrılığa düştüler. Diriliş Günü senin Efendin, ayrılığa düştükleri konularda onların arasında yargı verecektir.

Elmalılı Hamdi Yazır

Din hususunda onlara apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık yüzünden ayrılığa düşmüşlerdi. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyâmet günü aralarında hükmedecektir.

Fizil-al il Kuran

Din konusunda onlara açık deliller verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz, Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri şeylerde onlar arasında hüküm verecektir.

Gültekin Onan

Ve onlara bu buyruktan açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ’hakka tecavüz ve azgınlıktan’ dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Harun Yıldırım

Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki hakka tecavüz ve azgınlıktan dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Hasan Basri Çantay

Onlara (dîn) emr (in) den açık açık deliller de vermişdik. Şimdi onların (bu emr hakkında) ihtilâfa düşmeleri (başka sebeble değil) ancak kendilerine (hakıykat-ı haale dâir) bilgi geldikden sonra aralarındaki ihtirasdan dolayıdır. Şübhesiz Rabbin onların ihtilâf etmekde oldukları şeyler hakkındaki hükmünü kıyaamet günü aralarında verecekdir.

Hayrat Neşriyat

Hem onlara bu emir hakkında (din husûsunda) açık deliller verdik. Fakat (onlar), ancak kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki azgınlıktan (ve hasedden) dolayı ihtilâfa düştüler. Şübhesiz ki Rabbin, üzerinde ihtilâfa düşegeldikleri şeyler hakkında kıyâmet günü aralarında hüküm verecektir.

İbn-i Kesir

Ve onlara emirden burhanlar verdik. Ama onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlikten dolayı ayrılığa düştüler. Elbette Rabbın; ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

İlyas Yorulmaz

Din hususunda onlara apaçık deliller verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki çekememezlik ve düşmanlık yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, ayrılığa düştükleri şeylerde, kıyamet günü aralarında hükmedecektir.

İskender Ali Mihr

Ve onlara emirden (Allah’ın emrinden) beyyineler (deliller) verdik. Fakat onlara ilim geldikten sonra onlar, aralarında azgınlık ederek ihtilâfa düştüler. Muhakkak ki senin Rabbin, kıyâmet günü, ihtilâf etmiş oldukları şeylerde, onların arasında hüküm verecektir.

Kadri Çelik

Ve onlara (dini) emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ihtirastan kaynaklanan azgınlık yüzünden ihtilafa düştüler. Şüphesiz senin Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Muhammed Esed

Ve onlara (imanın) amacı konusunda açık işaretler verdik; onlar, bütün bu bilgilerin kendilerine tevdi edilmesinden sonradır ki, aralarındaki kıskançlıktan dolayı farklı görüşlere sarıldılar; (ama) ihtilafa düştükleri her konuda Kıyamet Günü Rabbin onlar arasında bir hüküm verecektir.

Mustafa İslamoğlu

Dahası onlara (tevdi edilen) görevden dolayı açık işaretler vermiştik. Ne ki onlar durdular durdular da, kendilerine bilgi geldikten sonra -sırf aralarındaki kıskançlık yüzünden- ayrılığa düştüler Şu kesin ki, Rabbin Kıyamet Günü ayrılığa düştükleri her konuda onlar arasında hüküm verecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve onlara o emirden açık emirler vermiştik, artık ihtilafta bulunmadılar, ancak kendilerine bilgi geldikten sonra bir azgınlık olarak (ihtilâfa, düştüler). Şüphe yok ki, senin Rabbin Kıyamet günü onların aralarında kendisinde ihtilaf eder oldukları şeyler hakkında hüküm verecektir.

Ömer Öngüt

Onlara din hususunda apaçık deliller verdik. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra birbirini çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz ki Rabbin ayrılığa düştükleri şeyler hakkında kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Sadık Türkmen

Ve onlara dinlerinde/işlerinde açık deliller verdik. Ancak onlara ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras/çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü aralarında ihtilâf ettikleri şeyler hakkında hüküm/karar verecektir.

Seyyid Kutub

Din konusunda onlara açık deliller verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz, Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri şeylerde onlar arasında hüküm verecektir.

Suat Yıldırım

Onlara din işinde parlak deliller, mûcizeler verdik. Şimdi onların din konusunda ihtilaf etmeleri, sırf kendilerine gerçeğe dair ilim geldikten sonra haset ve ihtirastan dolayıdır. Senin Rabbin kıyamet günü, ayrılığa düştükleri hususlarda aralarında hükmünü verecektir.

Süleyman Ateş

Ve onlara bu (din) iş(in)de açık deliller verdik. Onlar kendilerine bilgi geldikten sonra sadece aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz, Rabbin kıyâmet günü, ayrılığa düştükleri şeylerde onlar arasında hüküm verecektir.

Şaban Piriş

Onlara emrimizi bildiren belgeler vermiştik. Kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki "bağy" yüzünden anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Rabb’in, kıyamet günü, aralarında anlaşmazlığa düştükleri konuda hüküm verecektir.

Tefhim-ul Kur'an

Ve onlara bu emirden açık belgeler verdik. Fakat onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, yalnızca aralarındaki ’hakka tecavüz ve azgınlıktan’ dolayı ihtilafa düştüler. Şüphesiz senin Rabbin, hakkında ihtilafa düştükleri şeyde kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.

Yaşar Nuri Öztürk

Onlara, iş ve yönetime ilişkin açık seçik belgeler verdik. Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki azgınlık ve kıskançlık yüzünden ihtilafa düştüler. Hiç kuşkusuz, Rabbin, onlar arasında, tartışıp durdukları şeyle ilgili olarak kıyamet günü hüküm verecektir.

Yusuf Ali (İngilizce)

And We granted them Clear Signs in affairs (of Religion) it was only after knowledge had been granted to them that they fell into schisms, through insolent envy among themselves. Verily thy Lord will judge between them on the Day of Judgment as to those matters in which they set up differences.

KELİME KÖKLERİ
وَاتَيْنَاهُمْ
ve āteynāhum
ve onlara verdik ا ت ي
بَيِّنَاتٍ
beyyinātin
açık deliller ب ي ن
مِنَ
mine
الْأَمْرِ
l-emri
bu işde ا م ر
فَمَا
fe mā
اخْتَلَفُوا
ḣtelefū
onlar ayrılığa düşmediler خ ل ف
إِلَّا
illā
sadece (yüzünden)
مِنْ
min
بَعْدِ
beǎ’di
sonra ب ع د
مَا
جَاءَهُمُ
cā'ehumu
kendilerine geldikten ج ي ا
الْعِلْمُ
l-ǐlmu
bilgi ع ل م
بَغْيًا
beğyen
çekememezlik ب غ ي
بَيْنَهُمْ
beynehum
aralarındaki ب ي ن
إِنَّ
inne
şüphesiz
رَبَّكَ
rabbeke
Rabbin ر ب ب
يَقْضِي
yeḳDī
hüküm verecektir ق ض ي
بَيْنَهُمْ
beynehum
onlar arasında ب ي ن
يَوْمَ
yevme
günü ي و م
الْقِيَامَةِ
l-ḳiyāmeti
kıyamet ق و م
فِيمَا
fīmā
şeylerde
كَانُوا
kānū
oldukları ك و ن
فِيهِ
fīhi
onda
يَخْتَلِفُونَ
yeḣtelifūne
ayrılığa düşüyor(lar) خ ل ف