وَإِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ مَا كَانَ حُجَّتَهُمْ إِلَّا أَنْ قَالُوا ائْتُوا بِآبَائِنَا إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ

Ve iza tütla aleyhim ayatüna beyyinatim ma kane huccetehüm illa en kalü’tu bi abaina in küntüm sadikıyn

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve onlara apaçık âyetlerimiz okununca kesin delilleri, ancak doğru söylüyorsanız getirin atalarımızı bize demelerinden ibârettir.

Abdullah Parlıyan

"Doğru iseniz, babalarımızı dirilterek getirin bakalım" demelerinden başka, öne sürecekleri bir delilleri yoktur.

Adem Uğur

Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.

Ahmed Hulusi

Karşılarında işaretlerimiz apaçık bildirildiğinde "Eğer sözünüzde sadıksanız hadi getirin atalarımızı" demekten başka söyleyecek sözleri yoktur.

Ahmet Varol

’Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin’ demelerinden başka bir şey değildir.

Ali Bulaç

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.

Ali Fikri Yavuz

Kendilerine açık açık ayetlerimiz okunduğu zaman, delilleri ancak şunu demekten ibaret olmuştur "- Haydi, babalarımızı getirin, (eğer öldükten sonra dirilme var sözünde) doğru iseniz."

Bayraktar Bayraklı

Âyetlerimiz kendilerine açık açık okunduğu zaman, onların, “Eğer doğru söylüyorsanız, babalarımızı geri getiriniz” demekten başka delilleri yoktur.

Bekir Sadak

Ayetlerimiz onlara acikca okundugu zaman, delilleri yalnizca «Dogru sozlu iseniz babalarimizi getirin bakalim» demek olur.

Celal Yıldırım

Âyetlerimiz onlara karşı açık-seçik okununca, ileri sürdükleri tek delilleri şöyle demeleri olur . «Eğer doğrulardan iseniz haydi babalarımızı (geri) getirin.»

Cemal Külünkoğlu

Onlara ayetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak “Doğru söyleyenler iseniz (ölmüş) babalarımızı geri getirin” demek olur.

Diyanet İşleri

Onlara âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman onların delilleri ancak, "Doğru söyleyenler iseniz babalarımızı getirin" demek oldu.

Diyanet Vakfı

Onlara açıkça âyetlerimiz okunduğu zaman Doğru sözlü iseniz atalarımızı getirin, demelerinden başka delilleri yoktur.

Edip Yüksel

Onlara açık açık ayetlerimiz okunduğunda, "Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin" demekten başka delilleri yoktur.

Elmalılı Hamdi Yazır

Kendilerine âyetlerimiz açıkça okunduğu zaman; «Eğer sözünüzde doğru iseniz atalarımızı diriltip getirin.» demekten başka söylenecek hiçbir delil yoktur.

Fizil-al il Kuran

Ayetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman delilleri yalnızca «Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım!» demek olur.

Gültekin Onan

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde) delilleri "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.

Harun Yıldırım

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların delilleri "Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı getirin." demekten başkası değildir.

Hasan Basri Çantay

Karşılarında açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman onların «Eğer (iddianızda) doğrucular iseniz (ölmüş) atalarımızı (diriltib) getirin» demelerinden başka tutanakları yokdur.

Hayrat Neşriyat

Ve kendilerine âyetlerimiz apaçık olarak okunduğu zaman `Eğer (iddiânızda) doğru kimseler iseniz, atalarımızı (geri) getirin!` demekten başka bir delilleri olmamıştır.

İbn-i Kesir

Ayetlerimiz onlara açıkça okunduğu zaman; doğru sözlüler iseniz, babalarımızı getirin bakalım, demekten başka bir huccetleri yoktur.

İlyas Yorulmaz

Açık anlaşılır ayetlerimiz onlara okunduğu zaman, yalnızca söyleyebildikleri "O halde doğru söylüyorsanız, daha önce yaşamış atalarımızı geri getirin" demeleri olmuştur.

İskender Ali Mihr

Onlara âyetlerimiz beyan edilerek okunduğu zaman onların delilleri (iddiaları) "Eğer siz sadıklarsanız (doğru söyleyenlerseniz), babalarımızı getirin!" demekten başka birşey olmadı.

Kadri Çelik

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde savunma) delilleri, "Eğer doğru sözlüler iseniz, babalarımızı (diriltip) getirin" demekten başkası değildir.

Muhammed Esed

Ve (böylece,) ne zaman mesajlarımız bütün açıklığıyla onlara tebliğ edildiyse tek cevapları şu olmuştur "Atalarımızı (şahit olarak) getirin, eğer iddianızda haklı iseniz!"

Mustafa İslamoğlu

Ve ne zaman ayetlerimiz bütün açıklığıyla önlerine konulsa, tek cevapları şöyle olur "Eğer doğru söylüyorsanız atalarımızı getirin!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve kendilerine karşı âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman onların delilleri, «Eğer doğru sözlüler oldu iseniz atalarımızı getirin» demekten başka değildir.

Ömer Öngüt

Âyetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman "Doğru sözlü iseniz atalarımızı geri getirin. " demelerinden başka delilleri yoktur.

Sadık Türkmen

Açık açık ayetlerimiz onlara okunduğu zaman onların delilleri; "Eğer doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin", demekten başkası değildir.

Seyyid Kutub

«Doğru sözlü iseniz babalarımızı getirin bakalım!» demek olur.

Suat Yıldırım

Kendilerine iman esaslarına ve bu arada âhirete dair âyetlerimiz açık açık okunduğunda, onların ileri sürdükleri tek iddia "Eğer siz bu inancınızda tutarlı iseniz, gelip geçmiş atalarımızı diriltin de önümüze getirin" demekten başka bir şey olmaz.

Süleyman Ateş

Onlara açık açık âyetlerimiz okunduğu zaman "Doğru iseniz, babalarımızı getirin" demelerinden başka bir delilleri olmamıştır.

Şaban Piriş

Apaçık ayetlerimiz kendilerine okunduğu zaman -Doğru söylüyorsanız babalarınızı getirin, demekten başka onların bir delilleri yoktur.

Tefhim-ul Kur'an

Onlara açık belgeler olarak ayetlerimiz okunduğu zaman, onların (sözde savunma) delilleri «Eğer doğru sözlüler iseniz, atalarımızı (diriltip) getirin» demekten başkası değildir.

Yaşar Nuri Öztürk

Ayetlerimiz, karşılarında açık seçik mesajlar halinde okunduğunda, delilleri sadece şöyle demek olmuştur "Doğru sözlüler iseniz atalarımızı getirin."

Yusuf Ali (İngilizce)

And when Our Clear Signs are rehearsed to them their argument is nothing but this They say, "Bring (back) our forefathers, if what ye say is true!"

KELİME KÖKLERİ
وَإِذَا
ve iƶā
ve zaman
تُتْلَىٰ
tutlā
okunduğu ت ل و
عَلَيْهِمْ
ǎleyhim
onlara
ايَاتُنَا
āyātunā
ayetlerimiz ا ي ي
بَيِّنَاتٍ
beyyinātin
açık açık ب ي ن
مَا
كَانَ
kāne
olmamıştır ك و ن
حُجَّتَهُمْ
Huccetehum
bir delilleri ح ج ج
إِلَّا
illā
başka
أَنْ
en
قَالُوا
ḳālū
demelerinden ق و ل
ائْتُوا
’tū
getirin ا ت ي
بِابَائِنَا
biābāinā
babalarımızı ا ب و
إِنْ
in
eğer
كُنْتُمْ
kuntum
iseniz ك و ن
صَادِقِينَ
Sādiḳīne
doğrular(dan) ص د ق