وَإِذْ صَرَفْنَا إِلَيْكَ نَفَرًا مِنَ الْجِنِّ يَسْتَمِعُونَ الْقُرْآنَ فَلَمَّا حَضَرُوهُ قَالُوا أَنْصِتُوا ۖ فَلَمَّا قُضِيَ وَلَّوْا إِلَىٰ قَوْمِهِمْ مُنْذِرِينَ

Ve iz sarafna ileyke neferam minel cinni yestemiunel kur’an felemma hadaruhü kalu ensıtu felemma kudıye vellev ila kavmihim münzirın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

An o zamanı ki hani cinlerin bir bölüğünü, Kur’ân dinlesinler diye senin bulunduğun tarafa yollamıştık; oraya gelince birbirlerine, susun demişlerdi; okunuşu bitince de korkutmak için kavimlerine dönmüşlerdi de.

Abdullah Parlıyan

Ey Muhammed! hani biz, bir gurup cin’i Kur’ân’ı dinlemek üzere, sana çevirip göndermiştik. Kur’ân’ı dinlemeye hazır olunca; "Susup sessizce dinleyin" demişlerdi. Dinleme işi sona erip bitince, birer uyarıcı olarak kendi toplumlarına dönüp gittiler.

Adem Uğur

Hani cinlerden bir gurubu, Kur’an’ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur’an’ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun" demişler, Kur’an’ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.

Ahmed Hulusi

Hani cinden (insan gözünün görme alanı dışında kalan bir türden) bir grubu, Kurân’ı işitip dinlesinler diye sana yöneltmiştik... Ona hazır olduklarında dediler ki "Susun!"... Hüküm yerine gelince de uyarıcılar olarak toplumlarına döndüler!

Ahmet Varol

’Susup kulak verin’ dediler. (Okuma) bitirilince de uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler.

Ali Bulaç

Hani cinlerden birkaçını, Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.

Ali Fikri Yavuz

Hatırla ki, cinlerden (on kişiye yakın) bir grubu, Kur’an dinlemek üzere sana yollamıştık. Vakta ki, Kur’an’ın huzuruna vardılar. (Birbirlerine) "- Susun, dinleyin" dediler. Sonra (Hz. Peygamber tarafından okunmakta olan Kur’an) bitirildiği vakit de (cinler Peygambere ve Kur’an’a iman getirerek) döndüler, (hem iman’a davet, hem de iman getirmiyenleri) korkutmak üzere kavimlerine gittiler.

Bayraktar Bayraklı

Hani, cinlerden Kur`ân`ı dinlemek isteyen bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar Kur`ân`ı dinlemeye geldiklerinde, “Susup dinleyin!” dediler. Kur`ân`ın okunması tamamlanınca, uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler.

Bekir Sadak

Kuran’i dinleyecek cinlerden bir takimini sana yoneltmistik. Onlar Kuran’i dinlemege hazir olunca birbirlerine «Susun» dediler Kuran’in okunmasi bitince, herbiri birer uyarici olarak milletlerine donduler.

Celal Yıldırım

Hani bir vakit cinlerden birkaç tanesini Kur’ân dinlemek üzere sana çevirip göndermiştik. O’nu dinlemeye hazır duruma gelince, birbirlerine, «susun dinleyin I» dediler. Dinleme işi yerine gelip sona erince birer uyarıcılar olarak kendi topluluklarına dönüp gittiler.

Cemal Külünkoğlu

Hani biz cinlerden bir grubu, Kur`an`ı dinleyebilsinler diye sana doğru yöneltmiştik ve onun mesajlarını fark eder etmez de (birbirlerine) “Susun (dinleyin)!” demişler ve (okuma) bittiğinde kendi toplumlarına uyarıcı olarak dönmüşlerdi.

Diyanet İşleri

Hani Kur’an’ı dinlemek üzere cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik. Onlar, onun huzuruna gelince birbirlerine, "Susun!" dediler. Kur’an’ın okunması bitince de uyarıcı olarak kavimlerine döndüler.

Diyanet Vakfı

Hani cinlerden bir gurubu, Kur’an’ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Kur’an’ı dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) «Susun» demişler, Kur’an’ın okunması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine dönmüşlerdi.

Edip Yüksel

Cinlerden bir grubu, Kuran’ı dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde, "Susun" dediler. (Okuma) bitirilince topluluklarına birer uyarıcı olarak döndüler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Ey Muhammed! Hani biz cinlerden bir grubu Kur’ân’ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onlar Kur’ân’ı dinlemek için hazır bulundukları zaman birbirlerine «susun» dediler. Kur’ân’ın okunması bitince de birer uyarıcı olarak kavimlerine döndüler.

Fizil-al il Kuran

Bir zamanlar cinlerden bir topluluğu Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde «Susun dinleyin» dediler. Kur’an okuması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler.

Gültekin Onan

Hani cinlerden birkaçını, Kuran dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki "Kulak verin;" sonra bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.

Harun Yıldırım

Hani cinlerden bir grubu, Kur’an’ı dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki "Kulak verin." Sonra bitirince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.

Hasan Basri Çantay

Yâdet o zamanı ki cinlerden bir taaifeyi Kur’an dinlemeleri için sana (doğru) çevirmişdik. İşte bunlar onun huzuuruna gelince (birbirine) «Susun (dinleyin)» demişler, (okunması) bitirilince de (kendilerini azâb ile) korkutmıya me’mur olarak kavmlerine dönmüşlerdi.

Hayrat Neşriyat

Ve bir zaman, cinlerden birtakımını Kur`ân`ı dinlemeleri üzere sana yöneltmiştik. Nihâyet ona (ulaşarak) hazır olduklarında (birbirlerine) `Susun (dinleyin)!` dediler. (O Kur`ân kırâeti) bitirilince de (artık îmân etmiş kimseler ve Allah`ın azâbı ile) korkutucular olarak kavimlerine döndüler.

İbn-i Kesir

Hani Kur’an dinlesinler diye sana cinlerden bir taife yöneltmiştik. Hazır olunca demişlerdi ki Susun. Kur’an tamam olunca da her biri birer uyarıcı olarak kavimlerine dönmüşlerdi.

İlyas Yorulmaz

Tanınmayan (cin) bir gurup insanları, Kur’an’ı dinlesinler diye sana yönlendirmiştik. Onu dinlemek için hazır olduklarında "Susun" dediler. Kur’an’ın okunması bitirildiğinde, dinledikleri Kur’an ile uyarmak için kendi topluluklarına döndüler.

İskender Ali Mihr

Cinlerden bir grubu sana yöneltmiştik, Kur’ân’ı dinlemeleri için. Onun huzuruna geldikleri zaman "Susun, dinleyin!" dediler. Sonra (Kur’ân-ı Kerim okuması) bitirilince kendi kavimlerine uyarıcılar olarak döndüler.

Kadri Çelik

Hani cinlerden birkaçını, Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, "Kulak verin!" demişler, sonra (dinleme işi) bitince, kendi kavimlerine (birer) uyarıcılar olarak dönmüşlerdi.

Muhammed Esed

Hani (ey Muhammed!) Biz bir grup tanınmayan/bilinmeyen varlığı, Kuran’ı dinleyebilsinler diye sana doğru yöneltmiştik ve o(nun mesajları)nı fark eder etmez de (birbirlerine) "Sessizce dinleyin!" demişler ve (okuma) bittiğinde kendi toplumlarına uyarıcı olarak dönmüşlerdi.

Mustafa İslamoğlu

Bir zamanlar, cinlerden bir gurubu Kur`an`ı dinlesinler diye sana yönlendirmiştik. Nihayet o (vahye) kavuşur kavuşmaz "Sükunetle dinleyin!" demişler, (okuma) biter bitmez de kendi toplumlarının yanına uyarıcılar olarak dönmüşlerdi.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve o zamanı da yâd et ki, cinlerden bir zümreyi Kur’an’ı dinlemeleri için sana göndermiştik. Vaktâ ki, ona hazır oldular, dediler ki «Susun! (dinleyin).» Vaktâ ki, tilâveti nihâyet buldu, kendi kavimlerine korkutucular olarak dönüp gittiler.

Ömer Öngüt

Resulüm! Hani Kur’an dinlesinler diye sana cinlerden bir tâife yöneltmiştik. Hazır olunca birbirlerine "Susun!" demişlerdi. Kur’an’ın okunması bitince, her biri birer uyarıcı olarak kavimlerine dönmüşlerdi.

Sadık Türkmen

Bir zaman cinlerden birkaçını, Kur’an’ı dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ne zaman ki onlar, onu dinlemeye hazır olunca (birbirlerine) "Susun!" dediler. Okuma bitirilince, kendi kavimlerine ‘uyarıcılar olarak’ döndüler.

Seyyid Kutub

Bir zamanlar cinlerden bir topluluğu Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde «Susun dinleyin» dediler. Kur’an okuması bitince uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler.

Suat Yıldırım

Hani Biz bir vakit cinlerden bir takımını Kur’ân dinlemeleri için sana göndermiştik. Kur’ân’ı işitip dinleyecek yere gelince birbirlerine "Susun, dinleyin!" dediler. Okuma tamamlanınca kendi toplumlarına birer uyarıcı olarak döndüler.

Süleyman Ateş

Bir zaman, cinlerden bir topluluğu Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Ona geldiklerinde (birbirlerine) "Susun, (dinleyin)" dediler. (Okuma) Bitirilince de uyarıcılar olarak kavimlerine döndüler

Şaban Piriş

Hani, cinlerden bir grubu Kur’an’ı dinlesinler diye sana yöneltmiştik. Onun yanına gelince "susun!" demişler. (Okuma) tamamlanınca kavimlerine uyarıcı olarak dönmüşler.

Tefhim-ul Kur'an

Hani cinlerden birkaçını, Kur’an dinlemek üzere sana yöneltmiştik. Böylece onun huzuruna geldikleri zaman, dediler ki «Kulak verin;» sonra (dinleme işi) bitirilince de kendi kavimlerine (birer) uyarıcı korkutucular olarak döndüler.

Yaşar Nuri Öztürk

Bir zaman, cinlerden bir topluluğu, Kur’an’ı dinlemeleri için sana yöneltmiştik. Onu dinlemeye hazır hale geldiklerinde "Susup dinleyin!" dediler. Dinleme bitirilince de uyarıcılar olarak kendi toplumlarına döndüler.

Yusuf Ali (İngilizce)

Behold, We turned towards thee a company of Jinns (quietly) listening to the Qur´an when they stood in the presence thereof, they said, "Listen in silence!" When the (reading) was finished, they returned to their people, to warn (them of their sins).

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
bir zaman
صَرَفْنَا
Sarafnā
yöneltmiştik ص ر ف
إِلَيْكَ
ileyke
sana
نَفَرًا
neferan
bir topluluğu ن ف ر
مِنَ
mine
-den
الْجِنِّ
l-cinni
cinler- ج ن ن
يَسْتَمِعُونَ
yestemiǔne
dinlemek üzere س م ع
الْقُرْانَ
l-ḳurāne
Kur’an ق ر ا
فَلَمَّا
fe lemmā
zaman
حَضَرُوهُ
HaDerūhu
ona geldikleri ح ض ر
قَالُوا
ḳālū
dediler ق و ل
أَنْصِتُوا
enSitū
susun (dinleyin) ن ص ت
فَلَمَّا
fe lemmā
zaman da
قُضِيَ
ḳuDiye
bitirildiği ق ض ي
وَلَّوْا
vellev
döndüler و ل ي
إِلَىٰ
ilā
قَوْمِهِمْ
ḳavmihim
kavimlerine ق و م
مُنْذِرِينَ
munƶirīne
uyarıcılar olarak ن ذ ر