قَالُوا نُرِيدُ أَنْ نَأْكُلَ مِنْهَا وَتَطْمَئِنَّ قُلُوبُنَا وَنَعْلَمَ أَنْ قَدْ صَدَقْتَنَا وَنَكُونَ عَلَيْهَا مِنَ الشَّاهِدِينَ

Kalu nürıdü en ne’küle minha ve tatmeinne kulubüna ve na’leme en kad sadaktena ve nekune aleyha mineş şahidın

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Demişlerdi ki İstiyoruz ki o yemekten yiyelim, kalplerimiz tam bir inanca ulaşsın ve bilelim ki sen bize doğru söylüyorsun ve buna da tanık olalım biz.

Abdullah Parlıyan

Onlar "İstiyoruz ki, ondan yiyelim ki, kalplerimiz sükûnete ulaşsın, bize gerçekleri söylediğini bilelim ve biz ona şahitlik yapanlardan olalım" dediler.

Adem Uğur

Onlar "Ondan yiyelim, kalplerimiz mutmain olsun, bize doğru söylediğini (kesin olarak) bilelim ve ona gözleriyle görmüş şahitler olalım istiyoruz" demişlerdi.

Ahmed Hulusi

Dediler ki "İsteriz ki o sofradan yiyelim (o ilimleri uygulayalım), kalplerimiz mutmain olsun (açıkladıklarına yakîn oluşsun); senin bize (mutlak) hakikati açıkladığını bilelim ve ona şahitlerden olalım."

Ahmet Varol

(Havariler bu kez) ’Ondan yemeyi, kalplerimizin kanmasını, senin bize doğru söylediğini bilmeyi ve buna şahit olmayı istiyoruz’ dediler.

Ali Bulaç

(Bu sefer Havariler) "Ondan yemek istiyoruz, kalplerimiz tatmin olsun, senin de gerçekten bize doğru söylediğini bilelim ve buna şahidlerden olalım" demişlerdi.

Ali Fikri Yavuz

Havarîler şöyle dediler "- İstiyoruz ki, ondan yiyelim, kalblerimiz yatışsın ve senin bize doğru söylediğini bilelim. Böylece mûcizelere şâhidlik edenlerden olalım."

Bayraktar Bayraklı

Onlar, “Ondan yiyelim, kalplerimiz doyuma ulaşsın; bize doğru söylediğini bilelim ve ona gözleriyle görmüş şâhitler olalım istiyoruz” demişlerdi.

Bekir Sadak

«ndan yemeyi, kalblerimizin kanmasini ve senin bize dogru soyledigini bilmeyi, ona sahid olmayi istiyoruz» dediler.

Celal Yıldırım

Havariler, «ondan yemeği, kalbimizin yatışmasını ve senin de bize doğruyu söylediğini bilmeyi, onun üzerine şahitlerden olmayı arzu ediyoruz da (ondan bu istekte bulunuyoruz),» diyerek (samimiyetlerini) belirtmişlerdi.

Cemal Külünkoğlu

(Bu sefer Havariler) “(İnanıyoruz ama) biz istiyoruz ki ondan yiyelim, gönlümüz rahatlasın, senin (peygamberlik konusunda) bize doğru söylediğini bilelim ve ona şahitlik edenlerden olalım” dediler.

Diyanet İşleri

Onlar, "İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz yatışsın. Senin bize doğru söylediğini bilelim ve ona, (gözü ile) görmüş şahitlerden olalım" demişlerdi.

Diyanet Vakfı

Onlar «Ondan yiyelim, kalplerimiz mutmain olsun, bize doğru söylediğini (kesin olarak) bilelim ve ona gözleriyle görmüş şahitler olalım istiyoruz» demişlerdi.

Edip Yüksel

"İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalbimiz yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve ona tanık olalım."

Elmalılı Hamdi Yazır

Havâriler «İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu bizzat görenlerden olalım» dediler.

Fizil-al il Kuran

Havariler O’na dediler ki, «İstiyoruz ki, o sofranın yemeklerinden yiyelim, kalplerimiz güven bulsun, bize doğru söylediğini kesinlikle bilelim ve olayın tanıklarından olalım.

Gültekin Onan

(Bu sefer havariler) "Ondan yemek istiyoruz, kalplerimiz tatmin olsun; senin de gerçekten bize doğru söylediğini bilelim ve buna şahidlerden olalım" demişlerdi.

Harun Yıldırım

Dediler ki "Biz istiyoruz ki, ondan yiyelim de kalplerimiz yatışsın. Senin gerçekten bize doğru söylediğini bilelim hem de ona şahitlik edenlerden olalım."

Hasan Basri Çantay

(Şöyle) dediler «Diliyoruz ki biz de ondan yiyelim, kalblerimiz yatışsın, senin bize hakıykaten doğru söylediğini bilelim ve biz de bunun üzerine şâhidlerden olalım».

Hayrat Neşriyat

`(Onlar) `İstiyoruz ki ondan yiyelim, kalblerimiz mutmain olsun, gerçekten bize doğru söylediğini (iyice) bilelim ve buna şâhidlik edenlerden olalım` demişlerdi.`

İbn-i Kesir

Demişlerdi ki İstiyorsanız ki; ondan yiyelim, kalblerimiz yatışsın ve senin bize hakikaten doğru söylediğini bilelim de biz ona şahidlerden olalım.

İlyas Yorulmaz

"Biz inecek sofradan yemek yersek, kalplerimiz tatmin olacak ve senin bize söylediğinin doğru olduğunu öğreneceğiz ve mucizeye (sofranın inmesine) şahitler olacağız. " dediler

İskender Ali Mihr

(Onlar); "Ondan yemek istiyoruz ve de kalblerimizin tatmin olmasını istiyoruz ve senin gerçekten bize doğru söylemiş olduğunu bilelim ve onun üzerine şâhidlerden olalım" dediler.

Kadri Çelik

(Havariler) "Biz ondan yiyelim, kalplerimiz itminana ersin, senin bize doğru söylediğini bilelim ve biz onun üzerine şahitlerden olalım istiyoruz." demişlerdi.

Muhammed Esed

Onlar, "Biz ondan nasiplenmek isteriz, ki kalplerimiz sükunete ulaşsın, bize hakikati söylediğini bilelim ve biz ona şahitlik yapanlardan olalım!" dediler.

Mustafa İslamoğlu

Onlar, "Biz ondan yemek, kalplerimizi tatmin etmek, bize hakikati söylediğini bilmek ve o hakikete biz de şahitlik yapmak isteriz" dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Dediler ki «Biz istiyoruz ki, ondan yiyelim ve kalblerimiz mutmain olsun ve senin bize doğru söylediğini bilelim ve biz onun üzerine şahitlerden olalım.»

Ömer Öngüt

Onlar "İstiyoruz ki ondan yiyelim, kâlplerimiz mutmain olsun, senin bize hakikaten doğru söylediğini bilelim ve onu bizzat görmüş şâhitler olalım. " demişlerdi.

Sadık Türkmen

Onlar; "istiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz yatışsın. Senin bize doğru söylediğini bilelim ve bunu (Allah’ın indireceği sofrayı gözümüz ile) bizzat görenlerden olalım" demişlerdi.

Seyyid Kutub

Havariler O’na dediler ki, «İstiyoruz ki, o sofranın yemeklerinden yiyelim, kalplerimiz güven bulsun, bize doğru söylediğini kesinlikle bilelim ve olayın tanıklarından olalım.

Suat Yıldırım

"Biz" dediler, "istiyoruz ki ondan yiyelim, gönlümüz rahatlasın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve ona şahitlik edenlerden olalım."

Süleyman Ateş

"İstiyoruz ki, ondan yiyelim, kalblerimiz iyice yatışsın, senin bize doğru söylediğini bilelim ve buna bizzat tanık olalım." dediler.

Şaban Piriş

Havariler ise -Ondan yemek istiyoruz, (böylece) kalplerimiz mutmain olsun ve bize doğruyu söylediğini bilelim ve buna şahitlerden olalım, demişlerdi.

Tefhim-ul Kur'an

(Bu sefer Havariler) «Ondan yemek istiyoruz, kalplerimiz tatmin olsun, senin de gerçekten bize doğru söylediğini bilelim ve buna şahidler olalım» demişlerdi.

Yaşar Nuri Öztürk

Dediler "İstiyoruz ki ondan yiyelim, gönüllerimiz tatmin bulsun, senin bize doğruyu söylediğini bilelim ve buna tanıklık edenlerden olalım!"

Yusuf Ali (İngilizce)

They said "We only wish to eat thereof and satisfy our hearts, and to know that thou hast indeed told us the truth; and that we ourselves may be witnesses to the miracle."

KELİME KÖKLERİ
قَالُوا
ḳālū
dediler ق و ل
نُرِيدُ
nurīdu
istiyoruz ر و د
أَنْ
en
نَأْكُلَ
ne’kule
yemeyi ا ك ل
مِنْهَا
minhā
ondan
وَتَطْمَئِنَّ
ve teTmeinne
ve iyice yatışmasını ط م ن
قُلُوبُنَا
ḳulūbunā
kalblerimizin ق ل ب
وَنَعْلَمَ
ve neǎ’leme
ve bilmeyi ع ل م
أَنْ
en
قَدْ
ḳad
kesinlikle
صَدَقْتَنَا
Sadeḳtenā
bize doğru söylediğini ص د ق
وَنَكُونَ
ve nekūne
ve olmayı ك و ن
عَلَيْهَا
ǎleyhā
buna
مِنَ
mine
الشَّاهِدِينَ
ş-şāhidīne
bizzat şahit ش ه د