لَقَدْ كُنْتَ فِي غَفْلَةٍ مِنْ هَٰذَا فَكَشَفْنَا عَنْكَ غِطَاءَكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَدِيدٌ
Le kad kunte fi ğafletim min haza fe keşefna anke ğıtaeke fe besarukel yevme hadid
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Andolsun ki gafletteydin bundan, derken perdeyi kaldırdık gözünden, artık gözün keskin bugün. |
Abdullah Parlıyan |
"Gerçekten sen, bu günün geleceğini ummazdın. Artık bugün senden perdeyi kaldırıverdik, o nedenle bugün, gözün oldukça keskindir." |
Adem Uğur |
Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir (denir). |
Ahmed Hulusi |
"Andolsun bundan gaflet içinde (kozanda yaşıyor) idin... Senden perdeni kaldırdık! Bugün artık görme kuvven pek keskindir!" (denilir). |
Ahmet Varol |
’Andolsun sen bundan habersizdin. Şimdi (gözündeki) perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün pek keskindir.’ |
Ali Bulaç |
"Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık. Artık bugün görüş-gücün keskindir." |
Ali Fikri Yavuz |
(Allah ona buyurur ki, ey insanoğlu! Dünyada iken) bugünden gaflette idin. Şimdi senden (gaflet) perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir, (gerçeği görüyorsun). |
Bayraktar Bayraklı |
“Andolsun, sen bunu görmezden gelmiştin. Derhal senin perdeni kaldıracağız. Bugün senin gözün çok keskindir” denecektir. |
Bekir Sadak |
Ona «And olsun ki, sen, bundan gafildin; iste senden gaflet perdesini kaldirdik, bugun artik gorusun keskindir» denir. |
Celal Yıldırım |
And olsun ki, sen bundan (bu günden) habersizdin. Artık senden perdeyi kaldırıverdik; o nedenle bugün gözün oldukça keskindir. |
Cemal Külünkoğlu |
Muhakkak ki, sen bundan bir gaflet içinde idin, imdi senden perdeni kaldırıp açtık, artık bugün senin gözün keskindir, nâfizdir. |
Diyanet İşleri |
(Ona) "Andolsun ki sen bundan gaflette idin. Şimdi gaflet perdeni açtık; artık bugün gözün keskindir" (denir.) |
Diyanet Vakfı |
Andolsun sen bundan gaflette idin; derhal biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir (denir). |
Edip Yüksel |
Sen tümüyle bundan gafildin. Şimdi biz örtünü kaldırdık; bugün gözün çelik gibi keskindir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(Allah ona) «Andolsun sen bundan gaflet içinde idin. Şimdi senden gaflet perdesini kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir.» der. |
Fizil-al il Kuran |
Ona «Andolsun ki, sen, bundan gafilsin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün keskindir» denir. |
Gültekin Onan |
"Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin. İşte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün keskindir." |
Harun Yıldırım |
"Andolsun sen bundan gaflet içerisinde idin. Şimdi senden perdeni kaldırdık. Bugün gözün pek keskindir!" |
Hasan Basri Çantay |
Andolsun ki sen (dünyâda) bundan gafletde idin. İşte senden perdeni kaldırıb açdık. Bugün gözün (ne kadar) keskindir! |
Hayrat Neşriyat |
(Ona şöyle denilir) `And olsun ki, (sen) bundan gaflette idin; şimdi senden perdeni(kaldırıp) açtık; bu gün artık gözün keskindir!` |
İbn-i Kesir |
Andolsun ki; sen, bundan gaflette idin. İşte senin perdeni kaldırdık. Bugün artık görüşün keskindir. |
İlyas Yorulmaz |
(Şahit ve rehber) Sen bundan önce, bu günü görmezden gelerek geçirdin. Şimdi senin gözlerinden örtüyü kaldırdık. Artık bundan sonra gözün, çok sert geçecek bu günü gördü. |
İskender Ali Mihr |
(Allahû Teâla buyurur) "Andolsun ki sen bundan gaflet içindeydin. İşte senden perdeni kaldırdık. Artık bugün senin görüşün keskindir." |
Kadri Çelik |
"Şüphesiz sen bundan bir gaflet içindeydin; işte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün oldukça keskindir." |
Muhammed Esed |
(ve ona,) "Sen," (denilecek,) "bu (Hesap Günü)nü umursamıyordun, ama şimdi Biz senin (gözündeki) perdeni kaldırdık, bakışın bugün artık daha keskindir!" |
Mustafa İslamoğlu |
"Doğrusu sen" (denilir), "buna karşı gaflet içindeydin; işte, artık senin perdeni önünden kaldırdık şimdi gözün daha bir keskindir." |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Muhakkak ki, sen bundan bir gaflet içinde idin, imdi senden perdeni kaldırıp açtık, artık bugün senin gözün keskindir, nâfizdir. |
Ömer Öngüt |
Ona "Andolsun ki sen bundan gâfildin, işte şimdi senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık gözün keskindir. " denir. |
Sadık Türkmen |
"ant olsun, sen bundan habersizdin, şimdi senden perdeni açıp kaldırdık. Artık bugün gözün keskindir." |
Seyyid Kutub |
«Andolsun ki, sen, bundan gafilsin; işte senden gaflet perdesini kaldırdık, bugün artık görüşün keskindir» denir. |
Suat Yıldırım |
Allah ona buyurur "Sen bundan gaflet içindeydin. İşte gözünün önünden perdeyi kaldırdık, şimdi artık gözün pek keskindir!" |
Süleyman Ateş |
(Allâh ona) "Andolsun, sen bundan gaflet içinde idin. Biz sen(in gözün)den perdeni açtık; bugün artık gözün keskindir" (dedi). |
Şaban Piriş |
-Sen, bundan gafil idin. Gözünden perdeyi kaldırdık. Artık bugün görüşün keskindir. |
Tefhim-ul Kur'an |
«Andolsun, sen bundan bir gaflet içindeydin; işte biz de senin üzerindeki örtüyü açıp kaldırdık. Artık bugün görüş gücün oldukça keskindir.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yemin olsun, sen bundan gaflet içindeydin. Ama perdeni üstünden kaldırıverdik. Bugün gözün keskin mi keskin. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(It will be said) "Thou wast heedless of this; now have We removed thy veil, and sharp is thy sight this Day!" |
لَقَدْ leḳad |
andolsun | |
كُنْتَ kunte |
sen idin | ك و ن |
فِي fī |
içinde | |
غَفْلَةٍ ğafletin |
gaflet | غ ف ل |
مِنْ min |
-ndan | |
هَٰذَا hāƶā |
bu- | |
فَكَشَفْنَا fekeşefnā |
biz açtık | ك ش ف |
عَنْكَ ǎnke |
senden | |
غِطَاءَكَ ğiTā'eke |
perdeni | غ ط و |
فَبَصَرُكَ febeSaruke |
artık gözün | ب ص ر |
الْيَوْمَ l-yevme |
bugün | ي و م |
حَدِيدٌ Hadīdun |
keskindir | ح د د |