وَاسْتَمِعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِنْ مَكَانٍ قَرِيبٍ
Vestemı’yevme yunadil munadi mim mekanin karib
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve dinle o nidâ edenin, yakın bir yerden bağıracağı gün, sesini. |
Abdullah Parlıyan |
İsrafil’in herkesin duyabileceği bir yakınlıkta, mahşer için yapacağı çağrıya kulak verin. |
Adem Uğur |
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Ahmed Hulusi |
Seslenenin, içinden sesleneceği süreçte dinle! |
Ahmet Varol |
Çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı gün dinle! |
Ali Bulaç |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
Ali Fikri Yavuz |
(Ey Rasûlüm), münadinin yakın bir yerden çağıracağı günkü sözü dinle. (O kıyamet ahvalinden sana ne büyük haberler vereceğiz.) |
Bayraktar Bayraklı |
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver! |
Bekir Sadak |
Bir cagricinin yakin bir yerden cagiracagi gune kulak ver. |
Celal Yıldırım |
Çağrıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. |
Cemal Külünkoğlu |
(Ey Muhammed!) Çağırıcının (İsrafil`in) yakın bir yerden sesleneceği (Sur`a üfleyeceği) o güne (daima) kulak ver (kıyameti düşünerek çalış)! |
Diyanet İşleri |
(Ey Muhammed!) Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak ver. |
Diyanet Vakfı |
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Edip Yüksel |
Çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Bir münadinin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Fizil-al il Kuran |
Bir çağırıcının yakın bir yerde çağıracağı güne kulak ver. |
Gültekin Onan |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
Harun Yıldırım |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
Hasan Basri Çantay |
Nida edenin yakın bir yerden ünleyeceği güne kulak ver. |
Hayrat Neşriyat |
Ve nidâ eden (İsrâfîl)`in, yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver! |
İbn-i Kesir |
Bir münadinin yakın bir yerden çağıracağı güne, kulak ver. |
İlyas Yorulmaz |
O kıyamet günü, yakın bir yerden bir çağırıcının çağırmasına kulak ver. |
İskender Ali Mihr |
Ve münadinin yakın bir yerden seslendiği gün ona kulak ver. |
Kadri Çelik |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı günü dinle (bekle). |
Muhammed Esed |
Ve (ölüm) çağrısında bulunan Allah’ın (sizi) yakından çağıracağı o Güne (daima) kulak verin; |
Mustafa İslamoğlu |
İmdi sen (ey insanoğlu); sana çok çok yakın bir yerden o güne ilişkin çağrı yapan Allah`ın nidasına kulak ver! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve dinle, o gün ki, bir münâdi, yakın bir mekandan nidâ eder. |
Ömer Öngüt |
Bir çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver! |
Sadık Türkmen |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
Seyyid Kutub |
Bir çağırıcının yakın bir yerde çağıracağı güne kulak ver. |
Suat Yıldırım |
Münâdînin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Süleyman Ateş |
Dinle, o gün o ünleyici, yakın bir yerden çağırır. |
Şaban Piriş |
Kulak ver, o gün yakın bir yerden seslenecek olanın çağrısına.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
Yaşar Nuri Öztürk |
Haykıranın çok yakın bir yerden sesleneceği günü dinle! |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And listen for the Day when the Caller will call out from a place quiet near,- |