← ZARIYAT 51:47 →

Ve biz, gökleri kurduk kudretle, onlardan daha üstününü, daha büyüğünü kurmaya da gücümüz yeter.

Gökyüzünü ve içerisindekileri, yaratıcı gücümüzle inşa eden biziz ve onlardan daha üstününü ve daha büyüğünü kurmaya da gücümüz yeter veya o gökyüzünü devamlı genişletmekteyiz.

Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.

Semâya (Evren’e ve de beyin kapasitesine) gelince, onu elimizle bina ettik ve muhakkak ki biz genişleticileriz (boyutsal oluşumlarla - varlıklarla - idrakını genişletmek suretiyle, beyindeki kullanılır alanın genişlemesiyle)!

Göğü de biz güçle bina ettik ve biz onu genişletmekteyiz.

Biz göğü ’büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz Biz, (onu) genişleticiyiz.

(Bir de semaya bakın), biz onu kuvvetle bina ettik. Muhakkak ki biz, büyük kudrete sahibiz.

Göğü kendi kudretimizle biz bina ettik ve biz elbette genişleticiyiz.

Gogu, gucumuzle Biz kurduk; suphesiz biz onu genisleticiyiz.

Göğü de kudretimizle yapıp kurduk. Şüphesiz ki biz, hep genişleticileriz.

Göğü biz kudretimizle bina ettik. Şüphesiz onu genişleten de biziz.

Göğü kudretimizle biz kurduk ve şüphesiz bizim (her şeye) gücümüz yeter.

Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.

Göğü gücümüzle biz kurduk ve onu biz genişletmekteyiz.

Biz göğü kudretimizle bina ettik. Hiç şüphesiz biz, çok genişlik ve kudret sahibiyiz.

Göğü gücümüzle biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.

Biz göğü ’büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz biz, (onu) genişleticiyiz.

Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz biz genişleticileriz.

Biz göğü kuvvetle bina etdik. Çünkü biz muhakkak ve mutlak bir (vüs’at ve) kudrete mâlikizdir.

Göğü de kuvvet(imiz)le binâ ettik; ve şübhe yok ki biz, elbette (devamlı sûrette onu)genişleticileriz.

Göğü gücümüzle Biz kurduk. Ve muhakkak ki Biz, genişleticiyiz.

Biz her şeyi kuşatıcı olarak, gökyüzünü bir güçle bina ettik.

Ve sema; Biz onu büyük bir kudret ile bina ettik. Ve muhakkak ki (onu) genişletici olan elbette Biziz.

Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz biz, kudret sahibiyiz.

Evreni (yaratıcı) güc(ümüz) ile inşa eden Biziz; ve şüphesiz Biziz onu istikrarlı bir şekilde genişleten.

Bütün bir göğü kendi güç ve kudretimizle Biz inşa ettik ve onu sürekli genişleten de Biziz.

(45-47) Artık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar. Nûh kavmini de evvelce (helâk ettik). Şüphe yok ki, onlar fâsıklar olan bir kavim olmuşlardı. Ve göğü bir kuvvetle bina ettik ve şüphe yok ki, biz elbette kâdirleriz.

Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik ve şüphesiz biz genişleticileriz.

Evreni/göğü/uzayı kuvvetle, sapasağlam bina ettik/kurduk. Ve şüphesiz Biz onu genişletiyoruz.

Göğü gücümüzle biz kurduk; şüphesiz biz onu genişleticiyiz.

Göğü Biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten Biziz. Çünkü Biz geniş kudret ve hakimiyet sahibiyiz.

Göğü sağlam yaptık, biz genişleticiyiz (kudretimiz geniştir, göğü öyle genişleten biziz).

Göğü ellerimizle bina ettik. Çünkü biz, çok güçlüyüz.

Biz göğü ’büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz biz, (onu) genişletici olanlarız.

Göğe gelince, onu biz ellerimizle kurduk. Hiç kuşkusuz, biz, genişleticileriz.

With power and skill did We construct the Firmament for it is We Who create the vastness of pace.