فَوَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ
Fe veyluy yevmeizil lil mukezzibin
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Artık yazıklar olsun o gün yalanlayanlara. |
Abdullah Parlıyan |
O gün gerçekleri yalan sayanların vay haline, |
Adem Uğur |
Yalanlayanların vay haline o gün! |
Ahmed Hulusi |
O süreci yalanlayanların vay hâline! |
Ahmet Varol |
İşte o gün, yalanlayanların vay hallerine! |
Ali Bulaç |
İşte o gün, yalanlayanların vay haline, |
Ali Fikri Yavuz |
Vay artık o kıyamet günü, Peygamberi tekzib edenlere!... |
Bayraktar Bayraklı |
Yalanlayanların vay haline o gün! |
Bekir Sadak |
(9-12) Gogun sarsildikca sarsilacagi, daglarin yurudukce yuruyecegi gun; iste o gun, daldiklari yerde eglenip oyalanarak kiyameti yalanlayanlara yazik olacak! |
Celal Yıldırım |
(9-10-11-12) O gün, gök döndükçe dönecek. O gün (Hakk’ı) yalanlıyanların vay hâline ! Ki onlar, daldıkları şeyde (küfür ve sapıklık içinde) eğlenip dururlar. |
Cemal Külünkoğlu |
(11-12) (İnanmayıp) yalanlayanların vay haline o gün! Onlar (bütün hayatları boyunca) tamamen boş şeylerle oyalanıp duranlardır. |
Diyanet İşleri |
(11-12) İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay hâline! |
Diyanet Vakfı |
Yalanlayanların vay haline o gün! |
Edip Yüksel |
Yalanlayanların vay haline o gün! |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Vay haline o gün yalanlayanların! |
Fizil-al il Kuran |
O gün, yalanlayanların vay haline. |
Gültekin Onan |
İşte o gün yalanlayanların vay haline. |
Harun Yıldırım |
İşte o gün yalanlayanlara veyl olsun! |
Hasan Basri Çantay |
Vay artık o gün (peygamberleri önce) tekzib edenlere! |
Hayrat Neşriyat |
Artık yalanlayanların o gün vay hâline! |
İbn-i Kesir |
İşte o gün; yalanlayanların vay haline. |
İlyas Yorulmaz |
O günü (elçilerin getirdiklerini) yalanlayanların vay haline. |
İskender Ali Mihr |
İşte (o) izin günü tekzip edenlerin (yalanlayanların) vay haline. |
Kadri Çelik |
İşte o gün, yalanlayanların vay haline. |
Muhammed Esed |
Vay haline o Gün hakikati yalanlayanların, |
Mustafa İslamoğlu |
İşte o gün yalanlayanların vay haline! |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(10-11) Ve dağlar bir yürüyüş ile yürüyüverir. Artık o gün vay tekzîp edenler için. |
Ömer Öngüt |
(Hakikatı) yalanlayanların vay haline o gün! |
Sadık Türkmen |
Işte o GÜN yalanlayanların vay haline! |
Seyyid Kutub |
O gün, yalanlayanların vay haline. |
Suat Yıldırım |
O gün, hakkı yalan sayıp Peygambere yalancı diyenlerin vay hallerine! |
Süleyman Ateş |
Yalanlayanların vay haline o gün! |
Şaban Piriş |
O gün yalanlayanların vay haline!.. |
Tefhim-ul Kur'an |
İşte o gün, yalanlayanların vay haline. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Vay hallerine o gün, yalanlayanların, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then woe that Day to those that treat (Truth) as Falsehood;- |
فَوَيْلٌ feveylun |
vay haline | |
يَوْمَئِذٍ yevmeiƶin |
o gün | |
لِلْمُكَذِّبِينَ lilmukeƶƶibīne |
yalanlayanların | ك ذ ب |