أَفَسِحْرٌ هَٰذَا أَمْ أَنْتُمْ لَا تُبْصِرُونَ
E fe sıhrun haza em entum la tubsırun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Bir büyü mü bu, yoksa görmüyor musunuz? |
Abdullah Parlıyan |
Peki bu cehennem de, bir büyü müdür yoksa, doğruluğunu görmeye yanaşmadığınız birşey mi? |
Adem Uğur |
Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz? |
Ahmed Hulusi |
"Bu bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz?" |
Ahmet Varol |
Bu da bir büyü müdür yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Ali Bulaç |
"Bu da bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz." |
Ali Fikri Yavuz |
(Siz, ey kâfirler, dünyada iken peygamberlere sihirbaz diyordunuz), bu azab da mı sihir? Yoksa (dünyada gerçekleri görmediğiniz gibi), anlamıyor musunuz? |
Bayraktar Bayraklı |
“Bu bir büyü müdür, yoksa siz mi görmüyorsunuz?” |
Bekir Sadak |
(15-16) Bu bir buyu mudur, yoksa hala gormez misiniz? Girin oraya, sabretseniz de sabretmeseniz de artik birdir; ancak islediklerinizin karsiligini goruyorsunuz» denir. |
Celal Yıldırım |
Bu da mı sihirdir, yoksa siz göremiyor musunuz? |
Cemal Külünkoğlu |
(Söyleyin bakalım) “Bu da mı büyü? Yoksa siz mi görmüyordunuz?” |
Diyanet İşleri |
"Bu Kur’an mı bir büyü imiş, yoksa siz mi (gerçeği) göremiyormuşsunuz?" |
Diyanet Vakfı |
Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz? |
Edip Yüksel |
Bu bir büyü müdür, yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«Bu da mı bir sihir? Yoksa siz görmüyor musunuz? |
Fizil-al il Kuran |
Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz? |
Gültekin Onan |
"Bu da bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz." |
Harun Yıldırım |
"Bu bir büyü müdür? Yoksa siz mi görmüyorsunuz?" |
Hasan Basri Çantay |
«(Peki) bu da mı sihir?! Yoksa siz (yine büyülendiniz de) görmüyor musunuz»?! |
Hayrat Neşriyat |
Bu da mı (bu Cehennem de mi) bir sihirdir, yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
İbn-i Kesir |
Bu bir büyü müdür, yoksa siz görmüyor musunuz? |
İlyas Yorulmaz |
Bu ateş sihir mi? Yoksa siz görmüyor musunuz? |
İskender Ali Mihr |
Acaba bu bir sihir mi? Yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Kadri Çelik |
"Bu (azap) da bir büyü mü, yoksa siz görmüyor musunuz?" |
Muhammed Esed |
Peki bu, bir yanılsama mıydı yoksa (doğruluğunu) görmek istemediğiniz bir şey mi? |
Mustafa İslamoğlu |
Bu kara büyü(nün kabusu)mu, yoksa görmek istemediğiniz bir (hakikat) mi? |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Bu da mı bir sihir, yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Ömer Öngüt |
Bir büyü müdür bu? Yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Sadık Türkmen |
Bu bir sihir midir, yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Seyyid Kutub |
Bir büyü müdür bu, yoksa görmüyor musunuz? |
Suat Yıldırım |
Haydi söyleyin bakalım, bu da mı sihir, yoksa siz mi görmüyormuşsunuz? |
Süleyman Ateş |
"(Nasıl) Şimdi bu, büyümüymüş, yoksa siz mi görmüyor muşsunuz?" |
Şaban Piriş |
-Bu da mı sihir? Yoksa siz mi görmüyorsunuz? |
Tefhim-ul Kur'an |
«Bu da bir büyü mü, yoksa siz mi görmüyorsunuz.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Bu da mı büyü?! Yoksa siz mi görmüyordunuz?" |
Yusuf Ali (İngilizce) |
"Is this then a fake, or is it ye that do not see? |