كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئًا بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ

Kulu veşrabu heniem bima kuntum ta’melun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Yiyin ve için, âfiyetler olsun, yaptığınız şeylere karşılık.

Abdullah Parlıyan

"İşlediklerinize karşılık afiyetle, gönül huzuru içinde, yiyiniz, içiniz

Adem Uğur

Onlara Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için! (denilir).

Ahmed Hulusi

"Yaptığınız fiillerin sonucu olarak oluşanları afiyetle yeyin, için!"

Ahmet Varol

’Yapmakta olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin ve için.’

Ali Bulaç

"Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

Ali Fikri Yavuz

(Allah onlara şöyle buyurur Dünyada iman ve ibadet edib) çalıştığınız için afiyetle yeyin, için;

Bayraktar Bayraklı

“Dizili koltuklara yaslanarak, yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyiniz, içiniz!” Onlara çok güzel eşler de veririz.

Bekir Sadak

(19-20) Onlara soyle denir «Islediklerinizden oturu, dizi dizi tahtlara yaslanarak afiyetle yiyin icin.» Onlara, ceylan gozlu esler veririz.

Celal Yıldırım

İşlediklerinize karşılık afiyetle gönül huzuru içinde yeyiniz içiniz.

Cemal Külünkoğlu

(Onlara) “Dünya`da yaptıklarınızın karşılığı olarak, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için” denir.

Diyanet İşleri

(19-20) Onlara, "Dünya’da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için" denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.

Diyanet Vakfı

(19-20) Onlara Yaptıklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak âfiyetle yeyin, için (denilir). Ayrıca biz onları, ceylan gözlü hûrilerle evlendirmişizdir.

Edip Yüksel

Yapmış olduklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için.

Elmalılı Hamdi Yazır

(Onlara) «Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için» (denilir.)

Fizil-al il Kuran

Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!

Gültekin Onan

"Yaptıklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

Harun Yıldırım

"Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

Hasan Basri Çantay

(Şöyle denilir) «(İyi) amel (ve hareket) etmiş olduğunuz için aafiyetle yeyin, için».

Hayrat Neşriyat

(Kendilerine) `Yapmakta olduklarınıza karşılık (mükâfât olarak) âfiyetle yiyin, için!` (denilir.)

İbn-i Kesir

İşlediklerinize karşılık afiyetle yeyin, için.

İlyas Yorulmaz

Yaptıklarınızın karşılığı olarak, afiyetle yiyin, için.

İskender Ali Mihr

Yaptıklarınız sebebiyle afiyetle yeyin ve için.

Kadri Çelik

"Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için."

Muhammed Esed

(Ve onlara) "Yapmış olduklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyip için,

Mustafa İslamoğlu

(ve onlara diyecek ki) "Vaktiyle yapmış olduğunuz şeylere bir karşılık olarak yiyin, için, afiyet olsun!

Ömer Nasuhi Bilmen

(19-20) Yeyiniz ve içiniz âfiyetler olsun, işler olduğunuz şey sebebiyle. Sıra sıra dizilmiş tahtlara yaslanarak (oturunuz) ve onları güzel gözlü huriler ile evlendirdik.

Ömer Öngüt

Yaptıklarınıza karşılık olarak âfiyetle yiyin için!

Sadık Türkmen

Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyiniz ve içiniz!

Seyyid Kutub

Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin, için!

Suat Yıldırım

(19-20) Ve onlara denilir ki "Dünyada yaptığınız güzel davranışlardan ötürü "Yiyin, için, afiyetler olsun!" Onlar sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanırlar. Kendilerine temiz ve güzel hurileri de eş yaparız.

Süleyman Ateş

"Yaptıklarınıza karşılık âfiyetle yeyin, için;"

Şaban Piriş

-Yaptıklarınızın karşılığı olarak afiyetle yiyin, için!

Tefhim-ul Kur'an

«Yapmakta olduklarınızdan dolayı afiyetle yiyin ve için.»

Yaşar Nuri Öztürk

"Yapıp ettiklerinizin karşılığı olarak afiyetle yiyin, için!

Yusuf Ali (İngilizce)

(To them will be said) "Eat and drink ye, with profit and health, because of your (good) deeds."

KELİME KÖKLERİ
كُلُوا
kulū
yeyin ا ك ل
وَاشْرَبُوا
veşrabū
ve için ش ر ب
هَنِيئًا
heniyen
afiyetle ه ن ا
بِمَا
bimā
karşılık
كُنْتُمْ
kuntum
olduklarınıza ك و ن
تَعْمَلُونَ
teǎ’melūne
yapıyor(lar) ع م ل