← TUR 52:27 →

Derken Allah lûtfetti bize ve korudu bizi tâ iliklere işleyen sam yelinin azâbından.

Allah bize bol bol lütufta bulundu da, ta iliklere işleyen cehennem azabından korudu.

Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.

"Allâh bize lütfetti ve bizi (cehennem ateşi) Semum’un (insan bedeninin gözeneklerinden geçen zehirleyici dumansız ateş; mikrodalga radyasyon) azabından korudu!"

Allah bize lutfetti de bizi delikçiklere (hücrelere) kadar işleyen azaptan korudu.

"Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve ’hücrelere kadar işleyen kavurucu’ azaptan korudu."

Artık Allah bize lütûf buyurdu ve bizleri o ateşin azabından korudu.

“Allah bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen azaptan korudu.”

(26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O’na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.

Allah, bize bol lûtufta bulundu da Cehennem’in kavurucu azabından korudu.

(26-27) Şöyle derler “Biz, bundan önce (dünyada) ailemizle birlikte (azaptan ve Allah`a karşı gelmekten) sakınırdık. Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu.”

"Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu."

«Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu.»

"ALLAH bize iyilik etti de bizi içe işleyen azaptan korudu."

«Allah bize lutfetti de bizi (vücûdun) içine işleyen (kavurucu) azabdan korudu.»

Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azabtan korudu.

"Şimdi Tanrı, bize lütufta bulundu ve ’hücrelere kadar işleyen kavurucu’ azabdan korudu."

"Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve hücrelere kadar işleyen kavurucu azabdan korudu."

«İşte Allah bize (mağfiret ve rahmetini) lûtfetdi. Bizi sâm yeli azabından korudu».

`İşte Allah bize lûtfetti de (derilerden içeri) nüfûz edici o azabdan bizi korudu!`

Allah; bize, lutfetti de bizi gözeneklere işleyen o Semum azabından korudu.

"Allah bize iyiliklerde bulundu ve bizi yakıcı ateşin azabından korudu. "

Şimdi Allah bizi ni’metlendirdi ve bizi (cehennemin) kavurucu ateşinin azabından korudu.

"Şimdi Allah bize lütufta bulundu ve bizi, iliklere kadar işleyen kavurucu azaptan korudu."

ve bu durumdayken Allah bizi lütfuyla inayetlendirdi ve (çaresizliğin) yakıcı fırtınalarının azabından bizi korudu.

fakat Allah bize kerem etti de, bizi zehir gibi içe işleyen yakıcı bir ateşin azabından korudu.

(27-28) «Şimdi Allah Teâlâ bizim üzerimize lütuf ve ihsanda bulundu ve bizi o Semûm azabından vâkiye buyurdu. Şüphe yok ki, biz evvelce O’na dua eder olmuştuk. Muhakkak ki o, vaadinde sâdıkdır, çok esirgeyicidir.»

"Allah lütfedip bizi kavurucu azaptan korudu. "

Allah bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen azaptan korudu.

Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azabtan korudu.

(26-27) "Biz dünyada, ailemiz içinde iken sonumuzdan endişe ederdik. Ama şükürler olsun ki Allah bize lütfetti ve bizi, o kavuran ateşten korudu.

"Allâh bize lutfetti de bizi o delikçiklere işleyen azâbdan korudu."

Allah bize lutfetti de bizi kavurucu azabtan korudu.

«Şimdi Allah, bize lütufta bulundu ve bizi, ’hücrelere kadar işleyen kavurucu’ azabdan korudu.»

"Allah bize lütufta bulundu ve bizi o iliklere işleyen azaptan korudu."

"But Allah has been good to us, and has delivered us from the Penalty of the Scorching Wind.