وَأَعْطَىٰ قَلِيلًا وَأَكْدَىٰ

Ve a’ta kalilev ve ekda

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve az bir şey verip sonra kısanı, nekeslik edeni?

Abdullah Parlıyan

azıcık verip, gerisini cimrice sımsıkı tutanı?

Adem Uğur

Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Ahmed Hulusi

Az (bir şey) verip, (sonra vermeyi - infakı kesip) sımsıkı tutanı!

Ahmet Varol

(Söz verdiği malından) az miktar verdi ve (gerisini) sımsıkı elinde tuttu.

Ali Bulaç

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Ali Fikri Yavuz

Ve (malından) pek az verib de kaskatı cimrileşeni...

Bayraktar Bayraklı

Az verip sonra vermemekte direneni?

Bekir Sadak

(33-34) Yuz cevireni ve malindan biraz verip sonra vermemekte direneni gordun mu?»

Celal Yıldırım

(33-34) Arkasını döneni, az şey verip gerisini yanında tutup direneni gördün mü ?

Cemal Külünkoğlu

(33-34) Şimdi gördün mü (imandan) yüz çevireni? Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Diyanet İşleri

(33-34) Şimdi yüz çevireni; pek az verip de kaskatı cimrileşeni gördün mü?

Diyanet Vakfı

Azıcık verip sonra vermemekte direneni?

Edip Yüksel

Ender olarak ve pek az verdi.

Elmalılı Hamdi Yazır

Azıcık verip (sonra vermemekte) direneni?

Fizil-al il Kuran

Önce biraz verip de arkasını getirmeyeni.

Gültekin Onan

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Harun Yıldırım

Azıcık verdi ve sımsıkı elinde tuttu.

Hasan Basri Çantay

(33-34) Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü?

Hayrat Neşriyat

(33-34) (Ey Resûlüm!) Şimdi gördün mü (îmandan) yüz çevireni ve az bir şey verip(gerisini) sımsıkı tutanı?

İbn-i Kesir

Biraz verip sonra vermemekte direneni.

İlyas Yorulmaz

Muhtaç olanlara çok az veriyor ve çok katı davranıyor.

İskender Ali Mihr

Ve o, pek az verdi, kalanını kesti (vazgeçti, vermedi).

Kadri Çelik

Azıcık verip de sonra cimrilik etti.

Muhammed Esed

ve (kendi ruhunun temizliği için kendisinden) bu kadar az ve bu kadar gönülsüzce vereni?

Mustafa İslamoğlu

Azıcık verip ardından koklatmayanı?

Ömer Nasuhi Bilmen

(33-35) Şimdi gördün mü o kimseyi ki, (imândan) yüz çevirdi. Ve biraz şey verdi, mütebakisini de men etti. Ya gayba ait bilgi onun yanında mıdır ki, artık o görüyor.

Ömer Öngüt

Azıcık verip, sonra vermemekte direneni?

Sadık Türkmen

Birazcık verdi kalanını ise inatla sıkıca tuttu.

Seyyid Kutub

Önce biraz verip de arkasını getirmeyeni.

Suat Yıldırım

Azıcık verip de sonra cimrilik ederek vermeyene!

Süleyman Ateş

Azıcık verdi, gerisini elinde sıkı sıkı tuttu?

Şaban Piriş

Biraz meyletmiş ve sonra katılaşmıştır/direnmiştir.

Tefhim-ul Kur'an

Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu.

Yaşar Nuri Öztürk

Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu.

Yusuf Ali (İngilizce)

Gives a little, then hardens (his heart)?

KELİME KÖKLERİ
وَأَعْطَىٰ
ve eǎ’Tā
ve vereni ع ط و
قَلِيلًا
ḳalīlen
azıcık ق ل ل
وَأَكْدَىٰ
ve ekdā
ve gerisini elinde tutanı ك د ي