← NECM 53:38 →

Hiçbir suçlu, bir başkasının suçunu yüklenemez.

Hiç kimse başkasının günahını yüklenmez, yani hiç kimse başkasının işlediği suçtan dolayı cezalandırılmaz.

Gerçekten hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez.

Hiçbir günahkâr bir başkasının günahını yüklenmez!

Ki hiçbir günâhkâr başkasının günâh yükünü yüklenmez.

Doğrusu, hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

"Doğrusu hiç bir günahkâr, başkasının günahını çekmez."

“Gerçekten hiçbir günahkar, başkasının günah yükünü yüklenemez.”

Hic bir gunahkar baskasinin gunah yukunu yuklenmez;

Günah yükü çeken hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü çekmez.

Hiçbir günahkâr, başkasının (günahına sebep olmadığı) günah yükünü yüklenmez.

Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenmez.

Gerçekten hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü yüklenemez.

Ki hiçbir kimse bir başkasının günah yükünü taşımaz,

Ki hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.

Ki, hiç kimse başkasının günah yükünü taşımaz.

Doğrusu, hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

Doğrusu hiçbir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.

Hakıykaten hiçbir günahkâr diğerinin günâh yükünü çekmez.

Ki doğrusu bir günahkâr, başkasının yükünü (günâhını) yüklenmez!

Doğrusu hiç bir günahkar başkasının günah yükünü yüklenmez.

Hiçbir günahkâr bir diğerinin günahını yüklenmez.

Gerçekten (hiç)bir günahkâr, bir başkasının yükünü (günahını) yüklenmez.

(O sahifelerde,) Hiç bir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez (diye yazılıydı).

ve hiç kimse, kimsenin yükünü taşıyacak değildir;

Kesinlikle, hiç kimse bir başkasının sorumluluğunu taşımaz.

(36-38) Yoksa Mûsa’nın sahifelerinde olan şeyden haber verilmedi mi? Ve memur olduğu şeyi bihakkın itmam etmiş olan İbrahim’in sahifelerindeki de kendisine haber verilmedi mi? Hakikaten hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez.

Ki, gerçekten hiçbir günahkâr başkasının günah yükünü yüklenmez.

Hiçbir günahkâr bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

Ki, hiç kimse başkasının günah yükünü taşımaz.

(36-44) Yoksa o Mûsâ’nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan.

Ki hiçbir günâhkâr, başkasının günâh yükünü yüklenmez.

Hiçbir günahkâr başkasının günahını çekmez.

Doğrusu, hiçbir günahkâr, bir başkasının günah yükünü yüklenmez.

Gerçek şu ki, hiçbir günahkâr bir başka günahkârın yükünü sırtlamaz.

Namely, that no bearer of burdens can bear the burden of another;