إِنْ هُوَ إِلَّا وَحْيٌ يُوحَىٰ
İn huve illa vahyuy yuha
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sözü, ancak vahyedilen şeyden ibaret. |
Abdullah Parlıyan |
O’nun size aktardığı sözler, kendisine indirilen ilâhî haberden başka birşey değildir. |
Adem Uğur |
O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. |
Ahmed Hulusi |
O yalnızca vahyolunan bir vahiydir! |
Ahmet Varol |
O (konuştuğu, kendine) vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir. |
Ali Bulaç |
O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. |
Ali Fikri Yavuz |
Kur’an sade bir vahiydir, ancak vahy olunur. |
Bayraktar Bayraklı |
(1-4) Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız Muhammed sapmadı, azmadı. O, arzusuna göre de konuşmuyor. Bildirdikleri, kendisine vahyolunan bir vahiyden ibarettir. |
Bekir Sadak |
Onun konusmasi ancak, bildirilen bir vahy iledir. |
Celal Yıldırım |
O, ancak kendisine vahyolunan bir vahiydir. |
Cemal Külünkoğlu |
(3-4) O (Peygamber) keyfine göre konuşmaz. O ancak kendisine vahyolunanı söyler (söylediği her şey vahye dayanır). |
Diyanet İşleri |
(Size okuduğu) Kur’an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. |
Diyanet Vakfı |
O (bildirdikleri) vahyedilenden başkası değildir. |
Edip Yüksel |
O (Kuran) ancak ve ancak bildirilen bir vahiydir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
O(nun konuşması kendisine) vahyedilenden başkası değildir. |
Fizil-al il Kuran |
Söyledikleri, kendisine indirilen bir vahiydir. |
Gültekin Onan |
O (söyledikleri), yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. |
Harun Yıldırım |
O, yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. |
Hasan Basri Çantay |
O, kendisine (Allahdan) ilkaa edilegelen bir vahyden başkası değildir. |
Hayrat Neşriyat |
O (söyledikleri) bildirilen vahiyden başka bir şey değildir. |
İbn-i Kesir |
Bu; sadece vahy edilen bir vahiydir. |
İlyas Yorulmaz |
(Size bildirdikleri) Ona vahy edilmiş olan vahiydir. |
İskender Ali Mihr |
(O’nun söyledikleri), sadece O’na vahyolunan vahiydir. |
Kadri Çelik |
O (söyledikleri) yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. |
Muhammed Esed |
bu (size ilettiği), kendisine indirilen (ilahi) vahiyden başka bir şey değildir; |
Mustafa İslamoğlu |
bu (Kur`an), kendisine indirilen bir vahiyden ibarettir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(4-5) O başka değil, ancak bir vahiydir, vahyolunuverir. Onu kuvvetleri pek şiddetli olan öğretmiştir. |
Ömer Öngüt |
Onun konuşması, ancak kendisine bildirilen vahiyden başka bir şey değildir. |
Sadık Türkmen |
O, vahyolunan bir vahiydir (Kur’an’dır) ancak. |
Seyyid Kutub |
Söyledikleri, kendisine indirilen bir vahiydir. |
Suat Yıldırım |
O, kendisine vahyedilen bir vahiyden başka bir şey değildir. |
Süleyman Ateş |
O(nun okuduğu Kur’ân) kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir. |
Şaban Piriş |
O ancak kendisine vahyedilen bir vahiydir. |
Tefhim-ul Kur'an |
O (söyledikleri) yalnızca vahyolunmakta olan bir vahiydir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir o. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
It is no less than inspiration sent down to him |