عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَىٰ
Allemehu şedidul kuva
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ona öğretti kuvvetleri çok çetin. |
Abdullah Parlıyan |
Son derece kuvvetli birinin O’na öğrettiği bir vahiy, |
Adem Uğur |
Çünkü onu güçlü kuvvetli biri (Cebrail) öğretti. |
Ahmed Hulusi |
O’na kuvveleri şiddetli olan talim etti! |
Ahmet Varol |
Onu çetin kuvvetleri olan (Cibril) öğretti. |
Ali Bulaç |
Ona (bu Kur’an’ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. |
Ali Fikri Yavuz |
O’na, kuvvetleri pek çok olan (Cebrâil) öğretti. |
Bayraktar Bayraklı |
(5-10) Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğini vahyetti. |
Bekir Sadak |
(5-7) Ona, cetin kuvvetlere sahip ve guclu olan Cebrail ogretmistir; en yuksek ufukta iken dogruluvermis. |
Celal Yıldırım |
(5-6-7) Onu O’na, çok çetin güce sahip olan Melek (Cebrail) öğretti ki, o güzel bir görünümdedir ve en yüksek ufukta iken doğruldu. |
Cemal Külünkoğlu |
(5-7) Bu vahyi ona müthiş güçleri olan (Cebrail) öğretti. (O,) Görünümüyle çarpıcı bir güzelliğe sahiptir. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî suretine girip) doğruldu (Resül`e göründü). |
Diyanet İşleri |
(5-7) (Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî sûretine girip) doğruldu. |
Diyanet Vakfı |
(5-7) Çünkü onu güçlü kuvvetli ve üstün yaratılışlı biri (Cebrail) öğretti. Sonra en yüksek ufukta iken asıl şekliyle doğruldu. |
Edip Yüksel |
Onu, büyük güce sahip olan öğretmiştir. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onu, müthiş kuvvetleri olan biri öğretti |
Fizil-al il Kuran |
Bu vahyi O’na müthiş güçleri olan Cebrail öğretti. |
Gültekin Onan |
Ona (bu Kuran’ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. |
Harun Yıldırım |
Ona, üstün bir güç sahibi öğretmiştir. |
Hasan Basri Çantay |
Onu müdhiş kuvvetlere mâlik olan öğretdi. |
Hayrat Neşriyat |
(5-6) Kendisine (o vahyi), kuvveleri şiddetli, mükemmel bir akla sâhib olan (Cebrâîl)öğretti. Bunun üzerine (göğe) doğruldu. |
İbn-i Kesir |
Onu müthiş kuvvetli olan öğretti. |
İlyas Yorulmaz |
O vahyi ona çok güçlü olan (vahiy meleği) öğretmiştir. |
İskender Ali Mihr |
O’na çok şiddetli ve kudretli olan (Cebrail A.S) öğretti. |
Kadri Çelik |
Ona (bu Kur’an’ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. |
Muhammed Esed |
son derece kudretli birinin ona öğrettiği (bir vahiy) |
Mustafa İslamoğlu |
Onu, melekeleri son derece güçlü bir (melek) öğretti; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(4-5) O başka değil, ancak bir vahiydir, vahyolunuverir. Onu kuvvetleri pek şiddetli olan öğretmiştir. |
Ömer Öngüt |
Ona üstün bir güç sahibi olan (Cebrail) öğretti. |
Sadık Türkmen |
Üstün güç sahibi (Melek/Cebrail) onu öğretti. |
Seyyid Kutub |
Bu vahyi O’na müthiş güçleri olan Cebrail öğretti. |
Suat Yıldırım |
(5-7) Onu kendisine pek güçlü ve kuvvetli, o üstün akıl ve kemal sahibi olan (melek Cebrail) öğretti. Melek kendi aslî sûretine girip doğruldu. İşte o zaman kendisi en yüce ufukta idi. |
Süleyman Ateş |
Onu, mühtiş kuvvetleri olan biri öğretti; |
Şaban Piriş |
Bunu ona çok güçlü biri öğretti. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ona (bu Kur’an’ı) üstün (oldukça çetin) bir güç sahibi (Cebrail) öğretmiştir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Kuvvetleri çok müthiş olan belletip öğretti onu ona. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
He was taught by one Mighty in Power, |