وَثَمُودَ فَمَا أَبْقَىٰ
Ve semude fema ebka
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve Semûd’u da bırakmayan. |
Abdullah Parlıyan |
Ve Semûd toplumunu da hiçbir iz bırakmayacak şekilde |
Adem Uğur |
Semûd’u da (O helâk etti) ve geriye hiçbir şey bırakmadı. |
Ahmed Hulusi |
Semud’u da... (Öyle ki) geriye (onlardan kimse) bırakmadı! |
Ahmet Varol |
Semud’u da. Böylece (onlardan kimseyi) geriye bırakmadı. |
Ali Bulaç |
Semud’u da. Böylelikle (o halklardan kimseyi) bırakmadı. |
Ali Fikri Yavuz |
Semûd’u da (helâk etti ve onlardan) hiç bırakmadı. |
Bayraktar Bayraklı |
Semûd`u da O helâk etti ve geriye hiçbir şey bırakmadı. |
Bekir Sadak |
(50-51) Ilk Ad milletini, Semud milletini yok edip geri birakmayan O’dur. |
Celal Yıldırım |
(50-51) Ve gerçekten O, ilk Âd’ı ve Semûd’u yok edip geriye bırakmayandır. |
Cemal Külünkoğlu |
(50-51) Eski dönemlerde yaşamış Ad kavmini (yaptıkları yüzünden) yok eden de O`dur, Semud`u da (helâk edip) geriye hiçbir şey bırakmayan da O`dur |
Diyanet İşleri |
(50-51) Şüphesiz O, önce gelen Âd kavmini ve Semûd kavmini helâk etti ve hiç kimseyi bırakmadı. |
Diyanet Vakfı |
Semûd’u da (O helâk etti) ve geriye hiçbir şey bırakmadı. |
Edip Yüksel |
Semud’u da bırakmadı, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve Semûd’u da bırakmadı. |
Fizil-al il Kuran |
Semudoğullarının da. Kazıdı köklerini. |
Gültekin Onan |
Semud’u da. Böylelikle (o halklardan kimseyi) bırakmadı. |
Harun Yıldırım |
Semud’u da. Böylelikle bırakmadı. |
Hasan Basri Çantay |
Semuudu da. Öyle ki (onlardan hiçbirini) bırakmadı. |
Hayrat Neşriyat |
(50-51) Muhakkak ki O, önceki Âd`ı (Hûd kavmini) de helâk etti. Semûd`u da (O helâk etti); öyle ki (onlardan hiç kimseyi) bırakmadı. |
İbn-i Kesir |
Semud’u da. Geri bırakmadan. |
İlyas Yorulmaz |
Semud kavmini de, onlardan hiçbir şey kalmadı. |
İskender Ali Mihr |
Ve Semud’u (da helâk etti). Böylece (onları) bâki kılmadı (geriye kimseyi bırakmadı). |
Kadri Çelik |
Semud’u da. Böylelikle (onlardan) geriye hiçbir şey bırakmadı. |
Muhammed Esed |
ve Semud’u, hiçbir iz bırakmayacak şekilde, |
Mustafa İslamoğlu |
ve Semid`u; geriye onlardan hiçbir iz bırakmadı. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(51-52) Ve Semûd’u (da o helâk etti) artık (onlardan hiçbirini) bırakmadı. Ve evvelce de Nûh kavmini (helâk etmişti). Şüphe yok ki, onlar olmuşlardı onlar, en zalim ve en azgın (kimseler). |
Ömer Öngüt |
Semud’u da O helâk etti ve geriye hiçbir şey bırakmadı. |
Sadık Türkmen |
Semud’u da... (Onlardan geriye hiçbir iz) bırakmadı. |
Seyyid Kutub |
Semudoğullarının da. Kazıdı köklerini. |
Suat Yıldırım |
(45-54) Rahime atılan nutfeden (spermden) erkek ve dişi çiftini yaratma, öldükten sonra diriltme, tekrar yaratma O’na aittir. İnsanı zengin, kanaat sahibi ve halinden memnun etmek de O’na aittir. Müşriklerin taptığı Şi’râ yıldızının Rabbi de O’dur. Önceki Âd milletini yok eden de O’dur. Semud milletini yok edip geriye hiçbir şey bırakmayan da O’dur. Daha önce Nuh milletini yok eden de O. Çünkü bunlar çok zalim, çok azgındılar. Altı üstüne getirilen Lût milletinin şehirlerini yerle bir etti. Onları ne azaplar, ne musîbetler, neler kapladı neler! |
Süleyman Ateş |
Semûd’u, komadı (onları). |
Şaban Piriş |
Semûd’u da baki bırakmadı.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Semûd’u da. Böylelikle (o halklardan kimseyi) bırakmadı. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Semûd’u da. Böylece geriye bir şey bırakmadı. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And the Thamud nor gave them a lease of perpetual life. |
وَثَمُودَ ve ṧemūde |
ve Semud’u | |
فَمَا femā |
||
أَبْقَىٰ ebḳā |
geriye bırakmadı | ب ق ي |