ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ
Summe dena fe tedella
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sonra yaklaştı, yakınlaştı. |
Abdullah Parlıyan |
ve sonra yaklaşarak geldi, |
Adem Uğur |
Sonra (Muhammed’e) yaklaştı, (yere doğru) sarktı. |
Ahmed Hulusi |
Sonra yaklaştı, tedelli etti (âfaktan enfüse dönüştü müşahedesi). |
Ahmet Varol |
Sonra yaklaştı ve sarktı. |
Ali Bulaç |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
Ali Fikri Yavuz |
Sonra (Cebrâil, Hz. Peygambere) yaklaştı da sarktı. |
Bayraktar Bayraklı |
(5-10) Ona, bunu çok güçlü akıl sahibi olan Cebrail öğretmiştir. Doğrulup dikildi. O, en yüksek ufuktaydı. Sonra iyice yaklaştı ve sarktı. İki yayın arası kadar, hatta daha da yakın. Böylece kuluna vahyedeceğini vahyetti. |
Bekir Sadak |
Sonra yaklasmis ve inmistir. |
Celal Yıldırım |
Sonra yaklaştı ve sarktıkça sarktı. |
Cemal Külünkoğlu |
(8-10) Sonra (Cebrail, Hz. Peygambere) yaklaştı ve sarktı. Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha da yakınlaştı. Böylece (Allah`ın) vahyettiği şeyi kuluna vahyetti. |
Diyanet İşleri |
Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu. |
Diyanet Vakfı |
(8-9) Sonra (Muhammed’e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu. |
Edip Yüksel |
Sonra inip yaklaştı. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sonra (Cebrail ona) yaklaştı ve (aşağıya doğru) sarktı. |
Fizil-al il Kuran |
Sonra yaklaştı, yere doğru uzandı. |
Gültekin Onan |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
Harun Yıldırım |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
Hasan Basri Çantay |
Sonra (Cebrail, ona) yaklaşdı. Derken sarkdı. |
Hayrat Neşriyat |
(8-9) Sonra (çok perdeler geçerek Rabbine) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki, kab-ı kavseyn (iki yay) kadar veya daha da yakın oldu! |
İbn-i Kesir |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
İlyas Yorulmaz |
Sonra aşağı sarktı ve yaklaştı. |
İskender Ali Mihr |
Sonra yaklaştı ve böylece indi. |
Kadri Çelik |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
Muhammed Esed |
ve sonra yaklaşarak yanına geldi, |
Mustafa İslamoğlu |
daha sonra yaklaştı, derken iyice sokuldu; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(8-9) Sonra yaklaştı da aşağıya iniverdi. Derken iki yay kadar veya daha yakın oluverdi. |
Ömer Öngüt |
Sonra (Peygamber’e) yaklaştı, derken sarktı. |
Sadık Türkmen |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
Seyyid Kutub |
Sonra yaklaştı, yere doğru uzandı. |
Suat Yıldırım |
(8-9) Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı. |
Süleyman Ateş |
Sonra yaklaştı, (yere doğru) sarktı. |
Şaban Piriş |
Sonra yaklaşıp indi |
Tefhim-ul Kur'an |
Sonra yaklaştı, derken sarkıverdi. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sonra iyice yaklaştı ve sarktı, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then he approached and came closer, |