فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَىٰ

Fe kane kabe kavseyni ev edna

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

İki yay kadar kaldı araları, yahut daha da yakın.

Abdullah Parlıyan

aralarında iki yay mesafesi kalıncaya kadar, hatta daha da yakınına kadar.

Adem Uğur

O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.

Ahmed Hulusi

İki yayın birleşimi (kab-ı kavseyn) veya Edna (daha da yakın) oldu!

Ahmet Varol

Böylece (aradaki mesafe) iki yay boyu veya daha yakın oldu.

Ali Bulaç

Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Ali Fikri Yavuz

(Böylece Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahud daha az oldu.

Bayraktar Bayraklı

öyle ki, iki yay aralığı, hatta daha az bir mesafe kaldı

Bekir Sadak

Aralari iki yay araligi kadar belki daha da yakin oldu.

Celal Yıldırım

O kadar ki (aralarında) iki yay boyu veya daha az bir mesafe kaldı.

Cemal Külünkoğlu

(8-10) Sonra (Cebrail, Hz. Peygambere) yaklaştı ve sarktı. Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha da yakınlaştı. Böylece (Allah`ın) vahyettiği şeyi kuluna vahyetti.

Diyanet İşleri

(Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar, yahut daha az oldu.

Diyanet Vakfı

(8-9) Sonra (Muhammed’e) yaklaştı, derken daha da yaklaştı. O kadar ki (birleştirilmiş) iki yay arası kadar, hatta daha da yakın oldu.

Edip Yüksel

Mesafe iki yay kadar veya daha yakın oldu.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onunla arasındaki mesafe, iki yay kadar, yahut daha az kaldı.

Fizil-al il Kuran

Öyle ki, Peygamberle araları iki yay aralığı ya da daha yakın oldu.

Gültekin Onan

Nitekim (ikisi arasındaki uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha yakınlaştı.

Harun Yıldırım

Nitekim iki yay kadar veya daha yakınlaştı.

Hasan Basri Çantay

(Bu suretle o, peygamberlere) iki yay kadar, yahud daha yakın oldu da,

Hayrat Neşriyat

Öyle ki, arada (yan yana konmuş) iki yay aralığı kadar bir mesafe kaldı, hattâ daha da az.

İbn-i Kesir

İki yay kadar yahut daha da yakın oldu.

İlyas Yorulmaz

İki yay uzaklığı kadar. Hatta daha yakın.

İskender Ali Mihr

Böylece iki yay mesafesi kadar, (hatta) daha yakın oldu.

Kadri Çelik

Nitekim (ikisi arasında uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha da yakınlaştı.

Muhammed Esed

aralarında iki yay mesafesi kalıncaya kadar, hatta daha da yakınına.

Mustafa İslamoğlu

öyle ki, iki yay aralığı, hatta daha az bir mesafe kaldı

Ömer Nasuhi Bilmen

(8-9) Sonra yaklaştı da aşağıya iniverdi. Derken iki yay kadar veya daha yakın oluverdi.

Ömer Öngüt

(peygamber’e) iki yay aralığı kadar mesafede idi, hatta daha da yakın.

Sadık Türkmen

(peygamber’e) iki yay aralığı kadar mesafede idi, hatta daha da yakın.

Seyyid Kutub

Öyle ki, Peygamberle araları iki yay aralığı ya da daha yakın oldu.

Suat Yıldırım

(8-9) Sonra yaklaştı ve iyice sarktı. Öyle ki araları yayın iki ucu arası kadar veya daha az kaldı.

Süleyman Ateş

(Muhammed ile arasındaki mesafe) İki yay uzunluğu kadar, yahut daha az kaldı.

Şaban Piriş

Araları iki yay kadar veya daha yakın idi.

Tefhim-ul Kur'an

Nitekim (ikisi arasında uzaklık) iki yay kadar (oldu) veya daha da yakınlaştı.

Yaşar Nuri Öztürk

İki yayın beraberliği gibi, belki ondan da yakındı.

Yusuf Ali (İngilizce)

And was at a distance of but two bow-lengths or (even) nearer;

KELİME KÖKLERİ
فَكَانَ
fe kāne
kaldı ك و ن
قَابَ
ḳābe
uzunluğu kadar ق و ب
قَوْسَيْنِ
ḳavseyni
iki yay ق و س
أَوْ
ev
yahut
أَدْنَىٰ
ednā
daha yakın د ن و