وَلَقَدْ رَاوَدُوهُ عَنْ ضَيْفِهِ فَطَمَسْنَا أَعْيُنَهُمْ فَذُوقُوا عَذَابِي وَنُذُرِ

Ve le kad raveduhu an dayfihi fe tamesna a’yunehum fe zuku azabi ve nuzur

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Ve gerçekten de onun konuklarını istemişlerdi de biz, kör edivermiştik gözlerini, artık tadın azâbımı ve korkutuşlarımın sonucunu.

Abdullah Parlıyan

Hatta Lût’tan, genç delikanlılar şeklinde gelen melek misafirlerini kendilerine teslim etmesini istediler de, biz de onların gözlerini silme kör ediverdik. Artık tadın azabımı ve uyarılarımın sonucunu.

Adem Uğur

Onlar Lût’un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

Ahmed Hulusi

Andolsun ki Onun (Lût’un) konuklarından (şehvetle) zevk almak istediler de bu yüzden (görüşlerini) tam bir körlüğe soktuk! "Şimdi tadın azabımı ve uyarmalarımı!"

Ahmet Varol

Andolsun ki onlar onun konuklarına tecavüze kalkıştılar. Biz de gözlerini silme kör ettik. ’Şimdi tadın azabımı ve uyarılarımı.’

Ali Bulaç

Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."

Ali Fikri Yavuz

Ve onun (meleklerden ibaret) misafirlerine, (kendi aralarında icra etmekte oldukları kötü işle) tecavüze kalkıştılar. Biz de onların gözlerini silme kör ediverdik. "- Şimdi azabımı ve peygamberimin tehdidlerini tadın." dedik.

Bayraktar Bayraklı

Andolsun ki, onlar Lût`tan misafirlerini kendilerine teslim etmesini istediler. Bunun üzerine biz de onların gözlerini kör ettik. “Cezamı ve uyarımı tadın!” dedik.

Bekir Sadak

And olsun ki, onlar Lut’un konuklari olan melekleri elde etmeye kalkistilar, bunun uzerine gozlerini kor ettik. «Azabimi ve uyarmalarimi dinlememenin sonucunu tadin» dedik.

Celal Yıldırım

And olsun ki onlar (o ahlâksız cinsel sapıklar), Lût’un konuklarına sataşmak için devamlı O’na gidip geldiler. Bu yüzden onların gözlerini silme kör ettik de «tadın azabımı ve uyarılarımı I» (dedik).

Cemal Külünkoğlu

Andolsun ki, onlar onun (melek olarak gelen) misafirlerine karşı (cinsel anlamda) kötülük yapmayı planlamışlardı. Biz de onların gözlerini silme kör ettik ve “Haydi, azabımı ve uyarılarımı(n kötü sonucunu) tadın (bakalım)!” (dedik).

Diyanet İşleri

Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.

Diyanet Vakfı

Onlar Lût’un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardı. Hemen biz onların gözlerini silme kör ettik. «Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!» (dedik).

Edip Yüksel

Onun konuklarına göz diktiler, biz de onları kör ettik. Azabımı ve uyarılarımı tadın bakalım.

Elmalılı Hamdi Yazır

Onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. «Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!» (dedik).

Fizil-al il Kuran

Onlar Lut’un konuklarını elde etmek istediler. Bunun üzerine gözlerini kör ettik. «Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını.»

Gültekin Onan

Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı, yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarmamı tadın."

Harun Yıldırım

Andolsun onlar misafirlerine dahi kötülük yapmak istediler de gözlerini silme kör ettik. "Şimdi azabımı ve uyarılarımı tadın!"

Hasan Basri Çantay

Andolsun ki onlar müsâfirlerine (bile) kötülük yapmayı kasd etmişlerdi. Biz de gözlerini silme kör ediverdik. «İşte, (dedik,) azabımı ve tehdîdlerimi (n akıbetini) tadın».

Hayrat Neşriyat

And olsun ki ondan (Lût`un kendisinden), misâfirlerinden (murâd almak üzere)talebde bulundular; bunun üzerine (biz de) onların gözlerini silme kör ettik `Haydi tadın azâbımı ve korkutmalarımı!` (dedik).

İbn-i Kesir

Andolsun ki; onlar, misafirlerine kötülük yapmayı kasdetmişlerdi. Biz de gözlerini kör ettik. Azabımı ve tehdidimi tadın.

İlyas Yorulmaz

Onlar, Lut’un misafirlerine de tecavüz etmeyi istediler. Bizde gözlerini kör ettik ve "Artık azabımı ve uyarıların karşılığını tadın" dedik.

İskender Ali Mihr

Ve andolsun ki, kötü amelleri için ondan misafirlerini ısrarla istediler. Bunun üzerine onların gözlerini silip yok ettik. Öyleyse inzarımı (uyarılarımı) ve azabımı tadın!

Kadri Çelik

Şüphesiz onlar, onun konuklarından da murat almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. "İşte azabımı ve uyarıp korkutmamı tadın."

Muhammed Esed

Ve hatta o’ndan misafirlerini (kendilerine) teslim etmesini istediler. Bunun üzerine onları (gerçeği) görmekten yoksun bıraktık. "Uyarılarım gözardı edildiğinde başınıza gelen azabı tadın bakalım!" (diye seslendik.)

Mustafa İslamoğlu

Daha beteri arzularını onun misafirlerinden tatmin etmek için onunla çekiştiler; bunun üzerine Biz de gözlerini kör ettik; "Madem uyarımı (göz ardı ettiniz), o halde azabımı tadın!" (dedik).

Ömer Nasuhi Bilmen

(37-38) Andolsun ki, o misafirlerinden dolayı O’ndan mutalebede bulunmuşlardı. Artık Biz de onların gözlerini silip kör ettik, «Haydin azabımı ve tehditlerimi tadın!» (deyiverdik). Andolsun ki, onları sabahleyin erkenden bir daimi azab yakaladı.

Ömer Öngüt

Onlar Lut’un misafirlerine karşı kötülük yapmaya kalkışmışlardı. Biz de gözlerini siliverdik. "Azabımı ve uyarmalarımı dinlememenin âkibetini tadın!"

Sadık Türkmen

Onun misafirlerinden (sapıkça) yararlanmaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. "İşte azabımı ve uyarılarımı tadın!"

Seyyid Kutub

Onlar Lut’un konuklarını elde etmek istediler. Bunun üzerine gözlerini kör ettik. «Tadın bakalım azabımı ve uyarılarımın sonuçlarını.»

Suat Yıldırım

Onlar Lût’un misafirlerine karşı niyetlerini bozdular, onlarla yalnız kalmak için gidip gidip geldiler. Biz de gözlerini silme kör ettik. Haydi tadın Benim cezalandırmamı ve tehditlerimi!

Süleyman Ateş

Onun (güzel delikanlılar şeklinde görünen melek) konuklarından murâd almağa kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik "Haydi azâbımı ve uyarılarımı tadın!"

Şaban Piriş

Onlar, Lût’un misafirlerinden murat almak istemişlerdi. Biz de onların gözlerini kör ettik. -Şimdi tadına bakın azabımın ve tehdidimin!

Tefhim-ul Kur'an

Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar. Biz de onların gözlerini silip kör ettik. «İşte azabımı ve uyarıp korkutmamı tadın.»

Yaşar Nuri Öztürk

Yemin olsun, Lût’un misafirlerinden nefislerini tatmin etmek istemişlerdi de onların gözlerini silme kör etmiştik. Hadi, tadın azabımı ve uyarılarımı?

Yusuf Ali (İngilizce)

And they even sought to snatch away his guests from him, but We blinded their eyes. (They heard) "Now taste ye My Wrath and My Warning."

KELİME KÖKLERİ
وَلَقَدْ
veleḳad
ve andolsun
رَاوَدُوهُ
rāvedūhu
murad almağa kalkıştılar ر و د
عَنْ
ǎn
-ndan
ضَيْفِهِ
Deyfihi
onun konukları- ض ي ف
فَطَمَسْنَا
feTamesnā
biz de siliverdik ط م س
أَعْيُنَهُمْ
eǎ’yunehum
gözlerini ع ي ن
فَذُوقُوا
feƶūḳū
haydi tadın ذ و ق
عَذَابِي
ǎƶābī
azabımı ع ذ ب
وَنُذُرِ
ve nuƶuri
ve uyarılarımı ن ذ ر