فَتَوَلَّ عَنْهُمْ ۘ يَوْمَ يَدْعُ الدَّاعِ إِلَىٰ شَيْءٍ نُكُرٍ

Fe tevelle anhum yevme yed’ud daı ila şey’in nukur

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Artık yüz çevir onlardan; o gün çağıran, hoşlanılmayan birşeye çağırır.

Abdullah Parlıyan

Sen yine onlardan uzak dur. O davet edici İsrafil’in görünmemiş, tanınmamış bir şeye davet edeceği gün.

Adem Uğur

Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.

Ahmed Hulusi

O hâlde onlardan yüz çevir! O çağırıcının çok dehşetli, korkunç olaya çağırdığı süreçte...

Ahmet Varol

O halde onlardan yüz çevir. O çağırıcının tanınmamış bir şeye çağıracağı gün

Ali Bulaç

Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının ’ne tanınmış, ne görülmüş’ bir şeye çağıracağı gün...

Ali Fikri Yavuz

O halde (Ey Rasûlüm) onlardan yüz çevir. O çağırıcı İsrâfil’in görülmemiş dehşetli bir şeye (müminleri cennete, kâfirleri cehenneme) davet edeceği gün;

Bayraktar Bayraklı

Öyleyse onlardan yüz çevir. Çağrıcının hoşlanılmayan bir şeye çağıracağı günü bekle!

Bekir Sadak

Oyleyse onlardan yuz cevir; cagiran, gorulmemis ve taninmamis bir seye cagirdigi gun.

Celal Yıldırım

Onlardan yüzçevir. O gün çağrıcı, bilinmedik (korkunç) bir şeyle çağırır.

Cemal Külünkoğlu

O halde davetçinin (İsrafil`in) benzeri görülmemiş bir şeye (yeniden dirilmeye) çağırdığı gün (dünyada senden uzak durdukları gibi) sen de onlardan uzak dur!

Diyanet İşleri

(6-7) O hâlde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir hâlde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.

Diyanet Vakfı

Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.

Edip Yüksel

Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,

Elmalılı Hamdi Yazır

Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.

Fizil-al il Kuran

Sen de yüz çevir onlara. Görevli melek, o gün onları benzeri yaşanmamış olaya çağırdığında;

Gültekin Onan

Öyleyse sen onlardan yüz çevir. O çağırıcının benzeri görülmedik (nükür) bir şeye çağıracağı gün...

Harun Yıldırım

O halde onlardan yüz çevir. O günde o çağırıcı bilinmedik bir şeye çağırır.

Hasan Basri Çantay

O halde (habîbim) onlardan yüz çevir. O da’vet edici nin (misli) görülmemiş, tanıtmamış bir şey’e da’vet edeceği gün.

Hayrat Neşriyat

Öyle ise onlardan yüz çevir! O gün ki, o da`vetçi (İsrâfîl, onları nefislerce)kendisinden nefret edilen (ihtimâl verilmeyen ve inkâr edilen) bir şeye (hesab yerine) çağırır.

İbn-i Kesir

Öyleyse yüz çevir onlardan. O çağıranın, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün.

İlyas Yorulmaz

(Onun için) İnkâr edilen o günde, bir davetçinin onları Rablerinin huzuruna davet edinceye kadar, sen onlardan yüz çevir.

İskender Ali Mihr

Artık onlardan yüz çevir. O gün davetçi, (onları) korkunç dehşetli bir şeye çağıracak.

Kadri Çelik

Öyleyse sen onlardan yüz çevir; çağıranın görülmemiş bir şeye (hesaba) çağırdığı günü (an)!

Muhammed Esed

sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, (insanı) aklın tasavvur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün,

Mustafa İslamoğlu

Artık sen de onlardan yüz çevir! Bir davetçinin, asla (kimsenin) tasavvur edemeyeceği o şeye çağıracağı gün,

Ömer Nasuhi Bilmen

Artık sen onlardan yüz çevir. O gün ki dâvetci bir korkunç, nâhoş bir şeye dâvet eder.

Ömer Öngüt

O halde sen de onlardan yüz çevir. O çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağırdığı gün;

Sadık Türkmen

Öyleyse onlardan yüz çevir; o gün çağırıcı, görülmemiş korkunç bir şeye çağırır.

Seyyid Kutub

Sen de yüz çevir onlara. Görevli melek, o gün onları benzeri yaşanmamış olaya çağırdığında;

Suat Yıldırım

Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münâdî, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır.

Süleyman Ateş

Öyleyse sen de onlardan yüz çevir; o çağırıcının görülmemiş, tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,

Şaban Piriş

Onlardan yüz çevir. O gün çağırıcı onları hoşlanmadıkları bir şeye çağırır.

Tefhim-ul Kur'an

Öyleyse sen onlardan yüz çevir; o çağrıcının ’ne tanınmış, ne görülmüş’ bir şeye çağıracağı gün.

Yaşar Nuri Öztürk

O halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,

Yusuf Ali (İngilizce)

Therefore, (O Prophet,) turn away from them. The Day that the Caller will call (them) to a terrible affair,

KELİME KÖKLERİ
فَتَوَلَّ
fetevelle
öyleyse sen de yüz çevir و ل ي
عَنْهُمْ
ǎnhum
onlardan
يَوْمَ
yevme
gün ي و م
يَدْعُ
yed’ǔ
çağıracağı د ع و
الدَّاعِ
d-dāǐ
çağırıcının د ع و
إِلَىٰ
ilā
شَيْءٍ
şey'in
bir şeye ش ي ا
نُكُرٍ
nukurin
görülmemiş tanınmamış ن ك ر