لَا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ
La maktu’atin ve la memnu’atin.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ne biter, zamanları geçer, ne yiyene yeme denir, yeter. |
Abdullah Parlıyan |
ne eksilir, ne tükenir, ne mevsimleri geçer, ne de yiyene yeme artık yeter denir, yeter. |
Adem Uğur |
Tükenmeyen ve yasaklanmayan. |
Ahmed Hulusi |
(Ki o meyveler) ne tükenir ve ne de yasaklanır! |
Ahmet Varol |
Kesilmeyen ve yasaklanmayan! |
Ali Bulaç |
Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). |
Ali Fikri Yavuz |
(32-33) Ve tükenmeyen, yenmesi yasaklanmıyan birçok meyveler arasında, |
Bayraktar Bayraklı |
(28-33) Dikensiz meyve ağaçları; salkımları sarkmış muz ağaçları, yayılmış gölgelerde, çağlayarak akan sularda, koparılmamış ve yasak edilmemiş birçok meyve ile nimetlendirilirler. |
Bekir Sadak |
(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler. |
Celal Yıldırım |
(32-33) Eksilmeyen, sonu gelmeyen, alıkonmayan birçok meyvalar arasında ; |
Cemal Külünkoğlu |
(28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler. |
Diyanet İşleri |
(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet Vakfı |
(32-33) Tükenmeyen ve yasaklanmayan, sayısız meyveler içindedirler; |
Edip Yüksel |
Bunlar ne tükenirler, ne de yasak edilirler! |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Tükenmeyen ve yasaklanmayan |
Fizil-al il Kuran |
Sürekli ve yasaksız, |
Gültekin Onan |
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). |
Harun Yıldırım |
Ardı arkası kesilmeyen ve asla men olunmayan, |
Hasan Basri Çantay |
(32-33) (hiçbir zaman) kesil (ib tüken) meyen, yasak da edilmeyen birçok (cinsde) meyve (ler) arasında, |
Hayrat Neşriyat |
(28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler! |
İbn-i Kesir |
Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan. |
İlyas Yorulmaz |
Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan nimetler. |
İskender Ali Mihr |
Eksilmeyen ve yasaklanmayan. |
Kadri Çelik |
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler)! |
Muhammed Esed |
hiç eksilmeyen, hiç tükenmeyen. |
Mustafa İslamoğlu |
ne bir kesintiye uğrar ne de yasaklanır... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ne kesilmiş ve ne de men edilmiş(olan meyveler arasında). |
Ömer Öngüt |
Bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen. |
Sadık Türkmen |
Ne koparılıp tükenmiş, Ne de yasaklanmış. |
Seyyid Kutub |
Sürekli ve yasaksız, |
Suat Yıldırım |
(32-33) Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler. |
Süleyman Ateş |
Tükenmeyen ve yasaklanmayan! |
Şaban Piriş |
(32-33) Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan meyveler içinde.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler). |
Yaşar Nuri Öztürk |
Ne tükenir ne yasaklanır. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Whose season is not limited, nor (supply) forbidden, |