وَفُرُشٍ مَرْفُوعَةٍ
Ve furuşin merfu’atin.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
ve yüksek döşekler. |
Abdullah Parlıyan |
Yüksek döşekler üzerinde uzanmış olacaklar. |
Adem Uğur |
Ve kabartılmış döşekler üstündedirler. |
Ahmed Hulusi |
Yüceltilmiş sedirler içinde(dirler). |
Ahmet Varol |
Yükseltilmiş döşeklerde(dirler). |
Ali Bulaç |
Yükseklere-kurulmuş döşekler (sedirler). |
Ali Fikri Yavuz |
Kıymetleri yüksek döşeklerdedirler... |
Bayraktar Bayraklı |
Yüksek, yumuşak döşeklerdedirler. |
Bekir Sadak |
(28-34) Onlar dikensiz sedir agaclari, salkimlari sarkmis muz agaclari, uzamis golge altinda, caglayarak akan sular kenarlarinda; bitip tukenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasinda; yuksek dosekler uzerindedirler. |
Celal Yıldırım |
Yüksek döşekler üstündedirler. |
Cemal Külünkoğlu |
(28-34) (Onlar cennette) dikensiz ağaçlar, meyveleri sarkmış muz ağaçları, (kesintisiz) uzayan gölgeler, çağlayarak akan sular, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler (sedirler) üzerindedirler. |
Diyanet İşleri |
(28-34) (Onlar), dikensiz sidir ağaçları ve meyveleri küme küme dizili muz ağaçları altında, yayılmış sürekli bir gölgede, çağlayan bir su başında, tükenmeyen ve yasaklanmayan çok çeşitli meyveler içinde ve yüksek döşekler üzerindedirler. |
Diyanet Vakfı |
Ve kabartılmış döşekler üstündedirler. |
Edip Yüksel |
Ve onlar yükseltilmiş mobilyalar üzerindedirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler. |
Fizil-al il Kuran |
Yüksek döşekler üzerindedirler. |
Gültekin Onan |
Yükseklere kurulmuş döşekler (sedirler). |
Harun Yıldırım |
Yükseklerekurulmuş döşeklerdedirler. |
Hasan Basri Çantay |
ve (kadri) yükseltilmiş döşeklerdedirler. |
Hayrat Neşriyat |
(28-34) (Onlar,) dikensiz sedir ağaçları ve (salkımları) dizili muz ağaçları içinde, yayılmış bir gölgede, çağlayan su (kenarların)da, tükenmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyveler arasında ve yükseltilmiş döşeklerdedirler! |
İbn-i Kesir |
Yükseltilmiş döşekler üstündedirler. |
İlyas Yorulmaz |
Yükseltilmiş yataklar üzerindeler. |
İskender Ali Mihr |
Ve yüksetilmiş döşeklerdedirler (tahtlardadırlar). |
Kadri Çelik |
Yüceltilmiş eşler. |
Muhammed Esed |
Ve yüceltilmiş eşler(i onlarla olacak) |
Mustafa İslamoğlu |
Ve yüksek döşekler... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(34-35) Ve yükseltilmiş yataklardadırlar. Şüphe yok ki, Biz onları bir yaradılış ile yarattık. |
Ömer Öngüt |
Ve yüksek döşekler üzerindedirler. |
Sadık Türkmen |
Yükseltilmiş döşeklerle! |
Seyyid Kutub |
Yüksek döşekler üzerindedirler. |
Suat Yıldırım |
(34-35) Onlara, pek değerli eşler de verdik. Biz o eşleri, yepyeni bir yaratılışla yaratıp, sûret ve sîretlerini son derece güzelleştirdik. |
Süleyman Ateş |
Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler. |
Şaban Piriş |
Ve yüksek yataklar içindedirler. |
Tefhim-ul Kur'an |
Yükseklere kurulmuş döşekler(dedirler). |
Yaşar Nuri Öztürk |
Yükseğe yerleştirilmiş döşekler içinde. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And on Thrones (of Dignity), raised high. |