قَدْ جَاءَكُمْ بَصَائِرُ مِنْ رَبِّكُمْ ۖ فَمَنْ أَبْصَرَ فَلِنَفْسِهِ ۖ وَمَنْ عَمِيَ فَعَلَيْهَا ۚ وَمَا أَنَا عَلَيْكُمْ بِحَفِيظٍ

Kad caeküm besairu mir rabbiküm fe men ebsara fe li nefsih ve men amiye fe aleyha ve ma ene aleyküm bi hafıyz

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Şüphe yok ki Rabbinizden görgüler ihsân edildi size. Kim can gözünü açıp görürse faydası kendisine, kör olanın ziyanı da gene kendine ve ben, sizin üstünüze dikilmiş bir bekçi değilim.

Abdullah Parlıyan

"Ben sizin üzerinize bekçi değilim."

Adem Uğur

(Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

Ahmed Hulusi

Gerçek şu ki, size Rabbinizden değerlendirilesi deliller gelmiştir... Kim basîretiyle gelenleri değerlendirirse kendi lehine, kim de basîretsiz olursa kendi aleyhinedir... Ben, üzerinize muhafız değilim!

Ahmet Varol

’Size Rabbinizden açık deliller gelmiştir. Kim görürse yararı kendine, kim de kör olursa, kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.’

Ali Bulaç

Gerçek şu ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde gözetleyici değilim.

Ali Fikri Yavuz

Size Rabbinizden, hakkı ve batılı ayırd etmek için açık hüccetler geldi. Artık kim, hakkı görür de ona iman ederse, kendi lehinedir. Kim de hakkı görmeyip batılı seçerse, kendi aleyhinedir. (günahını yüklenir). Ben üzerinize bir gözetleyici değilim (vazifem tebliğden ibarettir.).

Bayraktar Bayraklı

Doğrusu size Rabbiniz tarafından basiretler/idrâk kabiliyeti verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

Bekir Sadak

Dogrusu size Rabbiniz’den acik belgeler gelmistir; kim gorurse kendi lehine ve kim korluk ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin bekciniz degilim.

Celal Yıldırım

Gerçekten Rabbinizden size kalb gözünüzü açacak, aklınıza ışık tutacak belgeler gelmiştir. Artık kim gözünü açar, aklını kullanırsa, kendilehine, kim de körlük ederse kendi aleyhinedir. Ve ben, üzerinizde koruyucu bir bekçi değilim.

Cemal Külünkoğlu

Doğrusu Rabbinizden size (bu ilahi kelam yoluyla) anlama ve kavrama (kabiliyeti) verilmiştir. O halde, kim (gerçeği) görmek isterse kendi lehine ve kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhine davranmış olur. Ve (kalbi katılaşmış olanlara de ki) “Ben de sizin üzerinize bir bekçi değilim (sadece bir tebliğciyim).”

Diyanet İşleri

Rabbinizden size gerçekleri gösteren deliller geldi. Artık kim gözünü açar hakkı idrak ederse kendi yararına, kim de (hakkın karşısında) körlük ederse kendi zararınadır. Ben başınızda bekçi değilim.

Diyanet Vakfı

(Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de kör olursa zararı kendinedir. Ben üzerinize bekçi değilim.

Edip Yüksel

Efendinizden size aydınlatıcı belgeler gelmiş bulunuyor. Kim görürse kendi yararına, kim körlük ederse kendi zararınadır. Ben üzerinize bekçi değilim.

Elmalılı Hamdi Yazır

Muhakkak size Rabbinizden basiretler (kalb gözleri) geldi. Artık kim hakkı görürse faydası kendisine, kim de körlük ederse zararı kendisinedir. Ben sizin bekçiniz değilim!

Fizil-al il Kuran

Hiç kuşkusuz size Rabbinizden birçok uyarıcı kanıtlar, açık belgeler geldi. Kim bunları görürse, kendi lehine ve kim bunlara karşı göz yumarsa kendi aleyhine davranmış olur. Ben sizin başınızda korucu, bekçi değilim.

Gültekin Onan

Gerçek şu ki size rabbinizden basiretler gelmiştir. Kim basiretle-görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinize gözetleyici değilim.

Harun Yıldırım

Muhakkak ki size Rabbinizden basiretler gelmiştir. Artık kim görürse kendi lehine kim de görmezse kendi aleyhinedir. Ben üzerinize bir koruyucu değilim.

Hasan Basri Çantay

Size Rabbinizden muhakkak basıyretler gelmişdir. Artık kim (onlarla hakkı) görür (ve îman eder) se kendi lehine, kim (ondan) kör kalırsa o da kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde bir bekci değilim.

Hayrat Neşriyat

Muhakkak ki size Rabbinizden basîretler (kalb gözünüzün nûru olan deliller)gelmiştir. Artık kim (hakkı) görürse, kendi lehinedir. Kim de körlük ederse, kendi aleyhinedir. Ve ben, sizin üzerinize (yaptıklarınızı gözetici bir) muhâfız değilim!

İbn-i Kesir

Doğrusu size, Rabbınızdan basiretler gelmiştir. Kim, onları görürse; kendi lehine, kim de körlük ederse; kendi aleyhinedir. Ve ben, sizin üzerinize bir bekçi değilim.

İlyas Yorulmaz

Size Rabbinizden, çevrenizdeki her şeyi doğru anlamak için bir ölçü (Kur’an) gelmiştir. Kim bu ölçülerle hayata bakarsa, kendisi için yararlı olur. Kimde bu doğru ölçüleri görmemezlikten gelirse, kendi aleyhinedir. Ben sizi koruyucu değilim.

İskender Ali Mihr

Rabbinizden size basiretler (kalp gözlerinize görme yeteneği) gelmiştir. Artık kim bu basiretle (kalp gözüyle) görürse onun lehinedir (kendi nefsi içindir). Kimin de kalp gözü kör kalırsa, o taktirde onun aleyhinedir. Ve ben, sizin üzerinize muhafız değilim.

Kadri Çelik

Doğrusu size Rabbinizden apaçık belgeler gelmiştir; kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin koruyucunuz değilim.

Muhammed Esed

Şimdi Rabbinizden size (bu ilahi kelam yoluyla) anlama ve kavrama araçları verilmiştir. O halde, kim görmek isterse kendi lehine, ve kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhine davranmış olur. Ve (kalbi katılaşmış olanlara de ki) "Ben sizin bekçiniz değilim!"

Mustafa İslamoğlu

Doğrusu, Rabbinizden size (vahiy gibi) bir bilinç kaynağı gelmiştir. Artık kim (vahyin gösterdiği hakikati) görmek isterse kendi lehine, kim de körlüğü tercih ederse kendi aleyhinedir. Ben sizi engelleyecek değilim.

Ömer Nasuhi Bilmen

«Muhakkak size Rabbiniz tarafından basiretler gelmiştir. Artık kim görürse kendi lehinedir, kim de görmezse kendi aleyhinedir. Ve ben sizin üzerinize bir muhafız değilim.»

Ömer Öngüt

Size Rabbinizden basiret (kalp gözü) gelmiştir. Kim görürse kendi lehine ve kim körlük ederse kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Sadık Türkmen

Doğrusu size, Rabbinizden basiretler (anlama ve kavrama araçları) gelmiştir! Artık kim görürse, yararı kendisinedir. Kim de (gerçeği görmekten kaçınırsa) körelirse kendi aleyhinedir. Ve "Ben sizin bekçiniz/koruyucunuz değilim" (de).

Seyyid Kutub

Hiç kuşkusuz size Rabbinizden birçok uyarıcı kanıtlar, açık belgeler geldi. Kim bunları görürse, kendi lehine ve kim bunlara karşı göz yumarsa kendi aleyhine davranmış olur. Ben sizin başınızda korucu, bekçi değilim.

Suat Yıldırım

Rabbinizden size muhakkak ki deliller gelmiştir. Artık kim gözünü açar görürse kendi lehine, kim de hakkı görmeyip batılı seçerse kendi aleyhinedir. (Sen de ki) "Ben sizin üzerinizde bekçi değilim."

Süleyman Ateş

Doğrusu size Rabbinizden basiretler geldi. Artık kim (gerçeği) görürse yararı kendisine, kim de (gerçeğe karşı) kör olursa zararı kendisinedir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Şaban Piriş

Size Rabbinizden apaçık deliller gelmiştir. Her kim bunları görürse kendisi içindir. Kim de körlük ederse aleyhinedir. Yoksa ben, sizin üzerinizde bir bekçi değilim.

Tefhim-ul Kur'an

Gerçek şu ki size Rabbinizden basîretler gelmiştir. Kim basiretle görürse kendi lehine, kim de kör olursa (görmek istemezse) kendi aleyhinedir. Ben sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.

Yaşar Nuri Öztürk

Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Yusuf Ali (İngilizce)

"Now have come to you, from your Lord, proofs (to open your eyes) if any will see, it will be for (the good of) his own soul; if any will be blind, it will be to his own (harm) I am not (here) to watch over your doings."

KELİME KÖKLERİ
قَدْ
ḳad
doğrusu
جَاءَكُمْ
cā'ekum
size geldi ج ي ا
بَصَائِرُ
beSāiru
basiretler ب ص ر
مِنْ
min
-den
رَبِّكُمْ
rabbikum
Rabbiniz- ر ب ب
فَمَنْ
femen
artık kim
أَبْصَرَ
ebSara
görürse ب ص ر
فَلِنَفْسِهِ
felinefsihi
(yararı) kendisinedir ن ف س
وَمَنْ
ve men
ve kim de
عَمِيَ
ǎmiye
kör olursa ع م ي
فَعَلَيْهَا
feǎleyhā
(zararı) kendisinedir
وَمَا
ve mā
ve değilim
أَنَا
enā
ben
عَلَيْكُمْ
ǎleykum
sizin üzerinize
بِحَفِيظٍ
biHafīZin
bekçi ح ف ظ