وَلِتَصْغَىٰ إِلَيْهِ أَفْئِدَةُ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ وَلِيَرْضَوْهُ وَلِيَقْتَرِفُوا مَا هُمْ مُقْتَرِفُونَ

Ve li tesğa ileyhi ef’idetüllezıne la yü’minune bil ahırati ve li yerdavhü ve li yakterifu ma hüm mukterifun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Onlar, âhirete inanmayanların gönülleri meyletsin ve hoşnut olsunlar da yapageldiklerine devâm etsinler diye söylerler o sözleri.

Abdullah Parlıyan

Ahirete inanmayanların kalpleri o yaldızlı sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye o şeytanlar böyle yaparlar.

Adem Uğur

Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).

Ahmed Hulusi

Tâ ki, geleceklerindeki sonsuz yaşam süreçlerine iman etmeyenlerin fuadları (Esmâ mânâ özelliklerini şuura yansıtıcılar - kalp nöronları) ona (aldatıcı bilgiye) meyletsin, ondan hoşlansınlar; (buna göre de) yapacaklarını yapmaya devam etsinler.

Ahmet Varol

Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere meyletsin, onlardan hoşnut olsunlar ve kendilerinin yaptıklarını onlar da yapsınlar diye (böyle sözler fısıldarlar).

Ali Bulaç

Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.

Ali Fikri Yavuz

Bir de o yaldızlı lâfa, âhirete inanmıyanların kalbleri meyletsin, ondan hoşlansınlar ve kazanmakta oldukları günahı onlar da kazansınlar diye, öyle yaparlar.

Bayraktar Bayraklı

Âhirete inanmayanların kalpleri, yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.

Bekir Sadak

(112-11) 3 Aldatmak icin birbirlerine cazip sozler fisildayan cin ve insan seytanlarini her peygambere dusman yaptik. Bu seytanlar ahirete inanmayanlarin kalblerinin o sozlere yonelmesi, ondan hosnut olmasi ve kendilerinin isledikleri suclari islemeleri icin byle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardÙ, sen onlarÙ iftiralarÙ ile ba_ba_a bÙrak.

Celal Yıldırım

Bir de Âhiret’e inanmayanların gönüllerinin meyletmesini, hoşlanmalarını ve elde ettikleri günahları işleyedurmalarını (devam ettirmek) için (bu yola başvururlar),

Cemal Külünkoğlu

Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).

Diyanet İşleri

Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).

Diyanet Vakfı

Âhirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).

Edip Yüksel

Ahiret onaylamayanların kalbi ona kansın, ondan hoşlansın ve gerçekten yapmak istediklerini yapabilsinler diye…

Elmalılı Hamdi Yazır

Bir de ahirete iman etmeyenlerin kalbleri, o yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçları işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.

Fizil-al il Kuran

Ahirete inanmayanların kalpleri bu yaldızlı uydurmalara kansın, onlardan hoşlansın ve işledikleri kötülükleri işlemeye devam etsinler diye.

Gültekin Onan

Bir de ahirete inanmayanların yürekleri (efidet) ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.

Harun Yıldırım

Ahirete iman etmeyenlerin kalpleri de ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve yüklenebildiklerini yüklensinler.

Hasan Basri Çantay

Bir de (bu telkıyni) âhirete inanmazların gönülleri ona ağsın, ondan hoşlansınlar, kazanmakda oldukları (günâhı) onlar ko-kazana dursunlar diye (yapar).

Hayrat Neşriyat

Bir de (o şeytanlar bu telkini) âhirete inanmayanların gönülleri ona (o yaldızlı sözlere) meyletsin, ondan hoşlansınlar ve onlar işleyici oldukları (günahları)nı işlesinler diye (yaparlar).

İbn-i Kesir

Bir de ahirete inanmayanların kalbleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işlesinler diye.

İlyas Yorulmaz

Ahirete inanmayanların gönülleri, kendi aralarındaki süslü sözlere meyletsinler ve tercih ettiklerine razı olsunlar ve birbirlerini istedikleri derecelere yükseltsinler.

İskender Ali Mihr

Ve ahirete inanmayanların gönülleri ona (onlara; insan ve cin şeytanlara) meyletsin ve ondan razı olsunlar. Ve onlar, kazandıkları şeyleri kazanmaya devam etsinler.

Kadri Çelik

(Rabbin bunu dilemedi ki) Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) meyletsin, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler.

Muhammed Esed

Yine de, ahirete inanmayanların kalpleri Ona yönelebilsin ve Onda tatmin bulabilsinler diye, ayrıca ulaşabilecekleri (fazilet derecesi)ne ulaşabilsinler diye,

Mustafa İslamoğlu

Zaten onların bundan amacı, ahirete inanmayanların gönüllerini o (yaldızla yalanlarla) çelmektir ki, berikiler ondan hoşlansınlar ve ulaşmak için çabaladıkları kötü sonuca ulaşabilsinler.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve o (yaldızlı) sözlerle ahirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin ve ondan hoşlansınlar ve onlar irtikab eder olduklarını irtikab etsinler diye telkin eyler.

Ömer Öngüt

Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işleyeceklerini işlesinler diye.

Sadık Türkmen

Ahirete inanmayan kimselerin gönülleri ona (yalanlara/iftiralara) kanar/meyledip yönelir, ondan razı olup hoşlanırlar ve onlar, yüklendikleri kötülükleri yüklenmeye devam ederler!

Seyyid Kutub

Ahirete inanmayanların kalpleri bu yaldızlı uydurmalara kansın, onlardan hoşlansın ve işledikleri kötülükleri işlemeye devam etsinler diye.

Suat Yıldırım

Bir de bu telkini, âhirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin, derken ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçlarını işlemeye devam etsinler diye yaparlar.

Süleyman Ateş

Ki âhirete inanmayanların kalbleri o(nların yaldızlı sözleri)ne kansın, ondan hoşlansınlar ve onlar, işledikleri suçları işlemeğe devam etsinler.

Şaban Piriş

Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri günahları işlemeye devam etsinler.

Tefhim-ul Kur'an

Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.

Yaşar Nuri Öztürk

Ki âhirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler.

Yusuf Ali (İngilizce)

To such (deceit) let the hearts of those incline, who have no faith in the hereafter let them delight in it, and let them earn from it what they may.

KELİME KÖKLERİ
وَلِتَصْغَىٰ
veliteSğā
ve meyletsin ص غ و
إِلَيْهِ
ileyhi
ona
أَفْئِدَةُ
ef’idetu
kalbleri ف ا د
الَّذِينَ
elleƶīne
kimselerin
لَا
يُؤْمِنُونَ
yu'minūne
inanmayan(ların) ا م ن
بِالْاخِرَةِ
bil-āḣirati
ahirete ا خ ر
وَلِيَرْضَوْهُ
veliyerDevhu
ve ondan hoşlansınlar ر ض و
وَلِيَقْتَرِفُوا
veliyeḳterifū
ve işlemeğe devam etsinler ق ر ف
مَا
هُمْ
hum
onların
مُقْتَرِفُونَ
muḳterifūne
işledikleri suçları ق ر ف