وَمَا عَلَى الَّذِينَ يَتَّقُونَ مِنْ حِسَابِهِمْ مِنْ شَيْءٍ وَلَٰكِنْ ذِكْرَىٰ لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ
Ve ma alellezıne yettekune min hısabihim min şey’iv ve lakin zikra leallehüm yettekun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Çekinenler, onların meclislerinde bulunsalar da onların sorumluluğundan bir şey gelmez kendilerine, üstlerine düşen ödev, çekinsinler, sakınsınlar bu işten diye öğüt vermektir ancak. |
Abdullah Parlıyan |
Yollarını, Allah’ın kitabıyla bulan kimselere inanmayanların yaptıklarından dolayı hiçbir sorumlulukları yoktur. Böylesi günahkarlara bu Kur’ân, sadece bir nasihattan ibarettir. Belki böylece onlar da, yollarını Allah ve kitabıyla bulmuş olurlar. |
Adem Uğur |
Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur. Fakat belki korunurlar diye hatırlatmak gerekir. |
Ahmed Hulusi |
Korunanlar, onlardan sorumlu değildir... Fakat gerçekleri de hatırlatmalılar... Belki onlar da korunurlar. |
Ahmet Varol |
Takva sahiplerinin üzerine onların hesaplarından bir şey yoktur. Ancak belki sakınırlar diye bir hatırlatmada bulunmak gerekir. |
Ali Bulaç |
Korkup-sakınanlar üzerinde onların hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Ancak (bu,) bir hatırlatmadır. Umulur ki sakınırlar. |
Ali Fikri Yavuz |
Gerçi Allah’dan korkanlara, o alay edenlerin hesabından bir şey (zarar) düşmez. Fakat müminler üzerine, onlara kötü işlerini hatırlatmak ve nasihat etmek vardır; olur ki sakınırlar. |
Bayraktar Bayraklı |
Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur. Fakat korunurlar diye hatırlatmak gerekir. |
Bekir Sadak |
Sakinan kimselere, onlarin hesaplarindan bir sorumluluk yoktur. Fakat bir hatirlatmadir; belki sakinirlar. |
Celal Yıldırım |
Allah’tan korkup kötülüklerden sakınanlar üzerinde onların hesabından bir şey yoktur; fakat bir hatırlatmadır, olur ki sakınırlar. |
Cemal Külünkoğlu |
Allah`a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlara, o (inanmaya)nların hesabından dolayı bir sorumluluk yoktur. Fakat (günahkârlar) Allah`a karşı gelmekten sakınırlar diye onlara nasihat etmek gerekir. |
Diyanet İşleri |
Allah’a karşı gelmekten sakınanlara, onların hesabından bir şey (sorumluluk) yoktur. Fakat üzerlerine düşen bir hatırlatmadır. Belki sakınırlar. |
Diyanet Vakfı |
Takvâ sahiplerine, inanmayanların hesabından herhangi bir sorumluluk yoktur. Fakat belki korunurlar diye hatırlatmak gerekir. |
Edip Yüksel |
Erdemliler böylelerinin hesabından sorumlu tutulmaz. Fakat, olur ki dinlerler diye hatırlatmak iyi olur. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Allah’tan korkanlara o zalimlerin hesabından bir sorumluluk yoktur. Fakat bu bir hatırlatmadır. Gerekir ki sakınırlar. |
Fizil-al il Kuran |
Gerçi günahlardan sakınanlara onların hesabından hiçbir sorumluluk düşmez. Fakat söz konusu olan hatırlatmadır... Ola ki, sakınırlar. |
Gültekin Onan |
Korkup sakınanlar üzerinde onların hesabından her hangi birşey (sorumluluk) yoktur. Ancak (bu) bir hatırlatmadır. Umulur ki sakınırlar. |
Harun Yıldırım |
Sakınanlar üzerine onların hesabından birşey yoktur. Ancak sakınırlar diye hatırlatmak gerekir. |
Hasan Basri Çantay |
Onların hesabından hiç bir şey takvaada sebat edenlerin üstüne (lâzım) değil. Fakat (uhdelerine düşen) bir nasıyhatdir. Olur ki sakınırlar. |
Hayrat Neşriyat |
Hem (Allah`a karşı gelmekten) sakınmakta olanlara onların (o kâfirlerin)hesâbından birşey yoktur; fakat (mü`minler için, onlara iyiliği emretmek cihetiyle) bir hatırlatmak (borcu) vardır! Tâ ki onlar (da) sakınsınlar. |
İbn-i Kesir |
Allah’tan sakınanlara; onların hesabından bir şey yoktur, fakat bir öğüttür. Olur ki, sakınırlar. |
İlyas Yorulmaz |
Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşanların verecekleri hesaptan, Allah dan korunanların hiçbir sorumluluğu yoktur. Ancak (onların yaptıkları yanlışlar) bir hatırlatmadır ki, belki aynı yanlışları yapmaktan korunurlar. |
İskender Ali Mihr |
Ve takva sahibi olan kimselere, onların hesabından bir şey (sorumluluk) yoktur. Lâkin hatırlatmalıdır (zikretmeleri gerektiği söylenmelidir). Böylece onlar, takva sahibi olurlar. |
Kadri Çelik |
Sakınan kimselere, onların hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Fakat bir hatırlatmadır; umulur ki sakınırlar. |
Muhammed Esed |
çünkü Allaha karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar onlardan hiçbir şekilde mesul değildirler. Böyleleri sadece (günahkarlara) nasihatte bulunmakla yükümlüdürler, belki böylece berikiler Allaha karşı sorumluluklarının bilincine varırlar. |
Mustafa İslamoğlu |
Gerçi, sorumluluk bilincini kuşananlar onlardan hiçbir şekilde sorumlu değildirler; fakat bir hatırlatmadır, umulur ki sorumluluk bilincini kuşanırlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve muttakî olanların üzerine onların hesabından bir şey yoktur. Fakat bir öğüttür, olabilir ki, onlar sakınırlar. |
Ömer Öngüt |
Allah’tan korkanlara, o kâfirlerin hesabından bir şey yoktur. Sadece hatırlatmak gerekir. Umulur ki korkarlar. |
Sadık Türkmen |
Onların sorumluluğunu yüklenmek sakınanlara düşmez. Fakat belki korunup sakınırlar diye, hatırlatmak gerekir. |
Seyyid Kutub |
Gerçi günahlardan sakınanlara onların hesabından hiçbir sorumluluk düşmez. Fakat söz konusu olan hatırlatmadır... Ola ki, sakınırlar. |
Suat Yıldırım |
Allah’ın azabından sakınan müttakilere, iman etmeyenlerin hesabından dolayı bir sorumluluk yoktur. Fakat uhdelerine düşen, belki onlar da inanıp küfürden ve cehennemden sakınırlar diye, bir nasihattan ibarettir. |
Süleyman Ateş |
Korunanlara, o(inanmaya)nların hesabından bir sorumluluk yoktur, ama belki (inanıp) korunurlar diye bir hatırlatmak lâzımdır. |
Şaban Piriş |
Allah’tan korkanlara, zalimlerin hesabından hiç bir sorumluluk yoktur. Fakat, onların da Allah’tan korkmaları için bir hatırlatma vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Korkup sakınanlar üzerinde onların hesabından herhangi bir şey (sorumluluk) yoktur. Ancak (bu,) bir hatırlatmadır. Umulur ki korkup sakınırlar. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Allah’tan korkanlara onların hesabından bir şey yoktur ama yine de bir hatırlatma olmalı. Belki sakınırlar. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
On their account no responsibility falls on the righteous, but (their duty) is to remind them, that they may (learn to) fear Allah. |
وَمَا ve mā |
ve yoktur | |
عَلَى ǎlā |
üzerine | |
الَّذِينَ elleƶīne |
kimseler | |
يَتَّقُونَ yetteḳūne |
korunanlar | و ق ي |
مِنْ min |
||
حِسَابِهِمْ Hisābihim |
onların hesabından | ح س ب |
مِنْ min |
bir | |
شَيْءٍ şey'in |
şey (sorumluluk) | ش ي ا |
وَلَٰكِنْ velākin |
ama | |
ذِكْرَىٰ ƶikrā |
bir hatırlatmak lazımdır | ذ ك ر |
لَعَلَّهُمْ leǎllehum |
belki | |
يَتَّقُونَ yetteḳūne |
korunurlar diye | و ق ي |