وَمِنْ آبَائِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ وَإِخْوَانِهِمْ ۖ وَاجْتَبَيْنَاهُمْ وَهَدَيْنَاهُمْ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُسْتَقِيمٍ
Ve min abaihim ve zürriyyatihim ve ıhvanihim vectebeyna hüm ve hedeynahüm ila sıratım müstekıym
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Onların atalarından, soylarından ve kardeşlerinden bir kısmına da üstünlük verdik, onları seçtik ve doğru yola sevkettik. |
Abdullah Parlıyan |
Onların atalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazısını da aynı şekilde yücelttik. Onların hepsini seçtik ve dosdoğru bir yola yönelttik. |
Adem Uğur |
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik). Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik. |
Ahmed Hulusi |
Onların babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden bazılarını da! Onları seçtik ve doğru yola hidâyet ettik. |
Ahmet Varol |
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden de (kendilerine lütfettikklerimiz oldu). Biz onları seçtik ve doğru yola ilettik. |
Ali Bulaç |
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. |
Ali Fikri Yavuz |
Babalarından, nesillerinden ve kardeşlerinden bir kısmını da üstün kıldık, onları seçtik ve kendilerini doğru yola (İslâma) ilettik. |
Bayraktar Bayraklı |
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da üstün meziyetler verdik. Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik. |
Bekir Sadak |
Babalarindan, soylarindan, kardeslerinden bir kismini sectik ve dogru yola eristirdik. |
Celal Yıldırım |
Onların babalarından, soylarından ve kardeşlerinden de seçip doğru yola eriştirdik. |
Cemal Külünkoğlu |
Onların atalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (aynı şekilde üstün meziyetler verdik). Onları seçtik ve onları doğru yola ilettik. |
Diyanet İşleri |
Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bir kısmını da. Bütün bunları seçtik ve bunları dosdoğru bir yola ilettik. |
Diyanet Vakfı |
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da (üstün meziyetler verdik). Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik. |
Edip Yüksel |
Atalarından, soylarından, kardeşlerinden birçoğunu seçip doğru yola ilettik. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarını da (üstün kıldık). Onları seçtik ve doğru yola ilettik. |
Fizil-al il Kuran |
Bunlardan bazılarının babalarını, soylarından gelenleri ve kardeşlerini de seçip doğru yola ilettik. |
Gültekin Onan |
Babalarından, soylarından, kardeşlerinden kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip ilettik. |
Harun Yıldırım |
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden kimini de... Onları seçtik ve onları dosdoğru yola ilettik. |
Hasan Basri Çantay |
Onların babalarından, zürriyyetlerinden, biraderlerinden kimini de (yine üstün imtiyazlara mazhar etdik), onları seçdik, onları doğru bir yola götürdük. |
Hayrat Neşriyat |
Babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden bir kısmını da (üstün kıldık). Böylece onları seçtik ve onları dosdoğru bir yola hidâyet ettik. |
İbn-i Kesir |
Onların babalarından, zürriyetlerinden, kardeşlerinden kimini de. Onları seçtik ve onları dosdoğru yola ilettik. |
İlyas Yorulmaz |
Bu saydığımız insanların babaları, zürriyetleri ve kardeşlerinden seçtiklerimiz ve en doğru yola ulaştırdıklarımız var. |
İskender Ali Mihr |
Ve onların babalarından, zürriyetlerinden (nesillerinden) ve kardeşlerinden onları seçtik. Ve onları Sıratı Mustakîm’e (Allah’a ruhu ulaştıran yola) hidayet ettik (ulaştırdık). |
Kadri Çelik |
Babalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını da (hidayete erdirdik). Onları seçtik ve doğru yola hidayet ettik. |
Muhammed Esed |
Onların atalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazısı(nı da aynı şekilde yücelttik), onları(n hepsini) seçtik ve dosdoğru bir yola yönelttik. |
Mustafa İslamoğlu |
Onların atalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden kimilerini de... İşte onların hepsini Biz seçtik ve dosdoğru bir yola yönelttik. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve onların babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden birçoklarını da (hidâyete erdirdik) ve onları seçtik ve kendilerini doğru bir yola kavuşturduk. |
Ömer Öngüt |
Onların babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarına da. Onları seçkin kıldık ve doğru yola ilettik. |
Sadık Türkmen |
Babalarından, nesillerinden/çocuklarından ve kardeşlerinden kimini de... Onları da seçtik ve sıratı mustakim’e/dosdoğru bir yola ilettik. |
Seyyid Kutub |
Bunlardan bazılarının babalarını, soylarından gelenleri ve kardeşlerini de seçip doğru yola ilettik. |
Suat Yıldırım |
Onların babalarından, zürriyetlerinden, kardeşlerinden kimini de, aynı şekilde etraflarındaki insanlara üstün kıldık, onları seçtik, onları doğru yola götürdük. |
Süleyman Ateş |
Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarını da... Onları seçtik ve onları doğru yola ilettik. |
Şaban Piriş |
Onların babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden bazı kimseleri seçip, dosdoğru yola hidayet ettik. |
Tefhim-ul Kur'an |
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini de (bunlara kattık) ; onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip ilettik. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Atalarından, soylarından, kardeşlerinden bir kısmını da... Onları seçtik ve onları dosdoğru bir yola kılavuzladık. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(To them) and to their fathers, and progeny and brethren We chose them, and we guided them to a straight way. |
وَمِنْ ve min |
ve | |
ابَائِهِمْ ābāihim |
babalarından | ا ب و |
وَذُرِّيَّاتِهِمْ ve ƶurriyyātihim |
ve çocuklarından | ذ ر ر |
وَإِخْوَانِهِمْ ve iḣvānihim |
ve kardeşlerinden | ا خ و |
وَاجْتَبَيْنَاهُمْ vectebeynāhum |
onları seçtik | ج ب ي |
وَهَدَيْنَاهُمْ ve hedeynāhum |
ve onları ilettik | ه د ي |
إِلَىٰ ilā |
||
صِرَاطٍ SirāTin |
yola | ص ر ط |
مُسْتَقِيمٍ musteḳīmin |
doğru | ق و م |