وَهُوَ الَّذِي أَنْشَأَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌ ۗ قَدْ فَصَّلْنَا الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ

Ve hüvellezı enşeeküm min nefsiv vahıdetin fe müstekarruv ve müstevda’ kad fassalnel ayati li kavmiy yefkahun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sizi bir tek kişiden meydana getirmiştir de size bir eğlenecek yurt, bir de eğreti olarak kalınacak yer tâyin etmiştir. Anlayan topluluğa delillerimizi açıkça bildirmedeyiz.

Abdullah Parlıyan

Bir canlıdan, sizin hepinizi var eden odur ve o sizin herbiriniz için yeryüzünde yaşayacağınız bir müddet ve ölümden sonra bir dinlenme yeri tayin etmiştir. Biz bu mesajları hakikatı kavrayabilecek insanlar için, açık ve anlaşılır kılmaktayız.

Adem Uğur

O, sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.

Ahmed Hulusi

"HÛ" ki, sizi Nefs-i Vâhide’den (TEK BİR NEFS’ten - Tek bir benlikten) inşa etti... Müstekarr (istikrar bulma - hakikatini tanıma ve yaşamada kararlılık için dünyanın oluşması)... Müstevda (beden - emaneten kalma yeri)... Hakikaten biz, anlayışı açık bir halk için işaretleri tafsil ettik.

Ahmet Varol

Sizi bir tek candan yaratan O’dur. Sizin için karar kıldığınız bir yer ve emanet (geçici) olarak kaldığınız bir yer vardır. Anlayan bir topluluk için ayetleri genişçe açıkladık.

Ali Bulaç

O, sizi tek bir nefisten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.

Ali Fikri Yavuz

Sizi tek bir nefisten (Âdemden) yaratan O’dur. Böylece size, dünyada bir parça karar yeri ve kabirde muvakkaten durmak vardır. Biz, anlayan kimselere âyet ve alâmetleri açıkça bildirdik.

Bayraktar Bayraklı

O, sizi bir tek nefisten/cevherden yaratandır. Sizin için bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.

Bekir Sadak

O, sizi bir tek nefisten, babalarin sulbunde kararlasmis ve analarin rahminde kararlasmakta olarak yaratandir. Anlayan millet icin ayetleri uzun uzadiya acikladik.

Celal Yıldırım

O ki sizi bir tek nefsten meydana getirdi. Bir karar yeri, bir de emanet yeri vardır. Gerçekten biz anlayışlı bir millete âyetlerimizi bir bir açıkladık.

Cemal Külünkoğlu

Sizi bir candan (Âdem`den) yaratan O`dur. O (sizin her biriniz için yeryüzünde) bir vade ve (öldükten sonra kabir âleminde) bir dinlenme (bekleme) yeri (tayin etmiştir). Biz bu mesajları hakikati kavrayabilecek insanlar için açık ve anlaşılır kılmaktayız.

Diyanet İşleri

O, sizi bir tek candan yaratandır. Sizin bir karar kılma yeriniz, bir de emanet bırakılma yeriniz var. Biz anlayan bir toplum için âyetleri ayrı ayrı açıklamışızdır.

Diyanet Vakfı

O, sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emanet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık.

Edip Yüksel

O’dur sizi bir tek kişiden inşa eden. Bir kalış ve izleyen bir ayrılış. Ayetleri, anlayan bir toplum için açıklamışızdır.

Elmalılı Hamdi Yazır

Sizi bir tek candan yaratan O’dur. Sonra sizin için bir karar yeri, bir de emanet yeri vardır. Biz âyetlerimizi, anlayan bir toplum için apaçık beyan ettik.

Fizil-al il Kuran

O ki, sizi bir tek nefisten oluşturdu. Arkasından sizin için bir barınma ve bir geçiş yeri belirledi. Biz anlayanlar için ayetleri ayrıntılı biçimde açıkladık.

Gültekin Onan

O sizi tek bir nefsten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen (yefkahun) bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.

Harun Yıldırım

Sizi tek bir nefisten meydana getiren O’dur. Sonra bir yerleşme yeri bir de emanet yeri vardır. Muhakkak biz ayetleri kavrayabilen bir topluluk için genişçe açıkladık.

Hasan Basri Çantay

O, sizi bir tek candan yaratandır. Sonra (sizin için) bir karaar yeri, bir de emânet yeri (vardır). Biz iyi ve ince anlayacak zümrelere âyetlerimizi hakıykaten açıkça bildirdik.

Hayrat Neşriyat

Hem sizi tek bir nefisten (Âdem`den) meydana getiren O`dur; sonra (sizin için çok değişik safhalarda) bir kalma yeri, bir de emânet bırakılma yeri vardır. (Biz bu beyânı)anlayacak bir kavim için âyetleri iyice açıkladık.

İbn-i Kesir

Ve O’dur; sizi bir tek nefisten yaratmış olan. Sonra bir karar yeri, bir de emanet yeri vardır. Ayetlerimizi, anlayan bir kavim için uzun uzadıya açıkladık.

İlyas Yorulmaz

Sizi tek bir nefisten (aynı cinsten) yaratan, yeryüzünde ne kadar kalacağınıza ve yeryüzünden ne zaman ayrılacağınıza karar veren de O dur. Anlayan bir topluma ayetleri böyle açıklıyoruz.

İskender Ali Mihr

Sizi bir tek nefsten (Âdem (A.S)’dan) yaratan ve böylece (sizin için) kararlı bir kalma yeri (fizik vücudumuz için yeryüzü dünya), bir de emanet kalma yeri (nefsimiz için cennet ve cehenneme gitmeden önce geçici olarak beklenilen yer; berzah âlemi) dizayn eden O’dur. Fıkıh eden bir toplum için, âyetleri ayrı ayrı detayları ile açıkladık.

Kadri Çelik

O, sizi bir tek nefisten (Âdem’den) yaratmıştır. Ardından (sizin için) bir karar kılma yeri (olan yeryüzü) ve bir de emanet (konulma) yeri (olan baba sulbü ve ana rahmi) vardır. Şüphesiz kavrayabilen bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.

Muhammed Esed

Bir canlıdan sizi(n hepinizi) var eden Odur, ve O (sizin her biriniz için yeryüzünde) bir vade ve (ölümden sonra) bir dinlenme yeri (tayin etmiştir) Biz bu mesajları hakikati kavrayabilecek insanlar için açık ve anlaşılır kılmaktayız!

Mustafa İslamoğlu

Yine O`dur sizi bir tek canlıdan ortaya çıkaran; ve (her biriniz için) geçici ve kalıcı bir yer (tayin eden). Doğrusu Biz bu mesajları kavrama yeteneği olan insanlara açık ve anlaşılır kılıyoruz.

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve O (o Hâlik-i Hakîm)dir ki sizleri bir tek nefisten yaratmıştır. Artık bir karar yeri, bir de emanet yeri vardır. Hakkâ ki, Biz âyetleri ince anlayışlılar olan bir kavim için uzun uzadıya açıkladık.

Ömer Öngüt

Sizi bir tek candan yaratan O’dur. Sizin için (babalarınız sülbünde) bir karar yeri ve (analarınızın rahminde) bir de emanet yeri vardır. Gerçekten biz anlayan bir topluluk için âyetleri uzun uzadıya açıkladık.

Sadık Türkmen

O ki, sizi bir tek nefisten/döllenmiş yumurtadan inşa etti. Sizin için bir kalış yeri ve bir de emanet olarak konuluş yeri vardır. Gerçekten Biz ayetleri; anlayan bir toplum için geniş geniş açıkladık.

Seyyid Kutub

O ki, sizi bir tek nefisten oluşturdu. Arkasından sizin için bir barınma ve bir geçiş yeri belirledi. Biz anlayanlar için ayetleri ayrıntılı biçimde açıkladık.

Suat Yıldırım

Sizi bir tek candan yaratan O’dur. Sonra sizin için; bir kalacak yer, bir de emanet olarak duracak yer vardır. Biz âyetlerimizi anlayan kimseler için açıkça bildirdik.

Süleyman Ateş

Odur ki sizi bir tek nefisten inşâ etti. Sizin için bir kalış ve bir emânet olarak konuluş yeri ve süresi vardır. Gerçekten biz, anlayan bir toplum için âyetleri geniş geniş açıkladık.

Şaban Piriş

Sizi tek bir nefisten ortaya çıkaran O’dur. Sizin için bir yerleşme yeri ve bir de ayrılış yeri vardır. İnce bir anlayışa sahip olanlar için ayetleri açıklamışızdır.

Tefhim-ul Kur'an

O, sizi tek bir nefisten yaratandır. (Sizin için) Bir karar (kalış) ve emanet (olarak konuluş) yeri vardır. Kavrayabilen bir topluluk için ayetleri birer birer açıkladık.

Yaşar Nuri Öztürk

Sizi bir tek canlıdan vücuda getiren O’dur! Bu oluşumda bir karar kılma yeri var, bir de emanet olarak kalma yeri. İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık.

Yusuf Ali (İngilizce)

It is He Who hath produced you from a single person here is a place of sojourn and a place of departure We detail Our signs for people who understand.

KELİME KÖKLERİ
وَهُوَ
ve huve
ve O’dur
الَّذِي
lleƶī
kimse
أَنْشَأَكُمْ
enşeekum
sizi inşa eden ن ش ا
مِنْ
min
-ten
نَفْسٍ
nefsin
nefis- ن ف س
وَاحِدَةٍ
vāHidetin
bir tek و ح د
فَمُسْتَقَرٌّ
femusteḳarrun
(sizin için) bir karar ق ر ر
وَمُسْتَوْدَعٌ
ve mustevdeǔn
ve emanet yeri vardır و د ع
قَدْ
ḳad
gerçekten
فَصَّلْنَا
feSSalnā
biz genişçe açıkladık ف ص ل
الْايَاتِ
l-āyāti
ayetleri ا ي ي
لِقَوْمٍ
liḳavmin
bir toplum için ق و م
يَفْقَهُونَ
yefḳahūne
anlayan ف ق ه