فَلَمَّا رَأَوْهَا قَالُوا إِنَّا لَضَالُّونَ

Felemma reevha kalu inna ledallune.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Bahçeyi görünce gerçekten de dediler, elbette yolumuzu şaşırdık.

Abdullah Parlıyan

"Herhalde biz yanlış yere gelmişiz, bizim bahçe burası değildir veya biz sapık insanlarız fakir ve yoksulları haklarından mahrum etmeye çalışıyoruz" dediler.

Adem Uğur

Fakat bahçeyi gördüklerinde Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler.

Ahmed Hulusi

Bahçeyi gördüklerinde (harap olmuş) "Yanlış yere geldik herhâlde" dediler.

Ahmet Varol

’Herhalde yanlış geldik’ dediler.

Ali Bulaç

Ama onu görünce "Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız" dediler.

Ali Fikri Yavuz

Vakta ki o bahçeyi (böyle yanmış kapkara) gördüler "-Biz, herhalde yanlış gelmişiz." dediler.

Bayraktar Bayraklı

(25-28) Amaçlarına ulaşacaklarından emin olarak erkenden gittiler. Harap olmuş bostanı gördüklerinde kimileri, “Biz yanlış yere geldik” dediler. Kimileri de, “Hayır, biz mahvolmuşuz” dediler. İçlerinden en feraset sahibi, “Ben size, niçin Allah`ı anmıyorsunuz, dememiş miydim?” dedi!”

Bekir Sadak

(26-27) Bahceyi gorduklerinde «Herhalde yolumuzu sasirmis olacagiz; belki de biz yoksun birakildik» dediler.

Celal Yıldırım

(26-27) Bahçeyi görünce «Biz şüphesiz şaşırıp (başka yere) sapmışız, hayır biz mahrum kalmışız» dediler.

Cemal Külünkoğlu

(25-26) (Yoksulları) engellemeğe güçleri yetermiş gibi erkenden gittiler. Fakat bahçeyi o halde görünce “Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız (yanlış geldik)!” dediler.

Diyanet İşleri

Fakat bahçeyi o hâlde gördüklerinde, "Biz mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız!" dediler.

Diyanet Vakfı

Fakat bahçeyi gördüklerinde Mutlaka yolumuzu şaşırmış olmalıyız! dediler.

Edip Yüksel

Fakat bahçeyi görünce, "Biz yolu şaşırdık" dediler.

Elmalılı Hamdi Yazır

Fakat bahçeyi gördüklerinde «Biz herhalde yanlış gelmişiz» dediler .

Fizil-al il Kuran

Fakat bahçeyi görünce «Herhalde biz yolu şaşırdık» dediler.

Gültekin Onan

Ama onu görünce "Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız" dediler.

Harun Yıldırım

Fakat onu görünce "Kesinlikle biz şaşırmışız." dediler.

Hasan Basri Çantay

Fakat onu (bu halde) görüverince dediler ki «Her halde biz yanlış gelenleriz».

Hayrat Neşriyat

Fakat orayı (bahçeyi o perişan hâlde) gördüklerinde `Muhakkak biz, elbette(bahçesinin yolunu) şaşıran kimseleriz (her hâlde yanlış yere geldik!)` dediler.

İbn-i Kesir

Onu gördüklerinde dediler ki Herhalde biz yanlış geldik.

İlyas Yorulmaz

Sonra tarlada ürünlerini gördüklerinde "Galibe biz yolumuzu şaşırdık" dediler.

İskender Ali Mihr

Fakat onu (bostanın halini) görünce "Muhakkak ki biz, gerçekten dalâlette olan kimseleriz." dediler.

Kadri Çelik

Ama onu görünce, "Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmış olmalıyız" dediler.

Muhammed Esed

Ama bahçeye bakıp onu (tanınmaz halde) görünce "Herhalde yolumuzu şaşırmış olacağız!" diye bağırdılar;

Mustafa İslamoğlu

Ama bahçeyi o perişan haliyle görünce “Herhalde biz yanlış yere gelmişiz, bizim bahçe burası değildir veya biz sapık insanlarız fakir ve yoksulları haklarından mahrum etmeye çalışıyoruz” dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen

(26-27) Vaktâ ki o bostanlarını (o halde) gördüler, dediler ki «Şüphe yok bizler elbette sapık kimseleriz. Hayır, biz mahrum kimseleriz.»

Ömer Öngüt

Fakat bahçeyi gördüklerinde "Herhalde biz yolumuzu şaşırmış olmalıyız!" dediler.

Sadık Türkmen

Onu (bahçeyi) gördükleri zaman şöyle dediler "Mutlaka biz yolu şaşırmış olmalıyız.

Seyyid Kutub

Fakat bahçeyi görünce «Herhalde biz yolu şaşırdık» dediler.

Suat Yıldırım

Bahçeyi görünce, apışıp kaldılar. "Galiba yolu şaşırdık, yanlış yere geldik!" dediler.

Süleyman Ateş

Fakat bahçeyi görünce "Herhalde biz yolu şaşırdık." dediler.

Şaban Piriş

Onu gördüklerinde -Yolu şaşırdık, dediler.

Tefhim-ul Kur'an

Ama onu görünce «Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız» dediler.

Yaşar Nuri Öztürk

Fakat bahçeyi görünce "Yahu biz yanlış gelmişiz." dediler.

Yusuf Ali (İngilizce)

But when they saw the (garden), they said "We have surely lost our way

KELİME KÖKLERİ
فَلَمَّا
felemmā
fakat
رَأَوْهَا
raevhā
bahçeyi görünce ر ا ي
قَالُوا
ḳālū
dediler ق و ل
إِنَّا
innā
elbette biz
لَضَالُّونَ
leDāllūne
biz (yolu) şaşırdık ض ل ل