فَإِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ نَفْخَةٌ وَاحِدَةٌ
Feiza nufiha fiysuri nefhatun vahıdetun.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Sûra bir kerecik üfürülünce. |
Abdullah Parlıyan |
Sûra bir kerecik üfürülünce, |
Adem Uğur |
Artık Sûr’a bir tek defa üflendiği, |
Ahmed Hulusi |
Sur’a (sûretlere - o anki bedenlere) nefha-i vahide (tek bir üfürüş) üflendiğinde (bilinçler hakikatlerini bedensiz fark ettiklerinde)... |
Ahmet Varol |
Sur’a bir üfürülüş üfürüldüğü, |
Ali Bulaç |
Artık sur’a tek bir üfürülüşle üfürüleceği. |
Ali Fikri Yavuz |
Çünkü Sûr’a ilk üfürülüş üfürüldüğü, |
Bayraktar Bayraklı |
Sûra bir üfleyişle üflendiğinde; |
Bekir Sadak |
(13-15) Sura bir ufurus ufuruldugu, yer ve daglar kaldirilip bir vurusla birbirine carpildigi zaman, iste o gun olacak olur, kiyamet kopar. |
Celal Yıldırım |
Sûr’a bir tek defa üfürüldüğünde, |
Cemal Külünkoğlu |
Sur`a ilk defa üflediği zaman. |
Diyanet İşleri |
(13-15) Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur. |
Diyanet Vakfı |
(13-15) Artık Sûr’a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). |
Edip Yüksel |
Boruya bir kez üfürüldüğü zaman, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Sûr’a bir tek üfleme üflendiği, |
Fizil-al il Kuran |
Sura birinci üfleme üflendiği, |
Gültekin Onan |
Artık Sur’a tek bir üfürürülüşle üfürüleceği. |
Harun Yıldırım |
Artık Sur’a tek bir üfürüşle üfürüldüğünde; |
Hasan Basri Çantay |
Artık «Suur» a birinci üfürülüşle üfürüldüğü zaman, |
Hayrat Neşriyat |
(13-15) Artık Sûr`a bir üfleyişle üflendiği, yer ve dağlar kaldırılıp bir darbe ile birbirine çarpıl(arak darmadağın edil)dikleri zaman, işte o gün olacak olan olmuş (kıyâmet kopmuş)tur! |
İbn-i Kesir |
Sur’a bir üfürüldüğünde; |
İlyas Yorulmaz |
Sura tek bir üfürülüşle üfürüldüğü (kıyametin başlama işareti verildiği) zaman. |
İskender Ali Mihr |
Artık sur’a tek bir üfleyişle üflendiği zaman. |
Kadri Çelik |
Sur’a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman, |
Muhammed Esed |
O halde, (Son Saat’i gözünün önüne getir,) (hesap vakti) Sur’u(nun) bir tek üflemeyle ses verdiği, |
Mustafa İslamoğlu |
İmdi, sur borusuna (ilk kez) tek bir defa üflendiğinde, |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(13-14) Vaktâ ki Sûr’a bir üfürülme ile üfürülmüş olur. Ve yer ve dağlar yerlerinden kaldırılmış ve birbirine bir çarpışla çarpmış, darmadağın olmuş bulunur. |
Ömer Öngüt |
Sur’a ilk defa üflediği zaman. |
Sadık Türkmen |
Sur’a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman, |
Seyyid Kutub |
Sura birinci üfleme üflendiği, |
Suat Yıldırım |
(13-14) Artık Sûr’a kuvvetle üflendiğinde, yer ve dağlar yerlerinden kaldırılıp bir tek darbe ile çarpılıp paramparça edildiğinde, |
Süleyman Ateş |
Sûr’a bir tek üfleme üflendiği, |
Şaban Piriş |
Sûr’a tek bir üfürüşle üfürüldüğü zaman... |
Tefhim-ul Kur'an |
Artık sur’a tek bir üfürülüşle üfürüleceği, |
Yaşar Nuri Öztürk |
Sûra bir üfleyişle üflendiğinde, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Then, when one blast is sounded on the Trumpet, |