ثُمَّ الْجَحِيمَ صَلُّوهُ

Summel cehıyme salluhu.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra koca cehenneme atın.

Abdullah Parlıyan

ve sonra cehenneme atın.

Adem Uğur

Sonra alevli ateşe atın onu!

Ahmed Hulusi

"Sonra Cahîm’e (cehenneme) atın onu!"

Ahmet Varol

Sonra onu çılgınca yanan ateşe atın.

Ali Bulaç

"Sonra çılgın alevlerin içine atın."

Ali Fikri Yavuz

Sonra onu cehenneme atın.

Bayraktar Bayraklı

ve sonra cehenneme atın.

Bekir Sadak

«Sonra cehenneme yaslayin»

Celal Yıldırım

Sonra da Cehennem’e itip atın.

Cemal Külünkoğlu

(30-31) (Allah, görevlilere şöyle buyurur) “Onu yakalayın, (ellerini boynuna) bağlayın! Sonra onu cehenneme atın!”

Diyanet İşleri

"Sonra onu cehenneme atın."

Diyanet Vakfı

Sonra alevli ateşe atın onu!

Edip Yüksel

Ve sonra cehennemde yakın.

Elmalılı Hamdi Yazır

«Sonra cehenneme atın onu.»

Fizil-al il Kuran

Sonra cehenneme sallayın onu.

Gültekin Onan

"Sonra çılgın alevlerin içine atın."

Harun Yıldırım

"Sonra onu çılgın alevlerin içine atın!"

Hasan Basri Çantay

«Sonra onu o alevli ateşe atın».

Hayrat Neşriyat

`Sonra Cehenneme atın onu!`

İbn-i Kesir

Sonra cehenneme salın onu.

İlyas Yorulmaz

Sonra cehennem ateşine atın.

İskender Ali Mihr

Sonra onu alevli ateşe (cehenneme) atın!

Kadri Çelik

"Sonra onu çılgın alevlerin içine atın!"

Muhammed Esed

"Ve sonra cehenneme atın,

Mustafa İslamoğlu

Sonra cehenneme yaslayın!

Ömer Nasuhi Bilmen

(30-31) Târaf-ı ilâhiden de denilecekdir ki «(Onu tutun da) Ellerini boynuna bağlayın. Sonra cehenneme kavuşturun!»

Ömer Öngüt

"Sonra atın onu cehenneme!"

Sadık Türkmen

Sonra onu çılgın bir aleve sallayın.

Seyyid Kutub

Sonra cehenneme sallayın onu.

Suat Yıldırım

Sonra da cehenneme fırlatın.

Süleyman Ateş

"Sonra cehenneme sallayın onu!"

Şaban Piriş

Sonra atın onu ateşe!

Tefhim-ul Kur'an

«Sonra onu çılgın alevlerin içine atın.»

Yaşar Nuri Öztürk

"Sonra cehenneme sallayın onu!"

Yusuf Ali (İngilizce)

"And burn ye him in the Blazing Fire.

KELİME KÖKLERİ
ثُمَّ
ṧumme
sonra
الْجَحِيمَ
l-ceHīme
cehenneme ج ح م
صَلُّوهُ
Sallūhu
sallayın onu ص ل ي