قَالَ فَاهْبِطْ مِنْهَا فَمَا يَكُونُ لَكَ أَنْ تَتَكَبَّرَ فِيهَا فَاخْرُجْ إِنَّكَ مِنَ الصَّاغِرِينَ
Kale fehbıt minha fe ma yekunü leke en tetekebbera fıha fahruc inneke mines sağırın
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Tanrı in oradan dedi, artık orada kalıp ululanamazsın, çık, şüphe yok ki sen alçaklardansın. |
Abdullah Parlıyan |
"Madem öyle, haydi in o bulunduğun konumdan; çünkü orada büyüklük taslayıp kafa tutman yakışık almaz. Çık git, artık sen gerçekten alçaklardansın." |
Adem Uğur |
Allah Öyle ise, "İn oradan!" Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu. |
Ahmed Hulusi |
Buyurdu "İn makâmından!.. Bir başkasına büyüklük taslama makâmı değildir bulunduğun makâm! Çık! Muhakkak ki sen (böyle düşünmekle) kendini küçülttün!" |
Ahmet Varol |
’Öyleyse oradan in. Orada büyüklenmeye hakkın olamaz. Çık. Sen küçük düşürülenlerdensin’ dedi. |
Ali Bulaç |
(Allah) "Öyleyse oradan in, orda büyüklenmen senin (hakkın) olmaz. Hemen çık. Gerçekten sen, küçük düşenlerdensin." |
Ali Fikri Yavuz |
Allâh Tealâ şöyle buyurdu "- Hemen in oradan (cennetten), sana cennette kibirlenmek (kendini büyük görmek) gerekmez. Haydi çık, çünkü sen, hor ve bayağı kimselerdensin." |
Bayraktar Bayraklı |
Allah, “Öyle ise, oradan in! Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın” buyurdu. |
Bekir Sadak |
Ona, «Insanlarin tekrar dirilecekleri gune kadar beni ertele» dedi. |
Celal Yıldırım |
(Allah ona) «İn oradan, sana orada büyüklük taslayıp gururlanmak gerekmez; çık, çünkü elbette sen alçağın tekisin !» buyurdu. |
Cemal Külünkoğlu |
(Allah) “Öyleyse oradan in! Orada büyüklük taslaman senin (hakkın) olamaz. Hemen çık. Gerçekten sen, aşağılanmış kimselerdensin” buyurdu. |
Diyanet İşleri |
Allah, "Şimdi in aşağı oradan. Çünkü senin orada büyüklük taslamak haddine değil! Hemen çık! Çünkü sen aşağılıklardansın" dedi. |
Diyanet Vakfı |
Allah Öyle ise, «İn oradan!» Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu. |
Edip Yüksel |
"Oradan aşağı in" dedi, "Orada büyüklük taslayamazsın. Defol. Değerini yitirdin!" |
Elmalılı Hamdi Yazır |
(Allah) buyurdu «Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın.» |
Fizil-al il Kuran |
Allah ona o halde in oradan, orada büyüklük taslamak haddine düşmedi. Çık dışarı, sen alçağın birisin, dedi. |
Gültekin Onan |
(Tanrı) "Öyleyse oradan in, orada büyüklenmen senin (hakkın) olmaz. Hemen çık. Gerçekten sen küçük düşenlerdensin." |
Harun Yıldırım |
"O halde hemen in oradan, senin için orada büyüklenmek yoktur! Hemen çık, çünkü sen aşağılıklardansın!" buyurdu. |
Hasan Basri Çantay |
(Allah) öyleyse, dedi, hemen in oradan. Artık senin orada kibirlenmen, kafa tutman gerekmez. Hemen çık (git). Çünkü sen alçaklardansın. |
Hayrat Neşriyat |
(Allah şöyle) buyurdu `Haydi hemen in oradan! Orada (Cennette) kibirlenmek haddine düşmez; haydi çık, çünki sen alçaklardansın!` |
İbn-i Kesir |
Buyurdu ki Öyle ise İn oradan, artık büyüklenmek sana düşmez. Hemen çık sen alçaklardansın. |
İlyas Yorulmaz |
Allah "İn oradan aşağı, senin orada (Rabbinin huzurunda) büyüklenmen olacak şey değil. Çık oradan, sen aşağılıklardansın" dedi. |
İskender Ali Mihr |
(Allahû Tealâ) "Öyleyse oradan in! Artık orada senin kibirlenmen olmaz. Hemen oradan çık. Muhakkak ki, sen alçaklardansın." buyurdu. |
Kadri Çelik |
Ona, "Öyleyse in oradan! Orada büyüklük taslaman senin haddin değildir. Hemen çık. Gerçekten sen, aşağılıklardansın." dedi. |
Muhammed Esed |
(Allah) "Madem öyle, haydi in o bulunduğun (konum)dan; çünkü orada (o bulunduğun konumda) büyüklük taslaman yakışık almaz! Çık git artık; gerçekten, aşağılanmış kimselerden oldun sen!" |
Mustafa İslamoğlu |
(Allah) "Öyleyse in o bulunduğun yerden!" dedi, "Çünkü o (makamda) büyüklük taslamak senin haddine düşmez! Hadi, çık git artık! Çünkü sen aşağılık birisin!" |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Buyurdu ki «Artık oradan aşağı in, çünkü orada senin için böbürlenmek selâhiyyeti yoktur. Artık çık, şüphe yok ki, sen alçaklardansın.» |
Ömer Öngüt |
Allah "İn oradan! Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Defol! Çünkü sen alçağın birisin!" dedi. |
Sadık Türkmen |
(Allah) buyurdu ki "Hemen in oradan. Orada büyüklenmek senin ne haddine! Haydi, hemen çık! Çünkü sen alçaklardansın/aşağılanmışlardansın!" |
Seyyid Kutub |
Allah ona o halde in oradan, orada büyüklük taslamak haddine düşmedi. Çık dışarı, sen alçağın birisin, dedi. |
Suat Yıldırım |
"Çabuk in oradan!" buyurdu Allah, "Öyle orada kurulup da büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çabuk çık, çünkü sen alçağın tekisin!" |
Süleyman Ateş |
(Allâh) buyurdu "Öyle ise oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın!" |
Şaban Piriş |
Allah -Hemen in oradan; orada senin büyüklük taslaman haddin değildir. Hemen çık (git). Sen, alçaklardansın, dedi. |
Tefhim-ul Kur'an |
(Allah) «Öyleyse ordan in, orda büyüklenmen senin (hakkın) olmaz. Hemen çık. Gerçekten sen, küçük düşenlerdensin.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
Buyurdu "O halde in oradan. Senin haddine mi orada büyüklük taslamak! Hadi çık! Sen alçaklardansın." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
(Allah) said "Get thee down from this it is not for thee to be arrogant here get out, for thou art of the meanest (of creatures)." |
قَالَ ḳāle |
dedi | ق و ل |
فَاهْبِطْ fehbiT |
öyle ise in | ه ب ط |
مِنْهَا minhā |
oradan | |
فَمَا femā |
değildir | |
يَكُونُ yekūnu |
(haddin) | ك و ن |
لَكَ leke |
senin | |
أَنْ en |
||
تَتَكَبَّرَ tetekebbera |
büyüklük taslamak | ك ب ر |
فِيهَا fīhā |
orada | |
فَاخْرُجْ feḣruc |
çık | خ ر ج |
إِنَّكَ inneke |
çünkü sen | |
مِنَ mine |
||
الصَّاغِرِينَ S-Sāğirīne |
aşağılıklardansın | ص غ ر |