وَإِذْ نَتَقْنَا الْجَبَلَ فَوْقَهُمْ كَأَنَّهُ ظُلَّةٌ وَظَنُّوا أَنَّهُ وَاقِعٌ بِهِمْ خُذُوا مَا آتَيْنَاكُمْ بِقُوَّةٍ وَاذْكُرُوا مَا فِيهِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ

Ve iz netaknel cebel fevkahüm keennehu zulletüv ve zannu ennehu vakıum bihım huzu ma ateynaküm bi kuvvetiv vezküru ma fıhi lealleküm tettekun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Hani biz, dağı âdetâ bir gölgelik gibi çekmiş, üstlerine doğru yüceltmiştik de nerdeyse üstlerine düşecek sanmışlardı. Size verdiğimiz kitabı kuvvetle, azimle tutun, içinde ne varsa hatırlayıp ona göre hareket edin de sakınanlardan olun demiştik.

Abdullah Parlıyan

Bir zaman da, Sina dağını bir gölge gibi üzerlerine kaldırmıştık. Üstlerine düşecek sanmışlardı. Size sunduğumuz kitabı, kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırınızdan çıkarmayın ki, yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmuş olasınız.

Adem Uğur

Bir zamanlar dağı İsrailoğullarının üzerine gölge gibi kaldırdık da üstlerine düşecek sandılar. "Size verdiğimiz (Kitab’ı) kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayın ki korunasınız" dedik.

Ahmed Hulusi

Hani o dağı sanki bir gölgelik gibi üstlerinde yükseltip kaldırmıştık da, o üzerlerine düşüp, kendilerini helâk edecek diye düşünmüşlerdi... "Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve onda olanı hatırlayıp düşünün ki korunabilesiniz."

Ahmet Varol

Bir zamanlar dağı, onların üzerlerine doğru adeta bir gölgelik gibi yükseltmiştik de onun başlarına düşeceğini sanmışlardı. ’Size verdiğimize sımsıkı sarılın ve içinde bulunanları düşünün, olur ki sakınırsınız.’

Ali Bulaç

Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki) "Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün, ki sakınasınız."

Ali Fikri Yavuz

Biz, bir vakit Tur dağını söküp İsraîloğullarının üzerine, gölgelik imiş gibi kaldırmıştık. Onlar, onu gerçekten üzerlerine düşecek sanmışlardı. Kendilerini bununla korkutup şöyle demiştik "- Size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutun ve içindeki emirlerle yasakları hatırlayın, düşünün. Olur ki, Allah’dan korkar, sakınırsınız.

Bayraktar Bayraklı

Bir zamanlar, dağı İsrailoğulları`nın tepesine bir gölgelik gibi çekmiştik de onu üstlerine düşüyor sanmışlardı. “Size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutunuz ve içindekini hatırınızdan çıkarmayınız ki korunabilesiniz” dedik.

Bekir Sadak

Tur dagini, golgelik gibi onlarin uzerlerine yukseltmistik, onlar tepelerine dusecegini sanmislardi. Onlara «Size verdigimiz Kitap’a sikica sarilin, icinde olani dusunun ki sakinanlardan olasiniz» demistik.

Celal Yıldırım

Ve bir vakit biz (Tür) dağını onların üzerine bir gölgelik gibi kaldırıp tutmuştuk da, üzerlerine düşecek sanmışlardı. Size verdiğimizi bütün gücünüzle tutun ve içindekini düşünüp hatırınızdan çıkarmayın ; olur ki (Allah’tan saygı ile korkup kötülüklerden) sakınırsınız.

Cemal Külünkoğlu

Hani o dağı (Tur Dağı`nı tehdit için İsrailoğulları`nın) başları üzerine kaldırmıştık da onlar dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. Bu durumda kendilerine “Size verdiğimiz Kitab`a sımsıkı sarılın ve içindeki mesajları sürekli aklınızda tutun. Böylelikle sakınanlardan olursunuz” demiştik.

Diyanet İşleri

Hani dağı sanki bir gölgelikmiş gibi onların üstüne kaldırmıştık da üzerlerine düşecek sanmışlardı. (Onlara) "Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın ve onun içindekileri hatırlayın ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız" demiştik.

Diyanet Vakfı

Bir zamanlar dağı İsrailoğullarının üzerine gölge gibi kaldırdık da üstlerine düşecek sandılar. «Size verdiğimi (Kitab’ı) kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayın ki korunasınız» dedik.

Edip Yüksel

Dağı bir şemsiye gibi üzerlerinde sarsmıştık. Öyle ki tepelerine düşeceğini sanmışlardı "Size verdiğime sımsıkı sarılın. Kurtulabilmeniz için içeriği üzerinde düşünün."

Elmalılı Hamdi Yazır

Hani bir zamanlar biz o dağı gölgelik gibi tepelerine çekmiştik de üzerlerine düşüyor zannettikleri bir sırada demiştik ki; «size verdiğimiz kitabı kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın, umulur ki korunursunuz.»

Fizil-al il Kuran

Hani o dağı (Tur Dağı’nı) başları üzerine çıkarmıştık, onlar dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. Bu durumda kendilerine «Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılınız ve içindeki mesajları sürekli aklınızda tutunuz.

Gültekin Onan

Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik/kaldırmıştık. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki) "Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün ki sakınasınız."

Harun Yıldırım

Hani biz dağı bir gölgelik gibi üzerlerine kaldırmıştık da onlar üstlerine düşecek sanmışlardı. "Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve ondakileri düşünün, umulur ki sakınırsınız."

Hasan Basri Çantay

Biz bir zaman dağı, sanki o bir gölgelik imiş gibi, çekib (İsrâîl oğullarının) üstlerine kaldırmışdık. Onlar hakıykaten bu, kendilerine düşecek sanmışlardı. (İşte o vakit) «Size verdiğimiz (kitâb) ı kuvvetle (ciddiyetle, azm ile) tutun. Onda olanı düşünün. Tâki (kötülükden) sakınmış olasınız» (demişdik).

Hayrat Neşriyat

Bir zaman (Tûr) dağı(nı), bir gölgelikmiş gibi üzerlerine kaldırmıştık da, gerçekten onu (üstlerine düştü düşecek) olan bir şey zannetmişlerdi. (Onlara) `Size verdiğimizi(Kitâb`ı) kuvvetle tutun ve içinde olanları hatırlayın, tâ ki (ona muhâlefetten) sakınasınız!`(diye emretmiştik).

İbn-i Kesir

Hani, Biz dağı üzerlerine gölgelik gibi kaldırmıştık da, onlar tepelerine düşecek sanmışlardı. Size verdiğimizi kuvvetle tutun. Ve onda olanı düşünün ki; sakınasınız.

İlyas Yorulmaz

Bir gölge gibi dağı onların üzerine salladığımızda, onlarda dağın sanki üzerlerine yıkılacağını zannetmişlerdi. "Size verdiğimize kuvvetle sarılın ve kitabın içerisindekileri hatırlayın, umulur ki sakınırsınız" (demiştik. )

İskender Ali Mihr

Ve dağı, bir gölge gibi onların üzerine çekip kaldırdığımız zaman onu, üzerlerine düşecek zannettiler. Size verdiğimiz şeyi, kuvvetle tutun ve onun içinde olanı (emir ve yasakları), hatırlayın (uygulayın). Böylece siz, takva sahibi olursunuz.

Kadri Çelik

Hani dağı (Tur’u tehdit olarak), bir gölgelik gibi koparıp tepenize dikmiştik de onlar tepelerine düşeceğini sanmışlardı. Onlara, "Size verdiğimize (kitaba) sıkıca sarılın ve içinde olanı hatırınızda tutun ki sakınanlardan olasınız" demiştik.

Muhammed Esed

Ve Sina Dağını, adeta bir gölge gibi İsrailoğullarının tepesinde salladığımız ve onların da dağın üzerlerine yıkılacağını düşündükleri zaman (onlara dememiş miydik) "Size bahşettiğimiz kitaba sıkıca sarılın ve onun içindekileri aklınızda iyi tutun, ki Allaha karşı sorumluluk bilincine erişesiniz"?

Mustafa İslamoğlu

Ve Biz (Sina) Dağı`nı bir gölgelik gibi tepelerine dikip, onların dağın üzerlerine yıkılacağını zannettikleri o zaman da (demiştik) "Size bahşettiğimiz vahye sımsıkı sarılın ve onun ilkelerini aklınızdan çıkarmayın ki, sorumluluğunuzu yerine getirmiş olasınız!"

Ömer Nasuhi Bilmen

Ve bir vakit, dağı sanki o bir gölgelik imiş gibi onların üstlerine koparıp kaldırmıştı. Ve sandılar ki, o hakikaten üstlerine düşecek. (Onlara dedik ki) «Size verdiğimizi kuvvetle tutun, ve onda olanı zikrediniz, ihtimal ki, sakınırsınız.»

Ömer Öngüt

Bir zaman da dağı üzerlerine gölge gibi kaldırıp tutmuştuk da, üstlerine düşecek sandılar. "Size verdiğimiz (Kitab’ı) kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlayın. Umulur ki sakınırsınız. " dedik.

Sadık Türkmen

Hani bir zaman, üzerlerine bir gölge gibi dağı söküp kaldırmıştık da onu üzerlerine düşecek sanmışlardı. "Size verdiğimiz şeyi kuvvetle tutun ve içindeki şeyleri hatırlayın, belki korunup sakınırsınız."

Seyyid Kutub

Hani o dağı (Tur Dağı’nı) başları üzerine çıkarmıştık, onlar dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. Bu durumda kendilerine «Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılınız ve içindeki mesajları sürekli aklınızda tutunuz.

Suat Yıldırım

Hem bir vakit biz o dağı bir gölgelik gibi İsrailoğullarının başlarının üstüne kaldırmıştık da onlar, dağın üzerlerine düşeceğini sanmışlardı. O zaman demiştik ki Size verdiğimiz bu kitab’a ciddiyetle sarılın ve içindeki gerçekleri düşünüp hiç hatırınızdan çıkarmayın ki Allah’ı sayıp kötülüklerden sakınasınız.

Süleyman Ateş

Bir zaman da üzerlerine dağı, bir gölge gibi kaldırmıştık, üstlerine düşecek sanmışlardı "Size verdiğim(Kitap)ı kuvvetle tutun ve içinde olanı hatırlay(ıp yap)ın ki (azâbımızdan) korunasınız!" (demiştik).

Şaban Piriş

Dağı onların üzerine kaldırmıştık. Sanki o gölgelik gibiydi. Öyle ki başlarına düşeceğini zannettiler. Size verdiğimize kuvvetle sarılın. Onun içinde olanları aklınızda tutun ki korunabilesiniz!

Tefhim-ul Kur'an

Bir zamanlar dağı, sanki bir gölgelikmiş gibi üstlerine geçirmiştik. Onlar ise neredeyse tepelerine düşecek sanmışlardı. (Onlara demiştik ki) «Size verdiklerimize sımsıkı sarılın ve onda olanı düşünün, umulur ki korkup sakınırsınız.»

Yaşar Nuri Öztürk

Bir zaman, dağı tepelerine bir gölgelik gibi çekmiştik de onu üstlerine düşüyor sanmışlardı. "Size verdiğimizi kuvvetle tutun ve içindekini hatırınızdan çıkarmayın ki korunabilesiniz."

Yusuf Ali (İngilizce)

When We shook the Mount over them, as if it had been a canopy, and they thought it was going to fall on them (We said) "Hold firmly to what We have given you, and bring (ever) to remembrance what is therein; perchance ye may fear Allah."

KELİME KÖKLERİ
وَإِذْ
ve iƶ
hani
نَتَقْنَا
neteḳnā
kaldırmıştık ن ت ق
الْجَبَلَ
l-cebele
dağı ج ب ل
فَوْقَهُمْ
fevḳahum
üzerlerine ف و ق
كَأَنَّهُ
keennehu
sanki gibi
ظُلَّةٌ
Zulletun
bir gölge ظ ل ل
وَظَنُّوا
ve Zennū
ve sanmışlardı ظ ن ن
أَنَّهُ
ennehu
onlar şüphesiz
وَاقِعٌ
vāḳiǔn
üstlerine düşecek و ق ع
بِهِمْ
bihim
onların
خُذُوا
ḣuƶū
tutun ا خ ذ
مَا
şeyi (Kitabı)
اتَيْنَاكُمْ
āteynākum
size verdiğim ا ت ي
بِقُوَّةٍ
biḳuvvetin
kuvvetle ق و ي
وَاذْكُرُوا
veƶkurū
ve hatırlayın ذ ك ر
مَا
olanı
فِيهِ
fīhi
içinde
لَعَلَّكُمْ
leǎllekum
belki
تَتَّقُونَ
tetteḳūne
korunursunuz و ق ي