مَنْ يُضْلِلِ اللَّهُ فَلَا هَادِيَ لَهُ ۚ وَيَذَرُهُمْ فِي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
Mey yudlilillahü fe la hadiye leh ve yezeruhüm fı tuğyanihim ya’mehun
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Allah kimi yoldan çıkarırsa artık yoktur onu doğru yola sevkedecek ve onları can gözleri kör olarak şaşkınlıklarında bırakır gider. |
Abdullah Parlıyan |
Allah’ın sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah onları azgınlıkları içerisinde şaşkın olarak bırakır. |
Adem Uğur |
Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır. |
Ahmed Hulusi |
Allâh kimi saptırırsa, artık ona hidâyet edecek yoktur... Onları kendi taşkınlıkları içinde kör ve şaşkın, bocalar hâlde bırakır. |
Ahmet Varol |
Allah kimi sapıklığa düşürürse onu doğru yola iletecek yoktur. (Allah) onları taşkınlıkları içinde bocalar bir halde bırakır. |
Ali Bulaç |
Allah’ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir. |
Ali Fikri Yavuz |
Kimi ki Allah doğru yoldan saptırır, artık onu yola getirecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler. |
Bayraktar Bayraklı |
Allah`ın saptırdığını doğru yola götürecek kimse yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır. |
Bekir Sadak |
Allah’in saptirdigini yola getirecek yoktur. O, sapanlari taskinliklari icinde bocalayip dururlarken birakir. |
Celal Yıldırım |
Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, onu doğru yola iletecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bocalayıp şaşkın şaşkın dururken bırakıverir. |
Cemal Külünkoğlu |
Allah`ın (kötü niyet ve eylemlerinden dolayı) sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler. |
Diyanet İşleri |
Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar. |
Diyanet Vakfı |
Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır. |
Edip Yüksel |
ALLAH’ın saptırdığı kimseler için yol gösterici bulunmaz. Onları, azgınlıkları içinde bocalar durur halde bırakır. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Allah kimi saptırırsa onu yola getirecek bir kimse yoktur. O, onları kendi hâllerine bırakır ve kendi azgınlıkları içinde yuvarlanıp giderler. |
Fizil-al il Kuran |
Allah’ın saptırdığı kulu hiç kimse doğru yola iletmez. O sapıkları, azgınlıklar içinde debelenmeye bırakır. |
Gültekin Onan |
Tanrı’nın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir. |
Harun Yıldırım |
Allah her kimi saptırırsa artık onu hidayete erdirecek yoktur, onları taşkınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakıverir. |
Hasan Basri Çantay |
Allah kimi sapdırırsa artık onu yola getirecek yokdur. O, bunları taşkınlığı içinde, ve serserî bir halde, bırakıverir. |
Hayrat Neşriyat |
Allah kimi (küfrü sebebiyle) dalâlete atarsa, o takdirde onu hidâyete erdirecek kimse yoktur ve (Allah) onları azgınlıkları içinde bırakır da bocalayıp dururlar! |
İbn-i Kesir |
Kimi, Allah saptırırsa; onu doğru yola götürecek yoktur. O, bunları taşkınlıkları içinde serseri bir halde bırakır. |
İlyas Yorulmaz |
Allah’ın sapkınlık içerisinde bıraktıklarını, doğru yola iletebilecek kimse yoktur. Onları kendi azgınlıkları içerisinde bırak, oyalansınlar. |
İskender Ali Mihr |
Allah kimi dalâlette bırakırsa, artık onun için bir hidayetçi (hidayete erdiren) yoktur. Ve onları azgınlıkları (isyanları) içinde şaşkın (bir halde) terkeder (bırakır). |
Kadri Çelik |
Allah’ın saptırdığı kimseye artık hidayet edecek yoktur ve (Allah) onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir. |
Muhammed Esed |
Allahın sapıklık içinde bıraktığı kimseler için yol gösterici yoktur. Allah, onları körcesine sağa sola sendeleyip dururken o kurumlu azgınlıkları içinde bırakacaktır. |
Mustafa İslamoğlu |
Allah kimi sapmaya terk ederse, artık ona doğru yolu kimse gösteremez zira onları ısrarlı tercihleri olan sapıklıkta debelenmeye terk edecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Allah Teâlâ kimi dalâlete düşürürse artık ona hidâyet edecek bulunamaz ve onları kendi dalâletlerinde mütereddit bir halde bırakır. |
Ömer Öngüt |
Allah’ın saptırdığını yola getirecek yoktur, onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bocalayıp dururken bırakır. |
Sadık Türkmen |
Allah’ın verdiği özgürlüğü, dalâleti/sapıklığı seçmede kullananlara, artık doğruya yönlendiren de kâr etmez/fayda vermez. (Allah) onları şaşkın bir halde azgınlıkları içinde bırakır. |
Seyyid Kutub |
Allah’ın saptırdığı kulu hiç kimse doğru yola iletmez. O sapıkları, azgınlıklar içinde debelenmeye bırakır. |
Suat Yıldırım |
Allah kimi şaşırtırsa onu doğru yola getirecek yoktur. Allah onları azgınlıkları içinde bırakır, körü körüne yuvarlanır giderler. |
Süleyman Ateş |
Allâh kimi saptırırsa, artık onun için yol gösteren olmaz. Ve bırakır onları, azgınlıkları içinde bocalayıp dururlar. |
Şaban Piriş |
Allah kimi sapıklıkta bırakırsa onun bir rehberi yoktur. Onları azgınlıkları içerisinde şaşkın bir halde bırakır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Allah’ın saptırdığı kimseye artık hidayet verecek yoktur. Ve onları tuğyanları içinde şaşkınca dolaşır bir durumda bırakıverir. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Allah’ın şaşırttığına kimse kılavuzluk edemez. O bırakır onları ki, kudurgunlukları içinde bocalayıp dursunlar. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
To such as Allah rejects from His guidance, there can be no guide He will leave them in their trespasses, wandering in distraction. |
مَنْ men |
kimi | |
يُضْلِلِ yuDlili |
saptırırsa | ض ل ل |
اللَّهُ llahu |
Allah | |
فَلَا felā |
artık olmaz | |
هَادِيَ hādiye |
yol gösteren | ه د ي |
لَهُ lehu |
onun için | |
وَيَذَرُهُمْ ve yeƶeruhum |
ve bırakır onları | و ذ ر |
فِي fī |
içinde | |
طُغْيَانِهِمْ Tuğyānihim |
azgınlıkları | ط غ ي |
يَعْمَهُونَ yeǎ’mehūne |
bocalayıp dururlar | ع م ه |