قَالَ فِيهَا تَحْيَوْنَ وَفِيهَا تَمُوتُونَ وَمِنْهَا تُخْرَجُونَ

Kale fıha tahyevne ve fıha temutune ve menha tuhracun

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Orada dirileceksiniz dedi, orada öleceksiniz ve orada dirilip mezardan çıkarılacaksınız.

Abdullah Parlıyan

"Orada yaşar, orada ölür ve oradan tekrar dirilip çıkarılırsınız" buyurdu.

Adem Uğur

Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve orada (diriltilip) çıkarılacaksınız dedi.

Ahmed Hulusi

"Orada yaşayıp, orada öleceksiniz ve ondan (bedenden) çıkarılacaksınız" dedi.

Ahmet Varol

(Yine) ’Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız’ dedi.

Ali Bulaç

Dedi ki "Orda yaşayacak, orda ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."

Ali Fikri Yavuz

Allah buyurdu ki, orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan dirilip çıkarılacaksınız.

Bayraktar Bayraklı

“Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız” dedi.

Bekir Sadak

"Orada yasar, orada olur ve oradan dirilip cikarilirsiniz» dedi.

Celal Yıldırım

«Orada yaşar, orada ölür ve oradan (tekrar dirilip) çıkarılırsınız» dedi.

Cemal Külünkoğlu

(Allah) yine buyurdu ki “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (dirilip) çıkarılacaksınız.”

Diyanet İşleri

Allah, dedi ki "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız."

Diyanet Vakfı

«Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız» dedi.

Edip Yüksel

Dedi ki "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."

Elmalılı Hamdi Yazır

«Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız!» dedi.

Fizil-al il Kuran

Orada yaşayacak, orada ölecek ve tekrar diriltilerek oradan çıkarılacaksınız.

Gültekin Onan

Dedi ki "Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız."

Harun Yıldırım

Buyurdu ki "Orada yaşayacaksınız ve orada öleceksiniz, yine oradan çıkarılacaksınız."

Hasan Basri Çantay

Dedi ki «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz, yine oradan (dirilib) çıkarılacaksınız».

Hayrat Neşriyat

`Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!` buyurdu.

İbn-i Kesir

Buyurdu ki Orada yaşar, orada ölür ve oradan çıkarılırsınız.

İlyas Yorulmaz

"Yeryüzünde yaşayacak, yeryüzünde ölecek ve yeryüzünden çıkartılacaksınız" dedi

İskender Ali Mihr

Allahû Tealâ "Orada yaşarsınız ve orada ölürsünüz ve oradan çıkarılırsınız." buyurdu.

Kadri Çelik

(Allah hakeza) Buyurdu "Orada yaşar, orada ölür ve oradan (dirilip) çıkarılırsınız."

Muhammed Esed

Orada yaşayacak ve öleceksiniz" diye ekledi, "ve (Kıyamet Günü) oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!"

Mustafa İslamoğlu

(Ve) dedi ki "Orada yaşayacak ve orada öleceksiniz; nihayet oradan (ahiret yolculuğuna) çıkarılacaksınız."

Ömer Nasuhi Bilmen

Buyurdu ki «Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınızdır.»

Ömer Öngüt

"Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız. " dedi.

Sadık Türkmen

Buyurdu ki "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan çıkarılacaksınız."

Seyyid Kutub

Orada yaşayacak, orada ölecek ve tekrar diriltilerek oradan çıkarılacaksınız.

Suat Yıldırım

(24-25) Buyurdu ki "Birbirinize düşman olarak inin! Size dünyada bir süreye kadar kalma ve yararlanma imkânı veriyorum. Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan diriltilip mezardan çıkarılacaksınız."

Süleyman Ateş

"Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (diriltilip) çıkarılacaksınız!" dedi.

Şaban Piriş

Orada yaşayacak, orada ölecek ve oradan çıkarılacaksınız.

Tefhim-ul Kur'an

Dedi ki «Orda yaşayacak, orda ölecek ve ondan çıkarılacaksınız.»

Yaşar Nuri Öztürk

Buyurdu "Orada hayat bulacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan çıkarılacaksınız."

Yusuf Ali (İngilizce)

He said "Therein shall ye live, and therein shall ye die; but from it shall ye be taken out (at last)."

KELİME KÖKLERİ
قَالَ
ḳāle
dedi ق و ل
فِيهَا
fīhā
orada
تَحْيَوْنَ
teHyevne
yaşayacaksınız ح ي ي
وَفِيهَا
ve fīhā
ve orada
تَمُوتُونَ
temūtūne
öleceksiniz م و ت
وَمِنْهَا
ve minhā
ve yine oradan
تُخْرَجُونَ
tuḣracūne
çıkarılacaksınız خ ر ج