وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَعْلُومٌ
Velleziyne fiy emvalihim hakkun ma’lumun.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve öyle kişilerdir onlar ki mallarında malûm bir hak var. |
Abdullah Parlıyan |
kendi malları üzerinde başkalarının hak sahibi olduğunu kabul ederler |
Adem Uğur |
Mallarında, belli bir hak vardır, |
Ahmed Hulusi |
Onlar ki, onların mallarında bilinen bir hak vardır; |
Ahmet Varol |
Mallarında belirli bir hak vardır. |
Ali Bulaç |
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır |
Ali Fikri Yavuz |
Onlar ki, mallarında belirli bir hak vardır |
Bayraktar Bayraklı |
(24-25) Mallarında dilenciye ve yoksula ait belli bir hak vardır. |
Bekir Sadak |
(22-27) Ancak namaz kilip namazlarinda yoksul ve yoksuna belirli bir hak taniyanlar, ceza gununu dogrulayanlar, Rablerinin azabindan korkanlar boyle degildir. |
Celal Yıldırım |
(24-25) Mallarında, muhtaç durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar. |
Cemal Külünkoğlu |
(24-25) Onlar (bilirler) ki, gerek dilenen, gerekse (iffetinden dolayı dilenmeyip) yoksun kalan (fakire vermek) için mallarında (onların) belirli bir hakkı vardır. |
Diyanet İşleri |
(24-25) Onlar, mallarında; isteyenler ve (isteyemeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak bulunan kimselerdir. |
Diyanet Vakfı |
(24-25) Mallarında, isteyene ve (isteyemediği için) mahrum kalmışa belli bir hak tanıyanlar; |
Edip Yüksel |
Paralarında bilinen bir pay (zekat) ayrılmıştır, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Onların mallarında belli bir hak vardır, |
Fizil-al il Kuran |
Mallarında belli bir hisse vardır. |
Gültekin Onan |
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır. |
Harun Yıldırım |
Ve mallarında bilinen bir hak vardır. |
Hasan Basri Çantay |
(24-25) Mallarında sâil ve mahrum için belli bir hak tanıyanlar, |
Hayrat Neşriyat |
(24-25) Ve onlar ki mallarında, dilenen ve (iffetinden dolayı dilenmeyip) mahrum kalanlar için belli bir hak (olan zekât) vardır (o hakkı onlara verirler). |
İbn-i Kesir |
Ve onlar ki; mallarında belirli bir hak vardır; |
İlyas Yorulmaz |
Mallarında belli bir miktar fakirlerin hakkı olduğunu bilirler. |
İskender Ali Mihr |
Ve onlar, mallarında belirli bir hak bulunanlardır. |
Kadri Çelik |
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır. |
Muhammed Esed |
ve şunlar malları üzerinde (başkasının) hak sahibi olduğunu kabul edenler, |
Mustafa İslamoğlu |
Onlar ki, malları üzerinde belirli (kimselerin) hakkı olduğunu (bilirler) |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(23-24) Onlar ki namazları üzerine devam ederler. Ve onlar ki, mallarında bir malum hak vardır. |
Ömer Öngüt |
Mallarında, belirli bir hak vardır, |
Sadık Türkmen |
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır. |
Seyyid Kutub |
Mallarında belli bir hisse vardır. |
Suat Yıldırım |
(24-25) Onlar o kimselerdir ki mallarında isteyen ve yoksun olanların haklarını ayırırlar. |
Süleyman Ateş |
Onların mallarında belli bir hisse vardır |
Şaban Piriş |
Onların mallarında belli bir hak vardır. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ve onların mallarında belirli bir hak vardır. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Bunların mallarında belirli bir hak vardır |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And those in whose wealth is a recognised right. |