ثُمَّ إِنِّي أَعْلَنْتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا

Summe inniy a’lentu lehum ve esrertu lehum israren.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sonra açığa vurup yaydım onlara ve gizlice konuştum, davet ettim onları da.

Abdullah Parlıyan

Onlara açıktan tebliğde bulundum. Ayrıca onlarla gizlice özel olarak da konuştum

Adem Uğur

Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum.

Ahmed Hulusi

"Sonra, muhakkak ki ben onlara aleni davette bulundum ve ayrıca da kendilerine özel olarak anlattım."

Ahmet Varol

Sonra onlara (davetimi) açıktan da ilan ettim, gizli gizli de söyledim.

Ali Bulaç

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

Ali Fikri Yavuz

Sonra, hem ilân ederek onlara söyledim, hem gizliden gizliye söyledim onlara...

Bayraktar Bayraklı

“Ey Rabbim! Doğrusu ben kavmimi gece gündüz tevhid inancına davet ettim. Fakat benim davetim, ancak kaçmalarını arttırdı. Her ne zaman onları senin bağışlamana çağırdıysam, parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına çektiler, direndiler ve büyüklendikçe büyüklendiler. Sonra ben onları açıkça çağırdım. Sonra onlara davetimi hem açık ilân ettim, hem de gizlice. Özel olarak kendileriyle konuştum.”

Bekir Sadak

«Sonra onlara aciktan aciga, gizliden gizliye de soyledim.»

Celal Yıldırım

Sonra yine ben, açıktan duyuruda bulundum ve gizli gizli görüşmeler de yaptım ;

Cemal Külünkoğlu

“Daha sonra (davamı) onlara hem açıktan açığa tebliğ ettim, hem de gizliden gizliye kendileriyle konuştum.”

Diyanet İşleri

"Sonra, onlarla hem açıktan açığa, hem de gizli gizli konuştum."

Diyanet Vakfı

Sonra, onlarla hem açıktan açığa hem de gizli gizli konuştum.

Edip Yüksel

"Sonra onlara ilan ettim, gizliden gizliye de konuştum."

Elmalılı Hamdi Yazır

«Sonra hem ilan ederek söyledim onlara, hem gizli gizli.»

Fizil-al il Kuran

Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim.

Gültekin Onan

"Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim."

Harun Yıldırım

"Sonra gerçekten ben onlara hem açık açık ilan ettim hem de kendilerine gizli gizli söyledim."

Hasan Basri Çantay

«Sonra da onları hem i’lân ederek da’vet etdim, hem kendilerine gizli gizli söyledim».

Hayrat Neşriyat

`Sonra doğrusu ben, onlara (hem) i`lân ettim, (hem) kendilerine gizli gizli de söyledim.`

İbn-i Kesir

Sonra onlara; açıktan açığa ve gizliden gizliye söyledim.

İlyas Yorulmaz

Sonra onlara açıktan açığa çağrıda bulunduğum halde, onların arasında gizli gizli davet çalışmaları yaptım. "

İskender Ali Mihr

Daha sonra da muhakkak ki ben onlara alenî olarak ilân ettim ve onlara sır olarak (tek tek çağırarak) gizli gizli de bildirdim.

Kadri Çelik

"Sonra onlara açıktan açığa ve gizliden gizliye bildirdim."

Muhammed Esed

onlara açıktan tebliğde bulundum; (ayrıca) onlarla gizlice, özel olarak da konuştum;

Mustafa İslamoğlu

gün oldu hem (davetimi) kendilerine ilan ettim, bir de gizliden gizliye davet ettim;

Ömer Nasuhi Bilmen

(9-10) «Sonra şüphesiz ki, ben onlar için ilan ettim ve onlara gizliden gizliye de bildirdim. Artık dedim ki, Rabinizden mağrifet dileyiniz, şüphe yok ki O, çok mağfiret buyurucudur.»

Ömer Öngüt

"Üstelik onlarla hem açıktan açığa, hem de gizliden gizliye görüşmeler de yaptım. "

Sadık Türkmen

Sonra onlara, hem ilân ederek/açıktan söyledim/tebliğde bulundum, hem de herbirine ayrı ayrı söyledim.

Seyyid Kutub

Sonra onlara açıktan açığa, gizliden gizliye de söyledim.

Suat Yıldırım

Daha sonra onları gâh açıkça çağırdım, gâh iyice gizli bir dâvet yönelttim, her türlü yolu denedim.

Süleyman Ateş

"Sonra onlara açıktan söyledim, gizli gizli söyledim

Şaban Piriş

Sonra onlara açıktan açığa da; gizli gizli de söyledim.

Tefhim-ul Kur'an

«Daha sonra (davamı) onlara açıkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaşmak istedim.»

Yaşar Nuri Öztürk

"Daha sonra bir başka duyuru yönelttim. Ve onları gizli gizli de çağırdım."

Yusuf Ali (İngilizce)

"Further I have spoken to them in public and secretly in private,

KELİME KÖKLERİ
ثُمَّ
ṧumme
sonra
إِنِّي
innī
şüphesiz ben
أَعْلَنْتُ
eǎ’lentu
açıktan söyledim ع ل ن
لَهُمْ
lehum
onlara
وَأَسْرَرْتُ
ve esrartu
ve gizli söyledim س ر ر
لَهُمْ
lehum
onlara
إِسْرَارًا
isrāran
sır olarak س ر ر