وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا الْهُدَىٰ آمَنَّا بِهِ ۖ فَمَنْ يُؤْمِنْ بِرَبِّهِ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا
Ve enna lema semi’nelhuda amenna bihi femen yu’min birabbihi fela yehafu bahsen ve la rehekan.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve gerçekten de doğru yolu gösteren Kur’ân’ı duyunca inandık ona; kim Rabbine inanırsa artık ne mükâfâtın azalmasından korkar, ne de zulümden ve kötülükten. |
Abdullah Parlıyan |
Ve gerçektende biz doğru yolu gösteren Kur’ân’ı dinleyince, O’na inandık. Artık kim Rabbine inanırsa, hiçbir zaman ziyana ve haksızlığa uğrama korkusu duymaz." |
Adem Uğur |
Doğrusu biz, o hidayeti (Kur’an’ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (ecrinin) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar. |
Ahmed Hulusi |
"Biz hüdayı (Kurân’ı) işittiğimizde, Onun hakikat olduğuna iman ettik... Kim Rabbine hakikati olarak iman ederse, (artık o) ne hakkının eksik verilmesinden korkar ve ne de zillete düşürülmekten!" |
Ahmet Varol |
Ve biz doğruluğa ileten (Kur’an)’ı duyunca ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse (sevabının) eksik verilmesinden de, haksızlığa uğratılmaktan da korkmaz. |
Ali Bulaç |
"Elbette biz, o yol gösterici (Kur’an’ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından." |
Ali Fikri Yavuz |
Gerçekten biz, O Kur’an’ı dinlediğimiz zaman ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne mükâfatının azalacağından, ne de bir haksızlığa uğrıyacağından korkmaz. |
Bayraktar Bayraklı |
“Biz o Kur`ân`ı dinleyince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne bir ödül eksikliğine uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar.” |
Bekir Sadak |
«Şuphesiz, dogruluk rehberi olan Kuran’i dinledigimizde ona inandik; kim Rabbine inanirsa, o, ecrinin eksiltileceginden ve kendisine haksizlik edileceginden korkmaz.» |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki, biz doğru yolu gösteren (Kur’ân)ı kulak verip dinlediğimizde ona imân ettik. Artık kim Rabbına imân ederse, ne (ecrinin) eksileceğinden, ne de haksızlığa uğrayacağından korkusu olmaz.. |
Cemal Külünkoğlu |
“Hiç şüphesiz biz, o yol gösterici (Kur`an`ı) işitince, ona inandık. Artık kim Rabbine inanırsa, o ne (mükâfatının) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.” |
Diyanet İşleri |
"Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur’an’ı) işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar." |
Diyanet Vakfı |
Doğrusu biz, o hidayeti (Kur’an’ı) işitince ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, artık ne bir (ecrinin) eksikliğe uğratılmasından ne de haksızlık edilmesinden korkar. |
Edip Yüksel |
"Biz, yol gösteren (Kuran)ı işitir işitmez onu onayladık. Efendisini onaylayan hiçbir haksızlığa ve sıkıntıya uğramaz." |
Elmalılı Hamdi Yazır |
«Doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik. Kim Rabbine inanırsa, ne hakkının eksik verilmesinden korkar, ne de kendisine kötülük edilmesinden.» |
Fizil-al il Kuran |
Biz doğru yola ileten Kur’ân’ı işitir işitmez ona inandık. Kim Rabbine inanırsa ne haksızlığa uğramaktan ve ne zora koşulmaktan korkar. |
Gültekin Onan |
"Elbette biz, o yol gösterici (Kuran’ı) işitince, ona inandık. Artık kim rabbine inanırsa, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından." |
Harun Yıldırım |
"Gerçekten biz hidayeti işittiğimizde ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse o, eksiltilmesinden de kendisine zulmedilmesinden de korkmaz." |
Hasan Basri Çantay |
«Doğrusu, biz o hidâyeti (Kur’ânı) dinleyince ona îmân etdik. Kim de Rabbine îmân ederse o, ne bir (ecrinin) eksileceğinden, ne de bir haksızlığa uğrayacağından korkmaz». |
Hayrat Neşriyat |
`Ve gerçekten biz, o hidâyeti (Kur`ân`ı) dinleyince ona îmân ettik. O hâlde kim Rabbisine îmân ederse, artık ne (alacağı sevabda) bir noksanlıktan, ne de bir haksızlığa uğramaktan korkar!` |
İbn-i Kesir |
Doğrusu biz, hidayeti işittiğimizde ona inandık. Kim Rabbına iman ederse; o, ecrinin eksiltilmesinden ve kendisine haksızlık edilmesinden korkmaz. |
İlyas Yorulmaz |
Biz her ne zaman Kur’an’ı işittiysek, Şüphesiz ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, yaptıklarının eksiltileceğinden ve haksızlığa uğramaktan korkmaz. |
İskender Ali Mihr |
Ve gerçekten biz, hidayeti işittiğimiz zaman O’na îmân ettik. Artık kim Rabbine îmân ederse, bundan sonra hakkının verilmemesinden ve zulme uğrayacağından korkmaz. |
Kadri Çelik |
"Elbette biz, o hidayeti (Kur’an’ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından." |
Muhammed Esed |
Bu nedenle, (Allah’ın) rehberliği(ne çağrıyı) duyar duymaz ona inanmaya başladık. Rabbine inanan kimse hiçbir zaman ziyana veya haksızlığa uğrama korkusu duymaz. |
Mustafa İslamoğlu |
İşte tam da bu yüzden biz, ilahi rehberliği işitir işitmez ona inandık; artık kim Rabbine inanırsa, o ne bir ziyana uğrar, ne de gazaba. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
«Doğrusu biz vaktâ ki, o rehber-i hidâyeti dinledik, O’na imân ettik. İmdi kim de Rabbine imân ederse artık ne noksaniyetten ve ne de bir zillete uğramadan korkmaz.» |
Ömer Öngüt |
"Biz hidayet rehberi olan Kur’an’ı dinlediğimizde, ona iman ettik. Kim Rabbine iman ederse; o artık ne mükâfatın azalacağından, ne de haksızlığa uğrayacağından korkmaz. |
Sadık Türkmen |
Hidayeti işitince O’na iman ettik. Kim Rabbine iman ederse, (hak ettiği konuda) eksik verilmesinden ve zillete düşmekten korkmaz artık. |
Seyyid Kutub |
Biz doğru yola ileten Kur’ân’ı işitir işitmez ona inandık. Kim Rabbine inanırsa ne haksızlığa uğramaktan ve ne zora koşulmaktan korkar. |
Suat Yıldırım |
Biz hidâyet Rehberini dinleyince onu tasdik ettik. Kim Rabbine iman ederse, ne hakkının eksik verilmesinden, ne de gadre uğramaktan asla endişesi kalmaz." |
Süleyman Ateş |
Biz, yol gösteren (Kur’ân)ı işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa (ne hakkının) eksik verilmesinden, ne de kendisine kötülük edilmesinden korkar. |
Şaban Piriş |
Biz, yol göstericiyi işittiğimiz zaman ona inandık. Kim Rabbine iman ederse, (ecrinin) eksilmesinden ve haksızlık edilmesinden korkmaz. |
Tefhim-ul Kur'an |
«Elbette biz, o yol gösterici (Kur’an’ı) işitince, ona iman ettik. Artık kim Rabbine iman ederse, o ne (ecrinin) eksileceğinden korkar ve ne de haksızlığa uğrayacağından.» |
Yaşar Nuri Öztürk |
"Biz, doğruya ve güzele kılavuzlayanı dinleyince, ona inandık. Rabbine inanan kişi ne hakkının eksik verilmesinden korkar ne de tecavüze uğrayıp kuşatılmaktan." |
Yusuf Ali (İngilizce) |
´And as for us, since we have listened to the Guidance, we have accepted it and any who believes in his Lord has no fear, either of a short (account) or of any injustice. |
وَأَنَّا ve ennā |
biz | |
لَمَّا lemmā |
ne zaman ki | |
سَمِعْنَا semiǎ’nā |
işitince | س م ع |
الْهُدَىٰ l-hudā |
yol gösteren (Kur’an)ı | ه د ي |
امَنَّا āmennā |
inandık | ا م ن |
بِهِ bihi |
ona | |
فَمَنْ fe men |
artık kim | |
يُؤْمِنْ yu'min |
inanırsa | ا م ن |
بِرَبِّهِ birabbihi |
Rabbine | ر ب ب |
فَلَا felā |
||
يَخَافُ yeḣāfu |
korkmaz | خ و ف |
بَخْسًا beḣsen |
eksik verilmesinden | ب خ س |
وَلَا ve lā |
ve ne de | |
رَهَقًا raheḳan |
kötülük edilmesinden | ر ه ق |