إِنَّا سَنُلْقِي عَلَيْكَ قَوْلًا ثَقِيلًا
İnna senulkıy ’aleyke kavlen sekıylen.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Gerçekten de sana ağır bir şey vahyedeceğiz. |
Abdullah Parlıyan |
Gerçekten biz sana ağır sorumluluklar yükleyen bir mesaj vahyedeceğiz. |
Adem Uğur |
Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Ahmed Hulusi |
Muhakkak ki biz sana ağır bir söz ilka edeceğiz (şuurunda yaşatacağız)! |
Ahmet Varol |
Doğrusu biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. |
Ali Bulaç |
Gerçek şu ki, biz senin üzerine ’oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız. |
Ali Fikri Yavuz |
Çünkü biz, sana, (sorumluluğu) ağır bir söz (Kur’an) vahy edeceğiz. |
Bayraktar Bayraklı |
(2-8) Birazı hariç, geceleyin kalk! Tam gece yarısı, biraz erken, biraz geç kalk ve Kur`ân`ı ağır ağır oku! Sana sorumluluğu ağır bir söz vahyedeceğiz. Çünkü gecenin değerlendirilmesi daha oturaklıdır ve söz daha etkilidir. Gündüzleri senin için uzun bir meşguliyet olacaktır. Rabbinin adını an, bütün benliğinle kendini O`na ver! |
Bekir Sadak |
Dogrusu Biz, sana, tasimasi agir bir soz vahyedecegiz. |
Celal Yıldırım |
Şüphesiz ki biz, sana (kaldırılması) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Cemal Külünkoğlu |
Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz (olan Kur`an`ı) vahyedip bırakacağız. |
Diyanet İşleri |
Şüphesiz biz sana (sorumluluğu) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Diyanet Vakfı |
Doğrusu biz sana (taşıması) ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Edip Yüksel |
Biz sana ağır bir söz bırakacağız. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız (Kur’an vahyedeceğiz). |
Fizil-al il Kuran |
Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz. |
Gültekin Onan |
Gerçek şu ki, biz senin üzerine ’oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız. |
Harun Yıldırım |
Gerçek şu ki biz sana oldukça ağır bir söz bırakacağız. |
Hasan Basri Çantay |
Hakıykat biz sana ağır bir söz vahyediyoruz. |
Hayrat Neşriyat |
Çünki biz, senin üzerine (kıymeti pek) ağır bir söz (Kur`ân) bırakacağız(vahyedeceğiz)! |
İbn-i Kesir |
Muhakkak ki Biz; sana, ağır bir söz vahyedeceğiz. |
İlyas Yorulmaz |
Elbetteki biz sana ağır bir sözü (görev) yükleyeceğiz. |
İskender Ali Mihr |
Muhakkak ki Biz, sana yakında ağır bir söz ilka edeceğiz (ulaştıracağız). |
Kadri Çelik |
Şüphesiz biz senin üzerine oldukça ağır bir söz (Kur’an) ilka edeceğiz. |
Muhammed Esed |
Biz sana (sorumluluğu) ağır bir mesaj tevdi edeceğiz; |
Mustafa İslamoğlu |
Çünkü biz, sana ağır bir söz indireceğiz; |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Şüphe yok ki Biz sana ağır bir kelâm vahyedeceğiz. |
Ömer Öngüt |
Doğrusu biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Sadık Türkmen |
Gerçek şu ki; (Açıkeğitim ve Öğretime yönelik faaliyetler için), Biz sana sorumluluk yükleyen ağır bir söz bırakacağız. |
Seyyid Kutub |
Çünkü biz sana sorumluluğu ağır bir söz indireceğiz. |
Suat Yıldırım |
Biz sana pek ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Süleyman Ateş |
Doğrusu biz, senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. |
Şaban Piriş |
Çünkü biz sana ağır bir söz vahyedeceğiz. |
Tefhim-ul Kur'an |
Gerçek şu ki, biz senin üzerine ’oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Doğrusu, biz senin üzerine ağır bir söz bırakacağız. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
Soon shall We send down to thee a weighty Message. |