وَإِذَا رَأَيْتَ ثَمَّ رَأَيْتَ نَعِيمًا وَمُلْكًا كَبِيرًا
Ve iza reeyte semme reeyte ne’ıymen ve mulken kebiyren.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ne yana baksan nîmetler görürsün, ne yana baksan, pek büyük ve zevalsiz bir saltanat ve devletler. |
Abdullah Parlıyan |
Orada nereye baksan hep nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Adem Uğur |
Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün. |
Ahmed Hulusi |
Nereye baksan (sırf) nimet ve büyük bir mülk olarak görürsün. |
Ahmet Varol |
Her nereye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Ali Bulaç |
Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Ali Fikri Yavuz |
Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir mülk (saltanat) görürsün. |
Bayraktar Bayraklı |
Nereye baksan bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Bekir Sadak |
Oranin neresine baksan, nimet ve buyuk bir saltanat gorursun. |
Celal Yıldırım |
Orada nereye baksan hep nîmet ve büyük bir mülk görürsün. |
Cemal Külünkoğlu |
Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir mülk (saltanat) görürsün. |
Diyanet İşleri |
Orada, görünce (sonsuz) nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün. |
Diyanet Vakfı |
Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün. |
Edip Yüksel |
Nereye baksan nimetler ve büyük bir yönetim görürsün. |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Orada nereye baksan bir nimet ve pek büyük bir mülk görürsün. |
Fizil-al il Kuran |
Nereye baksan bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Gültekin Onan |
Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Harun Yıldırım |
Her nereye bakarsan orada pek çok nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Hasan Basri Çantay |
Orada herhangi bir yeri gördüğün zaman (büyük) bir ni’met, bol bir (ihtişam ve) saltanat görürsün. |
Hayrat Neşriyat |
(Orada) nereyi görsen, (ta`rîfi mümkün olmayan) bir ni`met ve büyük bir mülk görürsün! |
İbn-i Kesir |
Nereye baksan; orada bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
İlyas Yorulmaz |
Gördüğünde, orada nimetler ve büyük bir mülk görürsün. |
İskender Ali Mihr |
Ve baktığın zaman orada ni’metler, büyük bir mülk ve saltanat görmüş olursun. |
Kadri Çelik |
Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Muhammed Esed |
ve (nereye) baksan, (yalnız) kutsanmışlık ve aşkın bir düzen göreceksin. |
Mustafa İslamoğlu |
Nereden bakacak olsan, sınırsız bir nimet deryası ve görkemli bir iktidar göreceksin. |
Ömer Nasuhi Bilmen |
(19-20) Onların etrafında ebedîler olan genç hizmetçiler dolaşır, onları göreceğin zaman onları birer saçılmış inci sanırsın. Ve orada göreceğin zaman, bir nîmet ve bir büyük mülk görmüş olursun. |
Ömer Öngüt |
Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir saltanat görürsün. |
Sadık Türkmen |
Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Seyyid Kutub |
Nereye baksan bir nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Suat Yıldırım |
Hangi tarafa baksan hep nimet, servet, ihtişam, büyük bir saltanat görürsün. |
Süleyman Ateş |
Orada nereye baksan, bir ni’met ve büyük bir mülk görürsün. |
Şaban Piriş |
Nereye baksan, nimet ve büyük bir saltanat görürsün. |
Tefhim-ul Kur'an |
Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. |
Yaşar Nuri Öztürk |
Oraya baktığında, nereye göz atsan büyük bir nimet, büyük bir mülk ve yönetim görürsün. |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And when thou lookest, it is there thou wilt see a Bliss and a Realm Magnificent. |