إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ لَا نُرِيدُ مِنْكُمْ جَزَاءً وَلَا شُكُورًا

İnnema nut’ımukum livechillahi la nuriydu minkum cezaen ve la şukuren.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Sizi, ancak Allah rızâsı için doyurmadayız ve sizden istemeyiz ne bir karşılık, ne bir şükür.

Abdullah Parlıyan

"Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.

Adem Uğur

Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.

Ahmed Hulusi

"Yalnızca Vechullâh adına sizi yediriyoruz... Sizden ne bir karşılık ve ne de bir teşekkür istemiyoruz."

Ahmet Varol

’Biz size sadece Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz.

Ali Bulaç

"Biz size, ancak Allah’ın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür."

Ali Fikri Yavuz

(Sonra onlara şöyle derler) "Size ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir hediye isteriz ne de bir teşekkür.

Bayraktar Bayraklı

(7-10) Adaklarını yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. Sevdikleri gıdalardan yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz, size sırf Allah rızası için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık, ne de teşekkür bekliyoruz. Çünkü biz suratsız, çok katı bir günün azabından ötürü Rabbimizden korkarız” derler.

Bekir Sadak

(9-10) «Biz sizi ancak Allah rizasi icin doyuruyoruz, bir karsilik ve tesekkur beklemiyoruz. Dogrusu biz cok asik suratlarin bulunacagi bir gunde Rabbimizden korkariz» derler.

Celal Yıldırım

(8-9) Allah sevgisi için (veya mala olan sevgilerine rağmen) fakire, yoksula, yetime ve esîre yedirirler. Sizi ancak Allah rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz.

Cemal Külünkoğlu

(8-10) Ve kendileri ihtiyaç duydukları halde yiyeceklerini, fakire, yetime ve esire ikram ederler ve (yedirdikleri kimselere şöyle derler) “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz. Çünkü biz, yüzleri asık duruma getiren çetin bir günde Rabbimizin azabından korkarız.”

Diyanet İşleri

(Yedirdikleri kimselere şöyle derler) "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz."

Diyanet Vakfı

«Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.»

Edip Yüksel

"Biz sizi ALLAH rızası için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür beklemiyoruz."

Elmalılı Hamdi Yazır

«Size sırf Allah rızası için yemek yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz.»

Fizil-al il Kuran

Yemek ikram ederken derler ki; «Biz size sırf Allah rızası için yemek veriyoruz. Sizden karşılık ya da teşekkür beklemiyoruz.»

Gültekin Onan

"Biz size, ancak Tanrı’nın yüzü (rızası) için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür."

Harun Yıldırım

"Biz size, ancak Allah rızası için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne bir teşekkür."

Hasan Basri Çantay

«Biz, size ancak Allahın yüzü (suyu) için yediriyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür istemeyiz»,

Hayrat Neşriyat

(9-10) `Sizi, ancak Allah rızâsı için yediriyoruz; sizden ne bir ücret, ne de bir teşekkür bekliyoruz; çünki biz, kaşları çatık, asık suratlı bir günde Rabbimizden korkarız!` (derlerdi).

İbn-i Kesir

Biz; sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.

İlyas Yorulmaz

Biz sizi yalnızca Allah’ın rızasını kazanmak için doyuruyoruz. Bu yaptığımızın karşılığında sizden ne bir teşekkür, nede bir karşılık istiyoruz.

İskender Ali Mihr

Biz sadece Allah’ın vechi için sizi doyuruyoruz. Sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz.

Kadri Çelik

(Ve derler ki) "Biz size ancak Allah’ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür."

Muhammed Esed

(ve kendi kendilerine konuşurlar) "Biz sizi yalnız Allah rızası için doyuruyoruz. Sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz.

Mustafa İslamoğlu

(kendi kendilerine derler ki) "Biz size sadece Allah için yediriyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz.

Ömer Nasuhi Bilmen

«Şüphe yok biz size livechillah yediriyoruz, sizden ne bir mükâfaat ve ne de bir teşekkür istemiyoruz» (derler).

Ömer Öngüt

"Biz sizi sadece Allah rızâsı için yediriyoruz, sizlerden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz. "

Sadık Türkmen

"biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz, sizden ne bir karşılık, ne de bir teşekkür bekliyoruz."

Seyyid Kutub

Yemek ikram ederken derler ki; «Biz size sırf Allah rızası için yemek veriyoruz. Sizden karşılık ya da teşekkür beklemiyoruz.»

Suat Yıldırım

Ve derler ki "Biz size sırf Allah rızası için ikram ediyoruz, yoksa sizden karşılık istemediğimiz gibi bir teşekkür bile beklemiyoruz."

Süleyman Ateş

"Biz size sırf Allâh rızâsı için yediriyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz."

Şaban Piriş

-Biz, sizi sadece Allah rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz.

Tefhim-ul Kur'an

«Biz size, ancak Allah’ın yüzü (rızası) için yedirmekteyiz; sizden ne bir karşılık istiyoruz, ne de bir teşekkür.»

Yaşar Nuri Öztürk

"Biz size yalnız ve yalnız Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık da bir teşekkür de istemiyoruz;

Yusuf Ali (İngilizce)

(Saying),"We feed you for the sake of Allah alone no reward do we desire from you, nor thanks.

KELİME KÖKLERİ
إِنَّمَا
innemā
biz
نُطْعِمُكُمْ
nuT’ǐmukum
size yediriyoruz ط ع م
لِوَجْهِ
livechi
rızası için و ج ه
اللَّهِ
llahi
Allah
لَا
نُرِيدُ
nurīdu
beklemiyoruz ر و د
مِنْكُمْ
minkum
sizden
جَزَاءً
cezā'en
bir karşılık ج ز ي
وَلَا
ve lā
ne de
شُكُورًا
şukūran
teşekkür ش ك ر