وَإِذَا الرُّسُلُ أُقِّتَتْ
Ve izerrusulu ukkıtet.
MEALLER | |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı |
Ve peygamberler toplanınca. |
Abdullah Parlıyan |
ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman; |
Adem Uğur |
Peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur). |
Ahmed Hulusi |
Rasûller (-Nebiler değil-) yeni işlevleri için yerlerini aldıklarında. |
Ahmet Varol |
Peygamberler (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman. |
Ali Bulaç |
Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman |
Ali Fikri Yavuz |
(Kıyamette ümmetlerine şahidlik etmek için) peygamberler belirli bir vakitte bir araya getirildikleri zaman, |
Bayraktar Bayraklı |
(8-15) Yıldızlar silindiği zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere vakit bildirildiği zaman; ertelendikleri gün için; yani hüküm günü için, -ki hüküm gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin?- Yalanlayanların vay haline o gün! |
Bekir Sadak |
Peygamberlere ummetleri hakkinda sahidlik vakitleri bildirildigi zaman |
Celal Yıldırım |
Peygamberler (belli bir günün) belirlenmiş vaktinde (şâhidlik için) biraraya getirildiği zaman.. |
Cemal Külünkoğlu |
(8-11) Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gök yarıldığı/parçalandığı, dağlar toz gibi ufalandığı ve peygamberlerin (Allah`ın mesajlarını ilettikleri kişi ve topluluklar aleyhine veya lehine şahitlik yapmaları için) tanıklık sıraları geldiği zaman (artık kıyamet kopmuştur). |
Diyanet İşleri |
Peygamberler için (ümmetlerine şahitlik etmek üzere) vakit belirlendiği zaman (kıyamet gerçekleşir). |
Diyanet Vakfı |
(8-11) Yıldızların ışığı söndürüldüğü, gökkubbe yarıldığı, dağlar ufalanıp savrulduğu ve peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur). |
Edip Yüksel |
Ve elçilere randevu verildiği zaman, |
Elmalılı Hamdi Yazır |
Elçiler, tayin edilen vakitlerine erdirildikleri zaman, |
Fizil-al il Kuran |
Peygamberlerin tanıklık sıraları geldiği zaman, |
Gültekin Onan |
Ve resuller de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman, |
Harun Yıldırım |
Ve Rasullere vakit belirlendiğinde, |
Hasan Basri Çantay |
peygamberlerin muayyen vakti geldiği zaman, |
Hayrat Neşriyat |
(8-11) Nihâyet yıldızlar söndürüldüğü zaman, gök yarıldığı zaman, dağlar ufalanıp savrulduğu zaman, peygamberlere (ümmetleri hakkında şâhidlik etmeleri için) vakit belirlendiği zaman! |
İbn-i Kesir |
Peygamberlerin vakti geldiği zaman, |
İlyas Yorulmaz |
Bütün elçiler bir vakitte toplanıldığında. |
İskender Ali Mihr |
Ve o zaman resûllere vakit bildirilmiştir. |
Kadri Çelik |
Ve peygamberler de (şahitlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman. |
Muhammed Esed |
ve bütün elçiler belirlenen bir vakitte toplanmaya çağırıldıkları zaman... |
Mustafa İslamoğlu |
ve bütün elçiler (tanıklık) vaktinde toplandığı zaman... |
Ömer Nasuhi Bilmen |
Ve o zaman ki, peygamberlere mahdut bir müddet verilmiş olur. |
Ömer Öngüt |
Peygamberlerin belirli vakti geldiği zaman. |
Sadık Türkmen |
Elçiler için vakit belirlendiğinde! |
Seyyid Kutub |
Peygamberlerin tanıklık sıraları geldiği zaman, |
Suat Yıldırım |
Resullere ümmetleri hakkında şahitlik vakitleri belirlendiği zaman; beklenen kıyamet kopmuştur. |
Süleyman Ateş |
Elçilere vakit belirlendiği zaman |
Şaban Piriş |
Elçiler toplandığı zaman.. |
Tefhim-ul Kur'an |
Ve peygamberler de (şahidlik için) belli bir vakitte getirildiği zaman |
Yaşar Nuri Öztürk |
Resuller vakte bağlandığında, |
Yusuf Ali (İngilizce) |
And when the messengers are (all) appointed a time (to collect);- |