أَحْيَاءً وَأَمْوَاتًا

Ahyaen ve emvaten.

MEALLER
Abdulbaki Gölpınarlı

Dirilere ve ölülere.

Abdullah Parlıyan

Diriler ve ölüler için,

Adem Uğur

Dirilere ve ölülere.

Ahmed Hulusi

Diriler ve ölüler için!

Ahmet Varol

Diriler ve ölüler için.

Ali Bulaç

Dirilere ve ölülere.

Ali Fikri Yavuz

Hem dirilere, hem ölülere?

Bayraktar Bayraklı

(25-26) Biz yeryüzünü dirilerle ölülere toplanma yeri yapmadık mı?

Bekir Sadak

(25-26) Biz yeryuzunu, dirilerin ve olulerin toplanti yeri yapmadik mi?

Celal Yıldırım

(25-26) Yeryüzünü dirilere de, ölülere de bir toplanma yeri (hazırlık devresi) yapmadık mı? .

Cemal Külünkoğlu

(25-26) Biz yeryüzünü hem dirilere, hem ölülere bir toplanma yeri kılmadık mı?

Diyanet İşleri

(25-26) Biz yeryüzünü dirileri de ölüleri de toplayan (bir yurt) yapmadık mı?

Diyanet Vakfı

(25-26) Biz, yeryüzünü dirilere ve ölülere toplanma yeri yapmadık mı?

Edip Yüksel

Yaşayanlar için, ölüler için…

Elmalılı Hamdi Yazır

Gerek diriler, gerekse ölüler için.

Fizil-al il Kuran

Ölüler için de diriler için de.

Gültekin Onan

Dirilere ve ölülere.

Harun Yıldırım

Dirilere ve ölülere.

Hasan Basri Çantay

Dirilere de, ölülere de.

Hayrat Neşriyat

(25-26) (Biz,) arzı hayat sâhiblerine de ölülere de bir toplanma yeri yapmadık mı?

İbn-i Kesir

Ölülere de, dirilere de.

İlyas Yorulmaz

Diriler ve ölüler için

İskender Ali Mihr

Canlılara ve ölülere.

Kadri Çelik

Dirilere ve ölülere.

Muhammed Esed

diriler ve ölüler için?

Mustafa İslamoğlu

(manen) diri (mü`min)ler ve ölü (kafir)ler için.

Ömer Nasuhi Bilmen

(25-26) Biz yeri bir toplantı mevzii yapmadık mı? Dirilere ve ölülere.

Ömer Öngüt

Diriler ve ölüler için.

Sadık Türkmen

Dirilere ve ölülere!

Seyyid Kutub

Ölüler için de diriler için de.

Suat Yıldırım

(25-26) Gerek diriler ve gerek ölüler için Biz dünyayı toplanma yeri kılmadık mı?

Süleyman Ateş

Diriler ve ölüler için.

Şaban Piriş

Dirilere ve ölülere..

Tefhim-ul Kur'an

Dirilere ve ölülere.

Yaşar Nuri Öztürk

Diriler bakımından da ölüler bakımından da.

Yusuf Ali (İngilizce)

The living and the dead,

KELİME KÖKLERİ
أَحْيَاءً
eHyā'en
diriler (için) ح ي ي
وَأَمْوَاتًا
ve emvāten
ve ölüler (için) م و ت