← NEBE 78:20 →

ve dağlar yürütülmüş, serâba dönmüştür.

Dağlar yerinden oynayıp yürüyecek ve bir seraba dönecek.

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur (organların sınırlaması kalmamıştır).

Dağlar yürütülmüş bir serap olmuştur.

Dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.

Dağlar yürütülmüş de bir serap olmuştur, (yerlerinde yeller esmektedir).

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Daglar yurutulup serap olacakatir.

Dağlar yerinden kopup yürütülecek, (tuz-buz olup) seraba dönecek.

(19-20) O gün gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur. Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Dağlar yürütülür, serap hâline gelir.

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Dağlar yürütülmüş; serap olmuştur.

Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur.

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.

Dağlar yürütülür, seraba dönüşür.

dağlar (yerlerinden koparılıb) yürütülmüş, bir serab haaline gelmişdir.

Artık dağlar yürütülmüş, öyle ki bir serab hâline gelmiştir!

Dağlar yürütülmüş, serab olmuştur.

Dağlar yürütülür, sonra dağlar serap olur.

Ve dağlar yürütülmüş, böylece serap olmuştur.

Dağlar yürütülür, artık bir serap oluverir.

ve dağların bir serapmış gibi kaybolup gittiği (gün).

ve dağlar yürütülür, sanki sir serap olur.

(19-20) Gök de açılmış artık kapı kapı oluvermiştir. Dağlar da yürütülmüş de, su gibi görülen bir hayâl olmuştur.

Dağlar yürütülür, bir serap olur.

Dağlar yürütülmüş, artık bir serap olmuştur!

Dağlar yürütülür, serap haline gelir.

Dağlar yürütülür, serab olur gider, her taraf dümdüz olur.

Dağlar yürütülmüş, bir serab olmuştur.

Dağlar yürütülüp, serap olmuştur.

Dağlar yürütülmüş, artık bir serab oluvermiştir.

Dağlar yürütülmüş, bir serap oluvermiştir.

And the mountains shall vanish, as if they were a mirage.